Namaz IV

Cuma namazı akıl -baliğ, hür ve mukim olan, namaza gitmesine mani bir özrü bulunmayan her müslüman erkek için farz -ı ayn hükmündedir. Bu namaz vesilesiyle müminler biraraya gelip kaynaşırlar; yapılan vaaz -ı nasihat ve okunan hutbe vesilesiyle, dinî ve dünyevî konularda haftalık olarak bilgi ve şuur sahibi olurlar.

Bayramlar inanan insanların sevinç günleridir. Müslümanların, bütün dünyada birlik ve beraberliklerini sembolize edecek şekilde iki tane bayramları vardır: Ramazan bayramı ve Kurban bayramı. Bu bayramlardan birincisinde, Ramazan orucunun tamamlanması; İkincisinde de, hac ibadetinin ifa edilmesi neticesinde, müslümanlar bayram yaparlar. Birincisinde fıtır sadakası (fitre), ikincisinde ise kesilen kurbanlar vasıtasıyla sevincin toplumun farklı katmanları nezdinde paylaşılması sağlanır. Bayram namazlarını kılmak vaciptir ve mümkün olan en geniş katılımla kılınmaları esastır. Bayram namazları iki rekat hâlinde ve fazladan tekbirler alınarak kılınır. Fazladan alınan tekbirlerin sayısı, mezheplere göre değişmektedir. Bayram namazlarından sonra bir hutbe okunur ve bu hutbenin başında ve sonunda tekbirler getirilir. Kurban bayramından bir gün önce yani arefe günü sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın arkasından, toplam 23 vakit namazında teşrik tekbirleri getirilmesi sünnettir.

Vitir , yatsi namazının ardından kılınan ve Hanefi mezhebine göre vacip hükmünde görülen bir namazdır. Gece uykudan kalkıp kılmak esas olmakla birlikte, uyuya kalıp kalkamama ihtimalinin bulunduğu durumlarda yatsı namazının hemen ardından kılınması caizdir. Vitir namazının tek başına kılınması esas olup genellikle böyle kılınmakla birlikte, Ramazanda cemaatle kılanan teravihten sonra vitir de bir gelenek olarak cemaatle kılınmaktadır. Vitir namazı üç rekat olarak kılındığı için bu adı almıştır. Üçüncü rekatta kıraat yapıldıktan sonra tekbir alınarak ardından kunut duaları okunmaktadır. Hanefiler üç rekatı birlikte kılarken; Şafiiler ikinci rekattan sonra selam vererek ayrıca bir rekat daha kılararak üçe tamamlamaktadırlar.

Nafile namazlar, çok sevap kazandırmalarına ve hararetle tavsiye edilmiş olmalarına rağmen, kimsenin kılmak zorunda olmadığı, kılınması tamamen kişilerin özgür iradelerine bırakılmış olan namazlardır. Pek çok türü olan bu namazların gündüz kılınanlarını dörder, gece kılınanlarını ise ikişer rekâtlar hâlinde kılmak esastır. Ayrıca, bütün gönüllü ibadet türlerinde olduğu gibi nafile namazlarda da efdal olan, ibadetin az da olsa devamlı olmasıdır. Belli başlı nafile namazlar, teravih, kuşluk, evvabin, teheccüd, tahiyyetü’l -mescid, husüf, küsüf, ihram namazı, yolculuk namazı, istihare namazı, istiska (yağmur duası) namazı, tövbe namazı, tesbih namazı, abdest veya gusül aldıktan sonra kılınan namaz ve hacet namazı gibi namazlardır.

Mübarak gün ve geceler, daha çok kamerî takvim esas alınarak belirlenen ve bu sayede dönüşümlü olarak yılın bütün mevsimlerine tesadüf eden mukaddes zamanlardır. Bunlardan geceler kategorisine girenler, Türk kültüründe daha çok "kandil" olarak isimlendirilirler ve toplumsal bir coşku ile kutlanırlar. Bu kutlu zaman dilimleri, bazı iyi davranışlara başlamak ve bazı zararlı davranışları terk etmek isteyen müminler için birer milat olma fırsatı barındırır.