Hadis ve Ahlak

Hz. Peygamber’in söz, davranış ve takrirlerini yansıtan hadis rivayetlerinde, din ile ahlak arasında ontolojik bir bağ vardır. Zira Resulullah (S.A.S) güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiştir. Dolayısıyla güzellikle ve de güzel ahlâkla din arasında doğal bir ilişki bulunmaktadır.İslam ahlakının iki temel kaynağından birisi olan hadis rivayetleri, müminin iman ve amel dünyasında da biçimlendirici bir misyona sahip olması nedeniyle üstün ahlakın tesisinde etkilidir.

Ahlak, hayatın her alanında etkili bir temel ilkedir. Bu nedenle gerek iktisadi gerek mali hemen her konudaki hadislerde insanlar arası ilişkilerde ahlaki olan tavsiye ve teşvik edilmiştir.

Hz. Peygamber'in ahlakı ile ahlaklanmayı hedefleyen kişiye yaraşan, hadislerde ifade bulan üstün ahlaki niteliklere sahip olabilmek için gayret etmesidir. Güzellikleri sürdürme konusunda ısrarcı olurken, yanlışlarda geri dönmeyi, tövbe etmeyi, özür dilemeyi bir erdem olarak görmek gerekmektedir.

Hadis kaynaklarında, ahlakı bir konu olarak ayrı bir bölümde aramak ya da ahlak konusunu sadece belirli bölümlere ve belirli rivayetlere has bir kavram olarak vasıflandırmak doğru bir tutum olmayacaktır. Çünkü ahlak, muhaddis musanniflerin zihin dünyasında, sadece bu kavramlara ait bir olguya işaret etmemekte bilakis Hz. Peygamber’den nakledilen her hadis-i şerif “ahlak” kavramının kapsam alanı içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle de bütün hadis kaynaklarına ve hatta bütün rivayetlere, ahlâkla ilgili temel ilkelerin veya örneklerin bulunabileceği hazine olarak yaklaşılması gerekmektedir. Bununla birlikte hadis literatüründe “ahlak” konusu özelinde hazırlanmış müstakil eserler de bulunmaktadır.