Kimyasal Kaynaklı Afetlerin Yönetimi

Kimyasal Maddeler

Kimyasal maddeler hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Boya, tekstil, gıda, otomotiv, petrokimya, kozmetik, ilaç, tarımsal ilaç ve suni gübre gibi birçok farklı alanda üretim yapan tesisler başta olmak üzere, su ve atık su arıtma tesisleri, katı atık tesisleri, laboratuvarlar, hastaneler ve daha pek çok alanda bu maddeler kullanılmaktadır. Ayrıca, kimyasal içeren deterjan, çamaşır suyu ve diğer temizleyici maddeler, böcek öldürücü, motor yağı, yapıştırıcı, boya ve vernik, pil, saç spreyi ve temizleme losyonu gibi birçok ürün evlerimizde de kullanılmakta veya bulundurulmaktadır. Kimyasal maddeler her ne kadar hayatımızı kolaylaştırıyor olsa da bu maddelerin uygunsuz kullanımları ve yayılımları insan ve çevre için oldukça tehlikeli olan yangın ve patlamalara, binaların ve eşyaların tahrip olmasına, ciddi yaralanmalara, zehirlenmelere, kanser vakalarına veya ölümlere neden olabilmektedir. Bu sebeplerle kimyasalların; üretim, depolama, taşıma veya imha aşamalarında mevcut veya muhtemel risklerin ortaya çıkmasını engellemek için öncelikle kimyasalların özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir.

Kimyasal Maddelerin Sınıflandırılması

Kimyasal kazaların çoğu kimyasalların yanlış depolanması sonucu gerçekleşmektedir. Kimyasallar, gerçekleşebilecek olumsuz şartlar altında tehlikeli reaksiyon vermeyecek şekilde sınıflandırılmalıdır. Türkiye’de, Avrupa Birliği çevre mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 11.12.2013 tarihinde 28848 sayılı Resmî Gazete'de “Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik” (kısa ismi SEA) yayımlamıştır.

Kimyasal Maddelerin Sınıflarına Göre Zararları

Kimyasal maddelerden kaynaklanan potansiyel zararlar; fizikokimyasal, toksikolojik (sağlık) ve ekotoksikolojik (çevre) olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır. Ülkemizde yasal mevzuat olan SEA Yönetmeliği’nde, kimyasalların bulundukları sınıflara göre zararlılıkları verilmiştir.

Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (Kısa ismi MSDS)

Malzeme Güvenlik Bilgi Formu, kimyasal bir malzemenin neden olduğu sağlık ve güvenlik tehlikelerini (sağlık, yangın, çevresel ve reaktivite) içeren ve bu kimyasal ürünle güvenli çalışma şeklini gösteren bir belgedir. Aynı zamanda kimyasalın kullanımı, depolanması, taşınması ve acil durum işleyişi hakkında bilgiler de içerir.

Kimyasal Maddelerin Depolanması

Depolama şartları oluşturulurken, kimyasalların özelliklerini, oluşturdukları tehlike ve risk türlerini, güvenli depolamada dikkat edilmesi gerekenleri bilmek büyük önem taşır.Güvenli bir depolamanın sağlanması için yapılması gereken ilk işlem kimyasal maddelerin güncel envanterinin hazırlanması, ikinci işlem etiketleme ve üçüncü işlem uyumlu ve uyumsuz kimyasal maddelerin ayrılmasıdır. Ayırma işlemi yapılırken maddenin hâli, genel kimyasal yapısı, pH değeri ve tehlike sınıfı dikkate alınmalıdır.

Kimyasal Maddelerin Taşınması

Kimyasal maddelerin depolanmaları kadar taşınmaları da önem verilmesi gereken bir işlemdir. Dünya trafiğinin artması sonucu kimyasal maddelerin kara, demir, hava, deniz veya nehir yoluyla taşınmaları sırasında çevre sağlığı ve trafik emniyeti amacıyla bazı hedefler belirlenmiştir. Bu hedeflerin temel amacı kazaların ve kazaya neden olan etkenlerin mümkün olabildiğince azaltılmasıdır.

Afetler

Afet, büyük yıkımlara yol açan olağanüstü olaylar sonucunda birey ve toplum yaşamında gerçekleşen fiziksel, ekonomik ve sosyal bozulmalar ve zararlı etkiler olarak tanımlanabilir. Afetleri, doğal ve fiziksel olaylar sonucu gerçekleşen doğal afetler ve insan faaliyet ve ihmallerinin ortaya çıkardığı insan kaynaklı afetler olmak üzere iki gruba ayırabiliriz.

Kimyasal Afetler

Kimyasal afetler, insan hayatı veya çevre için tehlikeli olan kimyasal maddelerin yanlış uygulamalar sonucunda çevreye yayılımıyla gerçekleşen ve afet boyutu kazanan olaylardır. Toksik maddelerin çevreye dağılması ile birlikte olan ya da olmayan yangınlar, patlamalar, sızıntılar önemli afet nedenleri arasında sayılabilir. Çevreye petrol yayılımı, denizlere petrol akması, meydana getirdiği olumsuz ekolojik etkilerin yanı sıra, ekonomi ve sağlık üzerinde de istenmeyen etkiler oluşturmaktadır.

Afet Yönetimi

İnsanların yaşadıkları çevrede meydana gelen bu tür olumsuz olayları ve nedenlerini bilmeleri, bu olayların tekrar gerçekleşmesi durumunda etkilenmemeleri veya olabildiğince az etkilenmeleri için yapılan çalışmaların tümüne “Afet Yönetimi” denir. Etkili bir afet yönetimi afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası yapılması gereken bütün çalışmaları kapsamalıdır.

Kimyasal Kaynaklı Afetlerin Yönetimi

İnsanları ve çevreyi kimyasal maddelerden kaynaklanan tehlikelerden ve olası hastalıklardan koruyabilmek için afet riski oluşturabilecek faktörlerin belirlenmesi, önlenmesi, zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım ve toplumun imkânlarını yönlendirebilme gibi faaliyetlerin en iyi şekilde planlanması ve yürütülmesi gerekmektedir. Etkin ve verimli bir afet yönetimi, afet öncesi, sırası ve sonrasında hızlı ve koordineli şekilde yürütülebilen çalışmalara bağlıdır. İyi eğitim almış, deneyimli bir kadro ve kolay kullanılabilen hazır finansal kaynakların varlığı oldukça önemlidir. Afet etkilerini dikkate alarak hazırlanan kalkınma planları, bölge planları, çevre düzeni planları ve yerel planlamaların bütünleştirildiği bir sistem ile ülkemiz çok daha güvenilir ve sağlıklı ortamlara sahip olabilecektir.