Namaz II
Namaz kılarken mutlaka yapılması gereken söz ve eylemler “namazın farzları”; bu seviyede olmamakla birlikte yerine getirilmesi gerekli olanlar “namazın vâcipleri”; zaman zaman Hz. Peygamber tarafından terk edilmiş olmalarından hareketle farz ve vâcipler kadar bağlayıcı görülmemekle birlikte yapılması teşvik edilenler “namazın sünnetleri”; yapılması güzel görülen eylemler “namazın âdâbı/müstehapları/mendupları”; yapılması hoş görülmeyen fiiller “namazın mekruhları” ve yapıldığı takdirde namazı geçersiz kılanlar da “namazı bozanlar” kategorisinde yer alır.
Namaz ibadetinin üzerinde ittifak edilen toplum on iki farzı bulunmaktadır. Bunlardan altı tanesi namaza hazırlık mahiyetinde olup namazın şartları olarak adlandırılır. Diğer altı tanesine de namazın bir parçası olduklarından namazın rükûnları denir.
Namazın şartları şunlardır:
1- Hadesten tahâret,
2- Necasetten tahâret,
3- Setr-i avret,
4- Kıbleye yönelmek,
5- Vakit,
6- Niyet.
Hades; genel olarak “dinî-manevî bakımdan namaz kılabilmek için temiz sayılmama hâli” şeklinde tanımlanabilir.
Hades hâli: Namaz kılabilecek durumda olmayan abdestsiz, cünüp, adetli veya loğusa bulunan kimselerin durumuna denir.
Necâset maddi pislik anlamında olup, necasetten tahâret de namazdan önce beden, elbise veya namaz kılınacak yerin, kan, idrar, dışkı gibi dinen pis sayılan şeylerden temizlenmesi demektir.
Namaz kılarken vücudun örtülmesi gereken bölümlerinin örtülmesine setr-i avret denir.
Erkeğin avret yeri; göbek altından diz kapaklarına kadar olan kısımdır. Kadının yüzü, elleri ve ayakları dışındaki bütün bedeni avret sayılır.
İstikbâl-i kıble: Farz, vacip veya nafile bütün tam namazlar ile tilavet secdesi gibi eksik namazların hepsinde Kâbe’ye dönmenin şart olmasıdır; kıbleden başka bir tarafa doğru bilerek kılınacak namaz geçerli olmaz.
Farz veya vacip olan namazlar bir mecburiyet olmadıkça binek ve araç üzerinde kılınmaz; nafile namazlar ise bir zaruret olmasa bile kılınabilir.
Günlük beş vakit farz namaz, bunlara bağlı sünnetler, cuma, vitir, teravih ve bayram namazları için vaktin girmiş olması şarttır.
Namaz konusunda niyet şart olup, Allah için namaz kılmayı istemek ve hangi namazın kılınacağını bilmek şeklinde gerçekleşir.
Namazın rükûnları şunlardır:
1- Başlangıç tekbiri,
2- Kıyam,
3- Kıraat,
4- Rükû,
5- Secde,
6- Teşehhüd (Namazın sonunda Tahiyyât okuyacak kadar oturmak).
Namazın rükûnlarından olup olmadığı tartışılan iki husus vardır ki bunlar; ta’dîl-i erkân ve namazdan kendi fiili ile çıkmaktır.
Hanefilere göre namazın, farz seviyesinde olmasa da yerine getirilmesi gereken vacipleri vardır. Diğer mezhepler bunları farz veya sünnet kategorisi içine dâhil etmektedirler.
Namazı Hz. Peygamber'in kıldığı gibi kılabilmek için, farz ve vaciplerin ötesinde sünnet ve adap denilen bazı hususlar da bulunmaktadır. Bunlara riayet eden kişi, iyi niyetinin ve güzel hareketinin karşılığını alır.
Namazda yapılması hoş karşılanmayan şeylere, namazın mekruhları denir.
Namazın vaciplerini terk etmek tahrîmen mekruh; sünnetlerini terk etmek ise tenzîhen mekruhtur.
Namazın şart veya rükunlarından birini eksik bırakmak veya namaz içinde namazla bağdaşmayan işler yapmak namazı bozar.