Kabir Hayatı Kıyamet Ve Alametleri
İnsan hayatının geçirdiği aşamaları ruhun yaratılmasından bedene üflenmesine kadarki ilk aşama, ana karnında geçirdiği bebeklik devresi, doğumla başlayıp ölünceye kadar devam eden dünya hayatı, ölümle başlayıp tekrar dirilinceye kadar süren kabir hayatı ve dirilişle başlayıp cennet veya cehennemde devam edecek olan ahiret hayatı şeklinde aşamalara ayırmak mümkündür.
Berzah âlemi olarak da ifade edilen “kabir hayatı”, kişinin ölümü ile başlayan ve tekrar dirilişine (ba’s bade’l-mevt) kadar devam eden bir süreci içerir. Kabir hayatı Kur’an-ı Kerim’de açık bir ifade ile dile getirilmemektedir. Delil olarak ileri sürülen örnekler, te’vil yoluyla ortaya konulan bilgilerdir. Hadislerde ise kabir hayatını ve azabını dile getiren bir çok örnek mevcuttur.
Kabir hayatı ve azabı Ehl-i Sünnet alimlerine göre haktır. Onu bedenin bütün organları ile diri olması şeklinde değil insanın lezzet ve elemleri hissetmesi tarzında anlamak gerekir. Burada hissedilen lezzet ve elem bedenî olabileceği gibi tümüyle rûhânî olması da mümkündür. Her iki durum da Allah’ın kudreti dâhilinde olmakla birlikte ikinci görüş, birinciye göre daha güçlü, akla ve naslara daha uygun görülmektedir.
Dünya nizamının bozulmasına ve dünya hayatının sona ermesini ifade eden kıyamet, Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde sıkça vurgulanmakta ve oluş şekli tasvir edilmektedir. Kıyamet öncesinde onun yaklaştığını haber vermek üzere ortaya çıkacak olan işaretlere de “kıyamet alametleri” denilmektedir. Bunlar, kıyametin büyük ve küçük alametleri olarak guruplandırılmaktadır. Hadislerde kıyametin büyük alametleri on olarak belirtilmiştir. Kıyametin küçük alametleri ise sosyal ve ahlaki çözülmeyi dile getiren birçok olayı kapsamaktadır.
Dünya hayatının ebedî olduğunu iddia eden Materyalistler dışındaki bütün felsefe ve dinlerde bir gün dünya hayatının son bulacağı ve kıyametin kopacağı kabul edilmektedir. Bilimsel araştırma ve bulgular da bu görüşü desteklemektedir. Ancak kıyametin ne zaman kopacağını Allah dışında hiç kimse bilemez. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de: “Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini ondan başkası açıklayamaz.” (A‘raf 7/187) şeklinde buyrulmaktadır.
Kıyametin yaklaştığına ilişkin alametlerin belirdiğini Kur’an-ı Kerim şu şekilde haber vermektedir: “Onlar, kıyametin kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar? Şüphesiz onun alametleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar?” (Muhammed 67/18).