İşletme ile İlgili Temel Kavramlar
İşletmelerin ve ekonomik yaşamın temeli, insan istek ve ihtiyaçlarıdır. İşletmeler bu ihtiyacı gidermek amacıyla başlıca üretim faktörlerinin bir araya getirilerek mal ve hizmetlerin üretildiği ve satıldığı ve tüm bunların sonucunda kâr elde etmenin amaçlandığı kurumlardır.
Mal ya da ürün; bilgisayar ya da otomobil örneklerindeki gibi, işletmeler tarafından üretilen ve insanların ihtiyaçlarını gideren somut bir varlıktır. Hizmet ise işletmelerin tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için sağladıkları; taşınamayan, dokunulamayan, biriktirilemeyen, bir başka anlatımla somut olmayan araç ya da varlıklardır. Kâr, işletmelerin, arzu edilen bir mal ya da hizmeti sağlamak ve piyasaya sunmak amacıyla insan, teknoloji ve bilgi olgularını bir araya getirmekle üstlendikleri riskin ödülüdür. İşletmeler, topluma mal, hizmet ve iş sağlayarak toplumun yaşam kalitesi açısından belirleyici bir role sahiptir.
Üretim, fayda ve değer yaratmak amacıyla mal ve hizmetlerin meydana getirilmesi veya yaratılmış mal ve hizmetlerin fayda ve değerlerini artırmak amacıyla harcanan çabaların tümüdür. Üretim faktörleri, mal ve hizmetleri ortaya çıkarmak için kullanılan kaynaklardır. Üretim faktörlerinin verimli bir şekilde kullanımı, işletmelerin aynı kaynaklarla daha fazlı çıktı üretmesine imkân sağlar. Üretim faaliyetinde yer alan dört geleneksel üretim faktörü mevcuttur: Doğal kaynaklar, emek (iş gücü), sermaye ve girişimcilik. Bu sınıflamaya beşinci faktör olarak bilgiyi eklemek mümkündür.Bu doğrultuda bir üretim faktörü olarak girişimci, diğer üretim faktörlerini bir araya getirerek sürecin riskini üslenmekte ve sonuçta ortaya çıkan kâr ya da zarar doğrudan ona ait olmaktadır.
Maslow, insanların gösterdiği her davranışın bir ihtiyacın tatminine yönelik olduğunu ve bu ihtiyaçların belirli bir sıralaması olduğunu ifade etmektedir. Bir başka deyişle alt seviyedeki bir ihtiyaç giderilmedikçe, üst kademedeki bir ihtiyaç kişiyi herhangi bir davranışa itmemektedir. Maslow’a göre kişinin ihtiyaçları beş ana kategoride toplanabilir: Fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları, sevgi ve bağlanma ihtiyacı, saygı görme ihtiyacı, kendini gerçekleştirme ihtiyacı.
İşletmecilik sürecinin içerisinde gerçekleştiği ekonomik sistemlere ilişkin dünyada farklı uygulamalar mevcuttur. Hangi mal ve hizmetlerin kim tarafından, ne kadar üretileceğini ve süreç sonucunda ortaya çıkan değerlerin kime ait olacağı sorularını cevaplamaya çalışan ekonomik sistemler, hiçbir devlet müdahalesini hoşgörmeyen ve sürecin tamamının özel sektör tarafından yürütülmesi gerektiğini belirten saf kapitalizmden, tamamen devlet kontrolünde ya da sahipliğinde bir işleyiş öngören güdümlü ekonomi ya da komunizme kadar geniş bir aralıkta ortaya çıkmaktadır.
Yönetimin uzmanlık gerektiren bir işlev olduğunun kabul edilmesi ile birlikte sahiplik ve yöneticilik birbirinden ayrılmış ve bu süreci profesyonel olarak yöneterek çalışan ve bu iş karşılığında bir ücret alan bir grup, yönetici grubu şeklinde ortaya çıkmıştır.
Maliyet, bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve müşteriye ulaştırılması sürecinde kullanılan unsurların parasal ifadesidir. Gelir, müşterilere sağlanan mal ve hizmetler karşılığında elde edilen varlık akışıdır.Etkinlik hedefe tam olarak ulaşma odaklı bir prensip iken verimlilik ise kaynak hassasiyetini vurgulayan, az kaynak kullanarak mümkün olan en fazla faydayı ortaya çıkarma gerekliliği üzerinde duran bir ilkedir.
Ekonomik örgütlenmelerin tarihsel gelişimine baktığımzda ise sömürgecilik döneminden başlayıp içinde bulunduğumuz ilişki dönemine kadar süren bir gelişim sürecinden söz edebiliriz. Bu süreçte zamanla işletmeciliğin çok daha müşteri merkezli hale gelerek üretilen mal ve hizmetlerin hem sayıca hem de nitelik açısından zenginleştiğini görmekteyiz.
İktisat, davranış bilimleri, matematik-istatistik ve hukuk bilim dalları işletme bilim dalının en çok ilgilendiği disiplinlerdir.