Performans Yönetimi Üzerinde Motivasyonun Etkisi

Motivasyon Kavramı ve Önemi

İnsanoğlu var olduğu günden beri başkaları vasıtasıyla işler görür. Aslında yönetim olarak tanımlayabileceğimiz bu ifade insanlık tarihi boyunca var olan bir durumdur ve hatta sanattır. Öyle ki tarih boyunca savaşlar ve devasa yapılar veya piramitlerin yapımı birer organizasyondan ibarettir ve yönetim vasıtasıyla başarıya ulaşılmıştır. Sanayii devriminden sonra ise devlet bütçelerine sahip dev işletmeler meydana gelmiş ve binlerce çalışan sayısına ulaşılmıştır. Hem tarihte hem de günümüzde işletmeleri başarıya ulaştıran en önemli unsurun insan kaynağı olduğu kesindir. İnsanoğlu geçmişte de insanları motive etmek için ideoloji, siyaset, din gibi birçok motive edici unsuru kullansa bile günümüzde bu durum yöneticiler için çok daha karmaşık ve profesyonellik gerektiren bir yapı halini almıştır. Bu nedenle motivasyon konusu birçok araştırmacının ilgisini çekmiş ve örgütsel verimliliği ve nihayetinde örgütsel performansı artıran en önemli unsurlardan biri olduğu tespit edilmiştir.

Motivasyon kavramı en bilindik haliyle; işgörenlerin örgütün daha önceden belirlediği amaçları gerçekleştirmesi için işletmelerin çalışanı güdülemesi, isteklendirmesi ve yerine getirdiği faaliyetleri bu amaçlar yönüne çekebilecek uygulamalarda bulunmasıdır. Motivasyon, işgörenlerin istenen davranış şeklini ortaya koyması için birtakım unsurları devreye sokmaktır. Motivasyon kavramının özünde işgörenin sahip olduğu yetenek ve uzmanlık bilgisini verimli bir şekilde işletme faaliyetlere yönlendirmek vardır. Diğer yandan motivasyon, işgörenlerin kendi arzuları ile belirli bir amaca ulaşmak için gönüllü olarak davranış sergilemeleridir.

Motivasyon Teorileri

Örgütlerde motivasyon kavramını açıklayan teoriler genel olarak kapsam ve süreç teorileri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kapsam teorileri örgütsel hayatın içerisinde çalışanları güdüleyen faktörleri ve bu faktörler açısından üyelerin ihtiyaçlarını tespit eder. Diğer yandan bu ihtiyaçların önem sırasını belirlemek kapsam teorilerini amaçları arasındadır.

En ünlü teorilerden birisi olan İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi, Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafında 1943 yılında ortaya konmuştur. Maslow, insanların motive edilmesi kavramına insani bir bakış açısıyla yaklaşmış ve insan ihtiyaçlarını önem sırasına göre sıralamıştır. Maslow’a göre insan ihtiyaçlarının önem sırası vardır ve insan bir ihtiyacı karşılamadan diğerine geçemez. Daha sonra karşılanan ihtiyacın bireyi yeteri kadar tatmin etmediğini ileri sürmüştür. İnsan ihtiyaçları fizyolojik, güvenlik, sevgi ve aidiyet, takdir ve saygı, kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır.

Diğer kapsam teorisi olan Ç ift Faktör Kuramı Frediric Herzberg tarafından geliştirilmiştir. İşgörenlere çalışma ortamında mutluluk veya üzüntü veren faktörleri ayrıntılı olarak ortaya koymuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda işgörenleri işleri ile ilgili güdüleyen unsurları ‘motive edici faktörler’ ve işyerinin olmazsa olmaz unsurlarını ‘hijyen faktörler’ olarak iki başlık altında toplamıştır.

McGregor 1957 yılında yayımladığı çalışmasına göre neo -klasik motivasyon teorisi olarak da kabul edilen yönetim modeline göre eski anlayışla işgörene bakış açısına X teorisi adını vermiş ve bu teoriye karşı çıkarak kendisinin ortaya koyduğu Y teorisinde birtakım ilkeler sunmuştur.

Çift Faktör Kuramı Frediric Herzberg tarafından geliştirilmiştir. İşgörenlere çalışma ortamında mutluluk veya üzüntü veren faktörleri ayrıntılı olarak ortaya koymuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda işgörenleri işleri ile ilgili güdüleyen unsurları ‘motive edici faktörler’ ve işyerinin olmazsa olmaz unsurlarını ‘hijyen faktörler’ olarak iki başlık altında toplamıştır.

Süreç Teorileri

Süreç teorilerinin kapsam teorilerinden farklı olarak ortaya koyduğu durum sürdürülebilirlik kavramıdır. Bu teorilerin ortak amacı, daha önce belirli bir davranışı sergilemiş kişinin bu davranışı tekrar sergilemesi veya aksine sergilememesidir.

Vroom’un Beklenti Teorisi: Bu teoriye göre, bireyin motive eden en önemli unsur elde etmek istediği her neyse onu arzulama derecesi ve bu isteğin gerçekleşmesi konusundaki bekleyişidir. Bu teoride valens, araçsallık ve bekleyiş kavramları ön plana çıkmaktadır. Valens; belirli bir ödülü elde etme isteğidir. Araçsallık; nihai amaca ulaşmak için belirli araçları elde etmektir. Örneğin, daha yüksek bir statü elde edebilmek adına gerekli araç olan terfi olanağı değerlendirmek için yüksek performans göstermektir. Bekleyiş; belirli bir performans sergilendikten sonra gösterilen gayrete karşılık belirli bir ödül beklemektir.

Adams tarafından geliştirilen Eşitlik Teorisine göre; işgörenlerin yerine getirdikleri faaliyetlere yönelik motive olmaları, örgütleriyle ilgili eşitlik veya eşitsizlik algısıyla ilişkilidir. Daha açık bir ifadeyle işgören çalıştığı örgütteki yönetsel uygulama ve bu uygulamaların sonucunda dağıtılan ödül veya cezaları eşit ve adaletli bulursa motive olmaktadır. Eşitlik Teorisi’nde sadece ödül elde etmek yeterli değildir. İşgörenler kendi performansları ve ödüllerini ilk önce diğer çalışma arkadaşlarının performans ve ödülleri ile karşılaştırır ve daha sonra diğer örgütlerdeki benzer faaliyetleri yerine getirenlerle karşılaştırır. Bu karşılaştırma sonucuna göre adil bir uygulama olduğunu görürse motive olacaktır.

Pekiştirme teorisi h edef belirleme teorisinin farklı bir bakış açısıyla uygulanmasıdır. Hedef belirleme teorisinde amaçların açıkça belirlenmesi insanları motive ederken pekiştirme teorisinde pekiştirmenin davranışları etkileyeceği ortaya konmuştur. Bireylerin birçok nedenin etkisiyle davranışlar sergilediği kesindir. Bu davranışların devam etmesi ise ilk davranışın sonucuyla yakından ilişkilidir. Eğer ilk davranış, memnun edici şekilde sonuçlanmışsa çalışanlar bu davranışı tekrar ettirecek, memnun edici şekilde sonuçlanmamışsa davranışa son vereceklerdir.

Motivasyon ve Performans İlişkisi

Performans bir faaliyeti gerçekleştiren bireyin, grubun veya bir örgütün o işle amaçlanan sonuca yönelik olarak nereye ulaştığı, daha açık bir ifadeyle neyi ortaya koyabildiğinin nicel (miktar) ve nitel (kalite) olarak tespit edilmesidir. Çalışan performansı adalet, yetenek, işi sevme, işle özdeşleşme, iş tatmini, ödül, ceza ve bunun gibi birçok şeyden etkilenir. Bu unsurların genelini kapsayan ve en çok dikkat çeken husus motivasyondur. Öyle ki çalışanın performansının değerlendirilmesinde motivasyonun artırılması temel amaçtır.