Mutezile
Mu’tezile, Basra kültür ortamında dönemin önemli ilim adamı Hasan Basrî’nin ilim meclisinde Vasıl b. Ata’nın büyük günah konusunda çıkışı ile ilk kırılmasını gerçekleştiren İslâm kültür tarihine sunduğu katkılarla İslam düşüncesinin ana ekolleri arasında yerini alan bir fırkadır.
Mu’tezile ilk ortaya çıkışından itibaren düşünce sisteminde akla ve felsefî düşünceye açtığı alanla dikkatleri çekti. Bu yönüyle ekol müntesipleri tercüme hareketleri başta olmak üzere ilmî ve fikrî gelişmelere öncülük ettiler.
Mutezilenin ilk temsilcileri akıl karşısında nassı öncelerken, Ebu’l-Huzeyl ve kuşağı ile birlikte nass karşınında akıl öncelenmeye başlandı.
Basra merkezli olarak ortaya çıkan Mu’tezile, Harun Reşid’in hilafeti sürecinde bir de Bağdat koluna ayrıldı.
İlk ortaya çıkışından itibaren entelektüel arenada varlık gösteren Mu’tezile, Mihne sürecinde siyasete ortak oldu. Buradaki başarısızlığı ekolün ilmî ve fikrî gelişimine olumsuz etki etti.
Mihne sürecinde yaşadığı kopuşa rağmen Mu’tezile içinden ekolü koruma güdüsüne sahip ilim adamları yetişmeye devam etti.
Bu tür kimselerin katkılarıyla, Büveyhîler dönenimde tekrar bir canlanma süreci yaşadı. Kâdî Abdulcabbar da bu dönemde yetişti.
Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey döneminde vezir Kündürî’nin katkılar ile yeniden güç elde eden Mu’tezile, bu gücü uzun süre muhafaza edemedi.
Bu gün mensupları bulunmasa da modern din anlayışının zihin sistematiği içerisinde Mu’tezilî düşüncenin izlerini sürmek mümkündür.