Namaz 1

Namaz ibadeti, bedenle yapılan bir ibadet olup yüce Allah'a karşı yapılacak ibadetlerin başında gelir.

Namaz tekbirle başlayıp selamla biten, özel fiil ve hareketlerden oluşan bir ibadettir.

Namaz ibadeti, şekli biraz farklı da olsa, önceki peygamberler tarafından da tebliğ edilmiştir.

Namaz, kulluk görevini yerine getirmenin yanında, kişiler için dinî, ferdî, sosyal ve eğitim bakımından pek çok faydalar sağlar.

Namaz akıllı ve ergen olan her müslümana farzdır.

Namazın farziyeti Kitap, sünnet ve icma delilleriyle sabittir.

Hz. Peygamber uygulamalarıyla namazın hangi zamanlarda ve nasıl kılınacağını ümmetine öğretmiştir.

Namazın farziyetini inkâr eden kâfir olur fakat kabul ettiği hâlde namaz kılmayan günahkâr olur.

Çocukları temyiz döneminden itibaren namaz konusunda eğitmek gerekmektedir.

Beş vakit namazın kendine özel vakitleri vardır ve bu vakitlerde eda edilmeleri gerekmektedir.

Vakitli namazların belirli vakitlerinin herhangi bir parçasında bu namazı kılmak geçerli ise de tercih edilmesi istenen bazı müstehap vakit parçaları ve tercih edilmemesi istenen bazı mekruh vakit parçaları bulunmaktadır.

Ezan aynı zamanda İslam'ın sembolüdür. Arapça orijinal hâliyle okunur. Ezan ve kamet okuma ve dinlemenin adabı vardır.

Bayram, cenaze, vitir, terâvih, sünnet ve nâfile namazlarda kâmet yoktur.

Erkeklerin ister yalnız başlarına isterse cemaatle kılacak olsunlar, farz namaz veya kaza namazı için kamet getirmeleri sünnettir.

Namazlar farz, vacip ve nafile gibi çeşitlere ayrılır.

Farz namazlar: Delili ve delaleti kesin olan, mükellef tarafından mutlaka yerine getirilmesi istenen, yerine getirmeyen için yaptırımı bulunan, inkârı kişiyi dinden çıkaran namazlardır.

Farz namazlar, farz-ı ayn ve farz-ı kifâye olmak üzere ikiye ayrılır.

Farz-ı ayn: Akıllı ve ergen her Müslümana farz olup mükellefin bizzat yerine getirmekle yükümlü bulunduğu namazdır. Günlük beş vakit namazın farzları ve cuma namazının farzı böyledir.

Farz-ı kifâye: Bir kısım Müslümanların yerine getirmesiyle diğerlerinden yükümlülüğün kalktığı farz namazdır. Cenaze namazı böyledir.

Delili farz kadar kesin olmayan, mükellef tarafından yerine getirilmesi gereken, yerine getirmeyen için daha hafif yaptırımı bulunan, inkârı kişiyi dinden çıkarmayan fakat onu sapkın (dalâlette) yapan namazlardır. Bayram namazları, vitir namazı, nezir olarak adanmış olan namaz, sehiv secdesi ve bozulan nafile namazın kazası vacip namazlardır.

Farz namazlara bağlı olarak kılınan sünnet namazlara revâtip namaz denir. Bunlardan sabah, öğle, akşam namazının sünnetleri ile yatsının son sünneti “müekked”; ikindi ve yatsının ilk sünneti de “gayr-i müekked” veya müstehap ve mendup adını alır.

Müekked sünnet: Hz. Peygamber’in sürekli olarak kıldığı, çok az terk ettiği nafile namazlardır.

Gayr-i müekked ise: Hz. Peygamber’in sürekli olarak kıldığına dair kesin delil bulunmayan nafile namazlardır.

Revâtip sünnetler dışındaki nafile namazlara ise regâip denir. Bunlar Hz. Peygamber’in bazı uygulamalarına dayanarak veya kişinin kendi isteğiyle herhangi bir zamanda fazladan kıldığı namazlardır.

Teheccüd namazı, kuşluk (duhâ) namazı, istihâre namazı, husûf, küsûf namazı, tahiyyetü’l-mescit namazı, tevbe namazı, evvâbîn namazı, tesbih namazı, ihrama giriş namazı, yolculuğa çıkış ve yolculuktan dönüş namazı, hâcet namazı, abdest ve gusülden sonra kılınan namaz, regâip türünden nafile namazlardır.