İslam Aile Ahlakı

Ahlak, çok yönlü bir anlam içermekle beraber, “özelde insan davranışlarının ve insanlar arasındaki ilişkilerinin, genelde ise toplumun oluşturduğu bir takım kuralların iyi veya kötü olarak nitelendirilmesi” şeklinde tanımlanabilir.

Aile ahlakı bir sosyal kurum olarak aile içerisinde uyulması gereken davranışların tamamını içerir. Yani aile ahlakı, aile içinde geçerli olması gereken ahlak ilkeleridir.

Evlilik; “aile kurmak üzere bir erkek ve bir kadının kendi istekleriyle, mensup oldukları inanç ve geçerli olan hukuk kurallarına uygun bir şekilde birlikte yaşamaları” şeklinde tanımlanabilir. Kur’an ve Sünnet açık bir şekilde evliliği teşvik etmekte ve insanlar için onun önemine dikkat çekmektedir.

İslam ahlakçıları genelde evliliğin en önemli amacının çocuk sahibi olmak olduğunu ifade ederler.

Erkek veya kadın ayrımı yapmaksızın bakıldığında eş seçiminde dört temel özelliğin öne çıkarıldığını söylemek mümkündür: dindarlık, ahlaklılık, akıllılık, denklik.

İnsanlık Tarihinde farklı evlenme biçimleri olmakla birlikte İslam toplum tarafından onaylanmamış, meşru olmayan kadınla erkeğin her türlü beraberliğini yasakladığı gibi, toplumu ifsat eden beraberlik şekillerini de yasaklamıştır.

İslam dini aile birliğini ve devamını esas almakla birlikte eşlerin birbirlerine ve çocuklarına zarar vermeleri, evlilik kurumunun devam etmesinin mümkün olmadığı durumlarda “en hoşlanmayan helal” olarak boşanmaya izin vermiştir.

İslâm ahlakına göre aile, ”cinsi ihtiyaçların karşılanması, maddî ve manevî hayat arkadaşlığının oluşması, neslin devamının sağlanması gibi üç yönlü arzu ve isteklerin, insanlık onuruna uygun tarzda ve meşru bir şekilde tatmini amacına yönelik, toplumun çekirdeği olan bir kurum” olarak tanımlanabilir.

Günümüzde aile türleri ile ilgili olarak yapılan sınıflamada en genel ve yaygın olanı; geniş aile ve çekirdek aile ayrımıdır.

Ailenini görevleri en genel anlamda; biyolojik, ekonomik, koruyuculuk, psikolojik, eğitim, dini, boş zamanı değerlendirme , prestij sağlama görevleri şeklinde sınıflandırılmaktadır.

İslam ahlakçılarına göre aile kurumunun görevleri de: Sıhhatli nesiller yetiştirmek suretiyle insan soyunun devamına katkıda bulunmak, bireylerin cinsel arzuların meşru yollarla tatmini sağlamak, insanların bedeni ve ruhani sıhhatlerini yeterince koruyabilmeleri, dini ve dünyevi görevlerini rahatlıkla yerine getirebilmeleri için huzurlu ve mutlu bir ortam oluşturmaktır.

Aile birey ve toplum hayatı açısından son derece önemli bir kurumdur. Sağlıklı bir toplumun sağlıklı bir aile temeline dayandığı gerçeği göz önüne alındığında, hemen bütün din, kültür ve ahlak anlayışlarında aile kurumunun özel bir yere sahip olduğunu ileri sürmek mümkündür.

Aile ahlakı, bir sosyal kurum olarak aile içerisinde uyulması beklenen davranış kuralları ve aile bireylerinin birbirleriyle münasebetlerini düzenleyen temel inançlar ve ilkelerdir. Bu ilkeler doğrultusunda aileyi oluşturan bireylere bir takım görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Evlilikten sonra başta karıkoca olmak üzere aile bireyleri arasında olması öngörülen temel erdemleri şu şekilde ifade etmek mümkündür: Saygı (Birbirine saygı ve birbirinin haklarına riayet), sevgi (karşılıklı sevgi ve ötekine karşı yükümlülükleri yerine getirmek), adalet, eşitlik, karşılıklı güven, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma, sorumluluk bilinci, empati, hoşgörü, samimiyet ve iyi niyet.

Ahlakçıların büyük çoğunluğu kocanın eşine karşı görevlerinde genel olarak birleşmişlerdir. Bunlar; eşini giydirmesi, barındırması, beslemesi, ailenin haya ve namusunu koruması, himaye etmesi, iyi davranması, ve dinini öğretmesidir.

Nikah ile birlikte kurulan ailenin, sadece iki kişinin bir çatı altında yaşadığı hane değil gerçek manada bir aile olabilmesi ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için eşlere düşen görev ve sorumluluklar vardır. Karı ve kocanın ortak vazifeleri; sadakat, emniyet güven, saygı, sevgi, hatır saymak, istişare etmek, şefkat, merhamet ve yardımlaşmaktır.pmalarına bir engel teşkil etmediği gibi, aksine bir zenginlik işaretidir.

İslam ahlakçıları genel olarak erkeğin kadın üzerindeki haklarını; kocasının meşru nefsani isteklerine cevap vermesi, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmaması, müsrif olmaması, kocasını hor ve hakir görmemesi, incitmemesi, saygı ve sevgide kusur etmemesi, izinsiz yabancılarla görüşmemesi olarak ifade etmişlerdir.

İslam ahlakçılarına göre ana babanın çocuklarına karşı en önemli görev ve sorumlulukları şunlardır: onları sağlam bir imanla yetiştirmek, her çeşit dini ve ahlaki eğitimlerini sağlamak, onları beslemek ve her türlü tehlikeye karşı korumak.

Çocukların ana babalarına karşı görevleri; mutlak surette itaat, fikirlerini almak, istişarede bulunmak, muhtaç bırakmamak, bakımlarını sağlamaktır.

İslam ahlakçılar kardeşlerin birbirlerine karşı görevlerini; büyüklere hürmet küçükleri himaye, yardımcı olmak ve düşmanlıktan sakınmak olarak sırlamaktadırlar.

Akrabalara karşı görev ve sorumluluklar da şunlardır: Onları ziyaret edip hal hatır sormak, onlara yardımcı olmak, hasta olduklarında ziyaret etmek, bayram ziyaretlerinde bulunmak, düğün, doğum, ölüm, kaza gibi iyi ve kötü günlerde sevinç ve kederlerini paylaşmak, kusur ve hatalarını görmezlikten gelmek, kin tutmamak, küslük/dargınlık meydana getirmemek, hoşgörülü olmak.