İş Sağlığı ve Güvenliğinde Özel Risk Grupları
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverene risk değerlendirmesi yaparken “genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumunu” gözetme yükümlülüğünü getirilmiştir
Kadın Çalışanlar
Kadın çalışanların fizyolojik yapılarına uygun işlerde çalışmaları ve analık görevlerini kolay şekilde yerine getirmeleri için uygun çalışma şartlarının oluşturulmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır
4857 sayılı İş Kanunu “Kadın işçilerin maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşası gibi yer altında veya su altında yapılan tüm işlerde çalıştırılması yasaktır.
Kadınlar hiçbir suretle 7,5 saatten fazla gece postasında çalıştırılamaz; gece postasında çalıştırılabilmeleri için mutlaka sağlık raporu alınmalıdır.
İş Kanunu'nun 74.maddesine göre; kadın işçilerin doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır.
Hamilelik süresince periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
Bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam 1,5 saat süt izni verilir.
Çocuk ve Genç Çalışanlar
Yönetmelikte “Genç işçi: 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişiyi, Çocuk işçi: 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişiyi,” ifade eder.
Yönetmelikle işverene; çocuk ve genç işçilerin tecrübe eksikliği, mevcut veya muhtemel riskler konusunda bilgisizlikleri veya tamamen gelişmiş olmamalarına bağlı olarak gelişmelerini, sağlık ve güvenliklerini tehlikeye sokabilecek herhangi bir riske karşı korunmaları yükümlülüğünü getirilmiştir.
Özel politika gerektiren grupta yer alanlardan çocuk, genç ve gebe çalışanlar için en geç altı ayda bir defa olmak üzere periyodik muayene tekrarlanır. Ancak iş yeri hekiminin gerek görmesi halinde bu süreler kısaltılabilir.
Temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde 7 ve haftada 35 saatten fazla olamaz. Ancak, 15 yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde 8 ve haftada 40 saate kadar artırılabilir.
2-4 saatlik işlerde 30 dakika, 4-7,5 saate kadar olan işlerde 1 saat ara dinlenmesi verilmesi zorunludur.
Çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinleri kesintisiz 40 saatten az olamaz. Çocuk ve genç işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz.
Çocuklara karşı işlenmiş suçlardan hüküm giyen, yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olan, İşveren veya işveren vekilleri çocuk ve genç işçileri çalıştıramazlar.
Sanayiye ait işlerde on sekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaklanmıştır.
Çocuk ve genç çalışanlar için en geç altı ayda bir defa olmak üzere işyeri hekimlerince periyodik muayene yapılır.
Çocuk ve genç işçiler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılamazlar.
Engelli ve Yaşlı Çalışanlar
Engelli: Bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerle kaybetmesi nedeniyle çalışma gücünün en az yüzde kırkından yoksun olduğu “Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları” ile belgelenen ve çalışabilir durumda olan kişileri, ifade eder.
Farklı özelliklerde (fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal, işitme, görme, dil ve konuşma, kronik hastalıklar gibi ) engellere sahip bireylerin yatkınlık ve yeteneklerine uygun çalıştırılabilecekleri işler, yasal düzenlemelerde belirtilmektedir. Çalışanın engelli olması iş kazaları gerçekleşme ihtimalini artırıcı bir durum olduğu için engelliler, çalışma yaşamında özel risk grupları kapsamında yer almaktadır.
2013 yılında 6462 sayılı kanunla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesinde geçen özürlü ibaresi yapılan değişiklik sonucu, engelli ibaresiyle değiştirilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 30.maddesinde; 50 veya daha fazla işçi çalışan özel sektör işyerlerine %3, kamu işyerlerine ise %4 engelli çalıştırma yükümlülüğü getirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yaşlılığı; yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma, çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamıştır.
Yaşlı çalışanlar, yaşam ve iş tecrübesinin getirdiği olumlu yanların yanında yaşlanmanın yol açtığı fizyolojik değişikliklerin olumsuz yansımaları ile çalışma yaşamı içerisinde özel bir konuma sahiptir.
Fiziksel değişimlerin yanında öğrenme ve zihinsel fonksiyonlarda da bir takım değişiklikler meydana gelebilmektedir. Yaşlı çalışanlar gençliğindeki gibi hızlı ve net karar veremeyebilirler. Bu durum yaşlı çalışanların yeni bilgi ve öğrenimlere uyumunu zorlaştırmaktadır.