İlahi Kitaplara İman

Allah Teala yarattığı insanlarla peygamberleri ve gönderdiği vahiylerle iletişim kurmuştur. Emir ve hükümlerini bildirdiği kitaplarla onlara varoluş ve yaşam gayelerini, akıbetlerini ve Yaratıcılarıyla nasıl bir ilişki içerisinde olmaları gerektiğini bildirmiştir. Bu nedenle temel inanç esaslarından biri ilahi kitaplara imandır.

Allah insanlara sürekli olarak peygamber dolayısıyla kitaplar göndererek onları kendi hâllerine başıboş bırakmamıştır. Gönderdiği kitaplar temel inanç esaslarını, ibadetleri, hükümleri ve ahlaki ilkeleri içermiş, gönderildiği toplumun özelliklerine göre hukuki emir ve yasakları barındırmıştır.

Kuran’da Tevrat, Zebur ve İncil’in varlığından ve bazı peygamberlere verilen sahifelerden bahsedilmiştir. Ancak ilahi kitap ve sahifelerin tamamının isimleri, sayıları ve kimlere gönderildiği bilinmemektedir.

Kuran-ı Kerim’de Tevrat’ın, Zebur’un ve İncil’in Allah tarafından vahyedilmiş bir kitap olduğu ve tasdik edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Diğer ilahi kitaplar gibi onlarda da hidayet ve nurun bulunduğu ve bu kitapların ilahi bilgi hükümleri ihtiva ettiği haber verilmektedir. Bu nedenle Hz. Musa’ya indirilen Tevrat’a; Hz. Davud’a indirilen Zebur’a ve Hz. İsa’ya indirilen İncil’e iman etmek, İslam’ın temel inanç esaslarındandır.

Kuran öncesi diğer ilahi kitaplar zamanla gönderildiği toplumlar tarafından tahrifata uğramıştır. Bu nedenle onların asli hâllerine şu an ulaşmak mümkün değildir. Mevcut Tevrat ve İncillerde hem tarihsel hem de içerik olarak pek çok eksik, çelişki ve yanlışlıklar bulunmaktadır.

Özgün hâlini muhafaza eden ve insanlık için yegâne ilahi rehber olarak varlığını Kıyamete kadar sürdürecek olan tek kitap Kuran’dır. Kuran lafzen ve manen pek çok üstün özelliği bünyesinde barındıran insanlığın maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bir kitaptır.

Çeşitli özellikleri esas alınarak Kuran için şöyle bir ıstılahi tanım yapılmıştır:

“Kuran, Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla indirilen, mushaflarda yazılan, tevatürle nakledilen, tilavetiyle ibadet olunan muciz kelamdır.”

Allah Teala’nın insanlığa gönderdiği son kitap Kuran’dır. Son peygamber Hz. Muhammed (sav) ile birlikte vahiy de tamamlanmış olup artık yeni bir peygamber ya da ilahi kitap gelmeyecektir. Son vahiy olması hasebiyle hem içerik olarak evrensel özelliklere sahip hem de güvenilirlik açısından herhangi bir zafiyet taşımamaktadır. Diğer ilahi kitapların başına gelen tahriflerden korunmuş, lafzen ve manen indirildiği gibi muhafaza edilip nakledilmiştir.

Kuran-ı Kerim hayatın sadece belli bölümlerini değil tümünü ilgilendiren ve yönlendiren bir içeriğe sahiptir. Bireysel yaşam, aile, toplum, hukuk, ekonomi, yönetim, karşılıklı ilişkiler ve çevre gibi yaşamsal alanların tümüne yönelik emirler ve ahlaki ilkeler içerir. Bu nedenle insanlık için tam yeterliliğe sahip bir kitaptır.

Özgün hâlini muhafaza eden ve insanlık için yegâne ilahi rehber olarak varlığını Kıyamete kadar sürdürecek olan tek kitap Kuran’dır. Kuran lafzen ve manen pek çok üstün özelliği bünyesinde barındıran insanlığın maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamada yeterli bir kitaptır. Kuran hem lafzen hem de mana olarak tamamen Allah’ın kelamıdır. Vahiy elçisi olan Cibril’in ya da Hz. Peygamber’in bile vahyi iletmekten öte bir rolü bulunmamaktadır.