İş Sağlığı ve Güvenliğinde Güvenlik Kültürü

İş sağlığı ve güvenliği işin yürütülmesi sırasında oluşan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek durumlarda iş yerlerinde korunmak ve daha iyi çalışma ortamı meydana getirmek için her türlü çalışmayı içeren şartların iyileştirilmesi için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işletmelerde işverenlerin ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülükleri düzenlenmiştir. İş sağlığı ve güvenliği, iş yerinin güvenliği, işçinin güvenliği ve üretim güvenliğinin sağlanması olarak gruplandırılmaktadır. Hangi grubun korunmasının öncelikli olması gerektiği işveren -işçi-devlet üçgeninde tartışma konusu olmuş ve bazı kesimler iş güvenliğinin ön planda tutulması gerektiğini savunurken başka bir kesim de işçi güvenliğinin daha önemli olduğunu belirtilmiş ve devletin işveren ve işçi arasında uzlaştırıcı bir görev izlemekle birlikte işçi tarafına biraz daha fazla destek verilmesi gerektiği vurgulamıştır.

"Tarihsel, toplumsal gelişmelerde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerlerin sonraki nesillere aktarmada kullanılan, bireylerin doğal ve toplumsal ortamında egemenliğinin ölçüsünü yansıtan araçların bütünü" şeklinde ifade eden "kültür" kelimesi "kişinin kazandığı bilgi" manasında da kullanılabilmektedir. Örgüt kültürü ise çalışanların davranışlarını yönlendiren alışkanlıklar, inanışlar, değerler, davranışlar, normlar ve kurallardan oluşan bir sistemdir. Örgüt kültürleri, kendilerine özgü düşünceleri sebebi ile birbirinden çok farklı olabileceği gibi aynı toplumun içindeki alt kültürlerini sergileyebilmeleri durumunda benzerlik de gösterebilmektedir.

Güvenlik kültürü, işletmenin sağlık ve güvenlik organizasyonlarının yeterliliğine, özelliklerine ve uygulamalardaki devamlılıği sağlayan kişi ve toplulukların değer, algı, davranış, yetkinlik, alışkanlıkların bir bütünü olarak tanımlanabildiği gibi çalışanların iş yeri ortamında risklerle yüz yüze gelme ve bu tehlikelere maruz kalma olasılığını en aza çekilmesi ile bağlantılı olarak inançlar, roller, tutumlar ve uygulamalar şeklinde de tanımlanabilmektedir. Güvenlik kültürünün amacı, işçilerin bilinçlenmesi sağlanarak iş kazalarının ve olabilecek tehlikelerin bulunduğunu sürekli olarak farketmelerini ve devamlı gözetim altında bir güvenlik sistemi meydana getirmektir.

Bir örgütte güvenlik kültürü bulunmaması gibi bir şey söz konusu değilken bu güvenlik kültürünün de güvenlik önlemleri açısından olumlu ve olumsuz özellikler göstermesine göre güvenlik kültürü "pozitif" ve "negatif" olarak ikiye ayrılmıştır. Pozitif güvenlik kültürü, çalışanların iş yerlerindeki tehlikelerin varlığının bilincinde olduğu, bu risklere karşı dikkatli olduğu ve güvensiz davranışlar sergilemediği çalışma koşullarının oluşturulmasıdır. Pozitif güvenlik kültürünün oluşturulabilmesi tutum ve davranışlardaki değişim, yönetimin sorumluluklarını yerine getirmesi, çalışanın ilgisi ve desteği, promosyon süreci ve eğitimler yapılarak mümkündür.

Negatif güvenlik kültürü ise, çalışanların ortamlarda bulunan riskleri önemsememesi, umursamadığı riskler karşısında kendine güvenen bir kültürü ifade eder. Negatif güvenlik kültürünün benimsendiği iş yerlerinde; aynı hatalı davranışları tekrarlamanın sürdürülmesi, daha önce yaşanan olaylardan ders çıkarılmaması, çalışanların her an bir kaza olacakmış gibi tedirginlik göstermeleri ve İSG konularına ilgi duymaması, çalışanların kendilerine gereksiz güven duymaları, çalışanların tehlikeleri önemsememeleri gibi özellikler bulunmaktadır.

Güvenlik kültürü ile birlikte, iş kazalarının önlenerek sağlıklı ve güvenli iş yerleri oluşturulması, böylece tehlikeli durumlar, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almakla giderilebilmekte, tehlikeli davranışlar ise eğitim vasıtası ile çalışanların tehlikeli davranışları tehlikesiz davranışlarla değiştirilmesi ve iş yerlerinde güvenlik kültürü oluşturulması ile mümkün olabilir ve çalışanların durum ve davranışları olumlu bir şekilde değiştirmenin en önemli yolu çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim almasıdır.

Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi ile kazandıkları bilgi ve becerileri, çalıştıkları kurumlarda işlerine yansıtmaları ile güvenli davranışlar göstermiş olmaktadırlar. Bu kapsamda iş sağlığı ve güvenliği eğitimi kişilere iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili pozitif bir kültür meydana getirmesinde etkili bir şekilde destek olmakta ve böylece çalışma koşullarında sağlık ve güvenlik risklerine karşı bilinçlenme artarak davranış değişikliği ile güvenli davranışlar oluşturulmaktadır. Bundan dolayı pozitif güvenlik kültürü oluşturmak iş yerlerindeki risklere karşı en önemli tedbiri oluşturmaktadır.

İşyerlerinde pozitif güvenlik kültürünün oluşmasında önemli olan etkenlerin arasında iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitimler verilmesi en ön sırada yer almaktadır. İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgi ve becerilerini arttırmakta, güvensiz davranışlarını güvenli davranışlara çevirmesine destek olan, çalışanların yaptıkları işlere ilişkin riskleri görmelerini sağlamakta ve sonuç olarak işlerini daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapmalarına imkan sağlamaktadır. Böylece iş kazaları ve meslek hastalıkları azalmakta ve kaybedilen maliyetlerde azalma vuku bulmaktadır.