İhracat ve İthalat Satış Sözleşmelerinin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözümü
Uluslararası ticarette olası anlaşmazlıkların önüne geçmenin en önemli adımı, ticarete başlamadan önce, yani işin başında yazılı ve uluslararası ticaret usulüne uygun bir sözleşmenin yapılması gelmektedir. Herhangi bir ticari ilişkide usulüne uygun yapılmış bir sözleşme, ilerleyen zamanlarda yaşanması muhtemel tüm olumsuzlukların önüne geçecek ve böylece temel amacı kâr olan firmaların zarar görmesini engelleyecektir.
Uluslararası ticaret yapacak olan taraflar çoğunlukla birbirini tanımayan, belki aynı kıtada bile ticari hayatlarını sürdürmeyen, mesafelerin uzun, birbirleriyle yüz yüze görüşme imkânının kısıtlı olduğu bir durumda bu ticareti gerçekleştirmektedirler. Dolayısıyla ticari bir sözleşme yapmadan önce tarafların kendilerini güvenceye alması ve olası zarar durumunu en asgari düzeye çekmesi, kısaca kendini güvenceye alması uluslararası ticarette en önemli husustur. Bu nedenle sözleşme yapılmadan önce bir firmanın dikkat etmesi gereken hususlar vardır.
Uluslararası ticaret sözleşmesi yapmadan önce tarafların kendilerini güvenceye alması ve olası zarar durumunu en asgari düzeye çekmesi, kısaca kendini güvenceye alması uluslararası ticarette en önemli husustur. Bu nedenle sözleşme yapılmadan önce bir firmanın dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır.
- Güvenirliliğin Tespit Edilmesi
- İsteklerin Belirlenmesi
- Sözleşme Şeklinin Kararlaştırılması
- Sözleşmede Hukuk Seçimi Yapılması
- Sözleşmede Geçerli Lisan (dil) Seçilmesi
- Sözleşme Başlığının Verilmesi
- Sözleşme Taslağı Hazırlanmalıdır.
Uluslararası ticaret sözleşmeleri, yazılı olmadan da yapılabilir. Yazılı olarak yapılmayan bu tür sözleşmelerin bile geçerliliği ispatlanabilir. Fakat hiçbir firma kendini bağlayacak, zarara uğratacak bir adımı elbette ki atmayacaktır. Zaman içinde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları önceden önlemek ve riskleri en aza indirgemek için yazılı sözleşme yapılıp, aşağıda belirttiğimiz hususları taşıması her iki tarafın, özellikle de sözleşmeyi imzalayan tarafların faydasına olacaktır.
Uluslararası ticaret sözleşmelerinde; malın cinsi, nev’i ve kalitesi, malın miktarı ve fiyatı, malın teslim yeri ve zamanı, ödeme yeri ve zamanı ile anlaşmazlıkların çözümü hususlarının mutlaka taraflarca karara bağlanması zorunludur. Sözleşme yapılırken, ihtilafa düşülmesi halinde uyuşmazlığın ne şekilde çözümleneceği konusunun sözleşmede belirtilmesi uygun olacaktır.
Malların mülkiyetinin ne zaman alıcıya geçeceği hususu, bu noktadan sonra risk ve hasar alıcıya geçeceği için önem taşımaktadır. Bu durumda genel kural, satıcının malları alıcıya teslim etmesiyle mülkiyetin alıcıya geçeceği şeklindedir. Diğer taraftan İthalat ve ihracat belgelerinin kim tarafından temin edileceği sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Uluslararası ticarette genellikle satıcının ihracat belgelerini, alıcının da ithalat belgelerini hazırladığı bilinmekle beraber taraflar isterlerse bu maddeler düzenlenirken, işlemlerin tamamını tek tarafa da yükleyebilirler.
Uluslararası Ticarette kullanılan belgeleri şöyle tanıtabiliriz;
Ticari Belgeler; faturalar, çeki listesi, koli listesi, imalatçı analiz belgesi, kontrol-gözetim belgesi, gemi ölçü raporu.
Resmi Belgeler; dolaşım belgeleri, menşe şahadetnamesi, kontrol belgeleri, konsolosluk faturası, uygunluk belgesi, sağlık sertifikası, veteriner sertifikası, helal belgesi, koşer belgesi, radyasyon belgesi, boykot/kara liste sertifikası, A.T.A karneleri.
Taşıma Belgeleri; Deniz konşimentosu, Özellikli konşimentolar, diğer konşimentolar.
Sigorta Belgeleri; Flotan sigorta poliçesi, sigorta mektubu, sigorta poliçesi, sigorta sertifikası.
Finansman Belgeleri; poliçe, bono, rehin
Uluslararası ticari ilişkilerde taraflar taahhütlerini yerine getirebilmek için her türlü gayreti gösterseler dahi, sözleşme hükümlerinin farklı bakış açılarından yorumlanması nedeniyle ticari anlaşmazlıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Gümrük işlemlerinde, iş kanunları ve uygulamalarında, tercüme hataları ve noksanlıkları vb. hususlarda tarafların kontrolü dışında da olumsuz etkenlerle karşılaşabilmek her zaman mümkündür. Sorunun özellikle taraflar arasında çözümlenmesi esas olmakla birlikte ihtilafın dışarıdan alınacak yardımla da çözümlenebilmesi olanağı mevcuttur.
Uluslararası ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların giderilmesine yönelik çeşitli yöntemler mevcuttur. Tarafların uyuşmazlığın aralarında görüşülerek sonuçlandırılması veya uyuşmazlığın bir ulusal mahkemeye (alıcı veya satıcının ülkesinde) götürülmesi yerine yöntemlerden birine başvurması da mümkündür. Uygulamada genellikle bu yöntemlerden hangisine müracaat edileceği satış sözleşmesinde belirtilir.
Uyuşmazlık içerisine düşmüş taraflar, uzun yıllar sürecek yıpratıcı bir dava süreci yerine, uyuşmazlıklarını müzakere ederek daha kısa bir sürede çözmeyi istemektedirler. Amerika Birleşik Devletleri’nde uyuşmazlıkların yaklaşık yüzde doksanı yargılama öncesinde çözülmektedir. Dava yolunda avukatlar, uyuşmazlığın çözülmesi için uzun zaman harcadıklarından, genellikle bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulduğundan ve tarafların (özellikle ticarî işletmelerin) uyuşmazlığa daha çok zaman ayırmaları yüzünden yapılan masraflar ADR’ye oranla daha fazladır. Üstelik dava yolunda, genellikle uzmanlık isteyen uyuşmazlıklara, yeterince uzman olmayan hâkimlerce verilen kararlar sınırlı düzeyde çözüm üretmekte, taraflara uzlaşma fırsatı tanınmamakta ve sonuçta taraflar arasında kişisel bir düşmanlık oluşmaktadır.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, Müzakere, Arabuluculuk (Uzlaştırma) , Tahkim, Hakem-Bilirkişilik, Kısa Yargılama ve Kısa Jüri Yargılamasından oluşmaktadır.