İşletme Kapasitesi ve Kapasite Türleri

İşletme açısından kapasite, bir işletmenin belli bir dönemde (çoğunlukla bir yıl olarak alınır) mevcut kaynaklarını (beşeri, mali, fiziksel) kullanarak, elde edebileceği maksimum üretim miktarını ifade eder. İşletmenin para, ham madde, malzeme, makine, iş gücü ve bilgi gibi üretim faktörlerini en uygun biçimde bir araya getirerek, belli bir dönemde ürettiği mal ve hizmet miktarı o işletmenin kapasitesini ifade eder.

İşletme Verimliliği ve Kapasite İlişkisi

İşletmelerde verimlilik, işletmede kullanılan kaynakların rasyonel kullanımı sonucunda ortaya çıkar. Bu ifade aynı zamanda işletmenin optimum kapasite düzeyinde çalışması anlamına gelir. İşletmelerin etkinliği ve verimliliği çalışanlarla kullanılan teknoloji ve üretim yöntemleri ile doğrudan ilgili olduğu gibi, büyüklüğü ve kapasite düzeyi ile de doğrudan ilgilidir. Yüksek verimlilik aynı miktar kaynakla daha çok çıktı elde etmektir.

Kapasite Türleri

Literatürde genellikle iki tür kapasite kavramına rastlanmaktadır. Bunlardan ilki, işletmenin “teknik veya mühendislik kapasitesi”, ikincisi ise “ekonomik kapasite”dir. Bir işletmenin kapasitesini ifade etmek için, farklı sınıflamalar yapılabilir. Bunlar; teorik (maksimum) kapasite, normal (pratik) kapasite, gerçek (fiilî) kapasite, aylak (boş) kapasite, zorlanmış kapasite ve optimum kapasitedir. İşletmeler, sahip oldukları kaynaklardan her zaman tam olarak yararlanamazlar.

Teorik Kapasite: Teorik kapasite planlanan ve teorik olarak kâğıt üzerine yazılan, makinelerin, tesislerin ve insan kaynaklarının hiçbir kesinti ve aksamaya uğramadan çalıştığı takdirde birim zamanda gerçekleşebilecek kapasitedir. Normal Kapasite: Normal (pratik) kapasite; tamir, bakım, onarım gibi çeşitli aksamaların ve duraksamaların dikkate alınmasıyla gerçekleşen kapasitedir. Gerçek (Fiili) Kapasite: Gerçek (fiilî) kapasite, işletmelerin belli bir dönemde ulaşılabileceği gerçek çıktı düzeyidir. Normal kapasite, işletmenin olağan koşullarda üretebileceği mamul miktarını gösterirken; gerçek kapasite, belli bir üretim döneminde ortaya çıkan ürün miktarını gösterir. Normal kapasitenin yararlanılan bölümüne “gerçek kapasite”, yararlanılamayan bölümüne ise “aylak kapasite” denir. Tam Kapasite: Tam kapasite, belli bir dönemde normal şartlar altında ulaşılabilecek en üst çıktı miktarı olarak tanımlanabilir. Atıl Kapasite: Normal kapasitenin kullanılmayan kısmına atıl (aylak- boş) kapasite denir. Aşırı (Zorlanmış) Kapasite: İşletmenin tam kapasite düzeyinden üretim hacminin üzerine çıkmasına aşırı veya zorlanmış kapasite adı verilir.

Kapasite Belirlemeyi Etkileyen Faktörler

Belli bir sürede, üretilen mal veya hizmetlerin fiziksel birim sayısı, ka pasite ölçüsü olarak kullanılır. Kapasite ölçüsü olarak fiziksel üretim miktarı birimlerinin yanında, belli bir sürede üretilen ürünlerin “değeri” kullanılabilir. Uygun bir kapasite seçimi, proje kârlılığını ve rekabet gücünü belirleyecek öneme sahiptir. Belli bir kapasitenin altında olan işletmeler rekabet bakımından yetersiz kalır. İşletme kapasitesini belirlerken şu faktörlere dikkat edilir: Ölçek ekonomileri, parasal avantajlar, maliyetler, finansal kaynaklar, talep, kuruluş yeri, iş bölümü ve uzmanlaşma, teknik imkânlar, çalışma süreleri.

Çalışma Derecesi ve Optimum İşletme Kapasitesi

Kapasite kullanımı, bir işletmenin elinde bulunan gerek beşeri, gerekse fiziki ve mali kaynaklardan yararlanma derecesini gösterir. Pratik kapasitenin kullanılan kısmını çalışma derecesi, denmektedir. Normal kapasite ile gerçek kapasite arasındaki orana çalışma derecesi denir. Optimum işletme kapasitesi, maliyetlerin en düşük, karların ise en yüksek olduğu kapasitedir. İşletmenin kârlılık düzeyinde çalışabilmesi için üretim faktörlerini en uygun biçimde birleştirmesi gerekir. Optimum işletme büyüklüğüne ulaşıncaya kadar birim başına düşen maliyet azalır .