Çalışma Ortamındaki Riskler ve Alınması Gereken Önlemler
Arasında insanların da bulunduğu önemli bir canlı grubu hayatının devamı için oksijen molekülüne ihtiyaç duyar. Normal şartlarda soluduğumuz havadaki oksijen miktarı %20.9 civarındadır. Eğer havadaki oksijen oranı %4- 6 seviyesine düşmüş ise ortalama 40 saniyede koma, çırpınma hâli, solunumun durması ve ölüm gerçekleşir.
İş yeri ortam havasında sağlık için zararlı birçok etken mevcuttur. Kömür madeninde yapılan çalışmalar esnasında ortam koşulları etkisiyle maden içindeki kömürün zamanla kendi kendine yanması sonucu CO açığa çıkar. Karbon monoksit vücutta kalp kası, beyin hücreleri, böbrek hücreleri ve diğer hücreleri genellikle geri dönüşümsüz olarak hasar bırakarak etkiler.
Farklı iş kollarında çalışanlar; çalıştıkları ortam veya çevreden kaynaklı olarak fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal, ergonomik kategorilerinde belirtilebilecek sağlığımızı tehdit edebilen risk faktörleri ile karşı karşıya kalırlar. Çalışanlar bu risk faktörlerinin ve olağandışı doğa olaylarının etkisi aracılığıyla değişik acil durumlar ile karşılaşabilir. İşte insanların bütün bu insanın vücut ve ruh sağlığını bozabilecek acil durumlara hazırlıklı olması ve mümkünse bu durumun oluşmasının önlenmesi için çalışması gerekir. İş yerlerinde risk yönetim ekipleri de karşılaştıkları riskler ile alınacak önlemler arasında bir denge kurmaya çalışırlar. Yönetimin tüm çabası risklerin tamamen ortadan kaldırılması noktasında olmalıdır.
İş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya iş yerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyeli tehlike olarak tanımlanır. Risk, tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini ifade eder.
Çalışma ortamında yapılacak risk değerlendirme işlemleri gerçekleştirilirken çalışanlarımızın iş kazalarından ve meslek hastalıklarından uzak tutulabilmeleri için iki farklı önleme çalışması yapılabilir. Riskin yönetilebilmesi için ya reaktif yaklaşımı ya da proaktif yaklaşımı kullanmalıyız.
Çalışanın işini yaparken iş yerinde meydana gelen, çalışanı bedenen ve ruhen etkileyen zararlı duruma iş kazası denir.
Çalışanlara iş kazalarından korunmaları için kişisel koruyucu donanım (KKD) temin edilmeli ve bunların kullanımı sağlanmalıdır.
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik hâlleridir.
İş yerlerinde çalışanların en çok karşılaştıkları fiziksel risk etmenleri; toz, gürültü, titreşim, aydınlatma, radyasyon, termal konfor, basınç gibi etmenlerdir.
İş yeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıklara toz denir. Tozlar kimyasal köken olarak organik ve inorganik tozlar olmak üzere ikiye ayrılırlar.
İnsana hoş gelmeyen ses gürültü olarak adlandırılır. Ancak bir limit değerin üzerindeki ses hoş olsa da olmasa da maruziyet kalınan süre uzadıkça insanda olumsuz etkiler baş gösterir.
Mekanik sistemlerde hareket sebebiyle bir salınım meydana gelir. Bu salınım devam ettiği sürece; sürekli olarak potansiyel enerji, kinetik enerji değişimi gözlenir.
Aydınlanma ölçüm birimi lüx’tür. İşverenler, iş yeri bina ve eklentilerinde alınacak sağlık ve güvenlik önlemlerine ilişkin yönetmelik gereği, iş yeri bölümlerini yönetmelikte ifade edilen değerlerde aydınlatmalıdır.
Radyoaktif elementlerin, kararlı elementlere dönüşümü esnasında gözle görünmeyen bir ışın yayması olayına radyasyon denir. İyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan türleri vardır. Radyoaktif maddeler çalışanın bütün organlarına zarar verir ancak özellikle hızlı çoğalan hücreler daha çabuk tepki gösterir.
Termal konfor temel olarak; sıcaklık, hava akımı, radyan ısı, nem olmak üzere 4 faktör tarafından oluşturulur.
Birim yüzeye etki eden kuvvete basınç denir ve birimi bar olarak ifade edilir. Basınç ölçümü altimetre ile yapılır. İş yerinin bulunduğu coğrafi konum gereği olarak ortamdaki basınç da farklılık gösterir.
Doğal hâlde bulunan, üretilen, herhangi bir işlem sırasında kullanılan veya atıklar da dâhil olmak üzere ortaya çıkan, bizzat üretilmiş olup olmadığına ve piyasaya arz olunup olunmadığına bakılmaksızın her türlü element, bileşik veya karışımlara kimyasal madde denir. Kimyasallar sağlık açısından zararlı etkilerine göre; alerjik maddeler, alevlenir maddeler vb. şekilde sınıflandırılabilir. İşletmelerdeki kimyasalların, “Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formları Hakkında Yönetmelik” gereği olarak Türkçe MGBF (malzeme güvenlik bilgi formları) temin edilmelidir.
Enfeksiyona, alerjiye veya zehirlenmeye neden olabilen, genetik olarak değiştirilmiş olanlar da dâhil mikroorganizmaları, hücre kültürlerine ve insan endoparazitlerine, biyolojik etkenler denir. Biyolojik etkenler risk seviyelerine göre 4 grupta incelenir. İş yeri ortamında; çalışanların biyolojik etkenlere maruziyetinin en alt seviyede tutulabilmesi için gerekli sağlık gözetimlerinden geçirilmeleri ve KKD kullanmaları gerekir.
İş yerinde oluşabilecek psikososyal riskler; işin içeriği, iş yükü ve temposu, iş programları, kontrol, ortam ve ekipman, kurum kültürü, bireyler arası ilişkiler, işletmedeki görev, kariyer gelişimi, iş ve iş dışı hayat etkileşimi olarak ifade edilebilir.
Ergonomi; insanın çalışma ortamını ve çevresini, insana uygun hâle getirmeyi hedefler. Kısacası işi, insana uyumlu hâle getirmeye çalışır. Bunu yapabilmek içi de biyoloji, fizik, psikoloji, enformasyon bilimleri, istatistik, işletme yöntemleri, tasarım, yönetim, sosyoloji, mühendislik sistemleri, tıp vb. bilim dallarından faydalanır. Ergonomi; Fiziksel ergonomi, bilişsel ergonomi, örgütsel ergonomi olmak üzere üç farklı sınıfa ayrılabilir.
İşveren; çalışma ortamında meydana gelebilecek ve iş yeri sahasını olumsuz etkileyecek acil durumları önceden belirlemeye çalışır. Belirleme aşamasında hem deprem, sel, heyelan, fırtına vb. doğal olaylar sonucu oluşan hem de sabotaj, anarşik olaylar gibi insan eliyle oluşan durumları öngörebilmelidir. Belirlediği bu olumsuz durumları sınırlayıcı veya önleyici tedbirler alması gerekir.