İslam Ahlakının Birinci Kaynağı Olarak Kur’an ve Kur’an’da İslam Ahlak Esasları

İslâmî ilimlerin temel kaynağı olan Kur'ân-ı Kerim, hiç kuşkusuz ahlâk ilminin de en önemli kaynağıdır.

Kur'ân-ı Kerîm içerdiği diğer konular gibi ahlâkî konuları da sistematik bir şekilde ele almamakla birlikte, eksiksiz bir ahlâk sistemi oluşturacak zenginlik ve genişlikte kurallar koymaktadır. Bu kurallar da esasen ahlaklı bir toplum oluşturma amacı taşımaktadır. Bu yüzdendir ki, onda sadece bireysel ahlâk esasları yer almamakta; toplumu ilgilendiren temel ahlâkî ilkeler de bulunmaktadır. Sözünü ettiğimiz ahlâk ilkeleri de özellikle toplumu oluşturan bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinde sözgelimi, iş hayatı başta olmak üzere ticarî ve idârî konularda kendini göstermektedir.

Kur'ân-ı Kerim'in öngördüğü ahlâk sisteminde ayrıca insanın Allah ile olan ilişki düzeyini belirleyen ve söz konusu düzeyin ilâhî irâde istikametinde şekillenmesini sağlayan ahlâk ilkeleri de yer almaktadır. Başta imân olmak üzere ihlâs, ihsân, takvâ ve tevekkül gibi ahlâkî esaslar bunlardan bazılarıdır. İnsanın dinî ve manevî bakımdan Allah katındaki değeri ya da değersizliği onun bu ilkelere bağlılığı ile ilgilidir. O yüzden Yüce Allah genelde tüm insanlığa, özelde ise müminlere sözü edilen ilkelere uymalarını emretmektedir. Esasen Kur'ân'ın emrettiği bu ilkelere göre yaşamak, insanın kendi faydasınadır. Çünkü söz konusu ilkeler onu hem bu dünyada hem âhirette mutlu ve huzurlu kılacak özellikler içermektedirler.

Bütün bunlar bize göstermektedir ki, Yüce Allah insanı sorumlu bir varlık olarak yaratmıştır. Onun söz konusu sorumluluğu da iki boyutludur. Biri, insanın içinde yaşadığı toplumun diğer fertleriyle yani yakın ve uzak çevresiyle; diğeri de kendisini yaratıp bolca nimet verdiği Yüce Allah'la ilgilidir. Kur'ân'a göre sözünü ettiğimiz her iki sorumluluğun özünde ahlâk yer almaktadır. Çünkü Kur'ân her şeyden önce güzel ahlâkı tesis etmek için inzâl edilmiştir. Bunun içindir ki, Hz. Âişe bir soru üzerine Hz. Peygamber'in ahlâkının "Kur'ân ahlâkı" olduğunu dile getirmiştir. (Müslim, Müsâfirûn, 139) Allah Resûlü (sav) de buyurmuştur ki: "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, 2/381) Bu da göstermektedir ki, İslâm'ın birinci temel kaynağı olan Kur'ân, içerdiği hükümler itibariyle bazı hukukî düzenlemelere yer verse de, esasen onun varlık amacı üstün bir ahlâkî yapı oluşturmaktır. O yüzden Kur'ân da: "Şüphesiz sen büyük bir ahlâk üzeresin" (Kalem 68/4); "Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı uman ve Allah'ı çok anan kimseler için Allah'ın elçisinde sizin için güzel bir (ahlâkî) örnek vardır" (Ahzâb 33/21) âyetlerinde bu konuya vurgu yapmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki, ahlâkî esaslar hem bireyler hem de toplumlar için vazgeçilmez derecede önemlidir. Zira ahlâksız fertlerin oluşturmuş olduğu toplumlar, varlıklarını uzun süre muhafaza edemezler.