Radyasyon Kaynaklı Afetlerinin Yönetimi

Evren var olduğundan beri bütün canlılar enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Dünyanın ilk enerjisi güneşten sağlanmakta olup çok yüksek miktarda doğal radyasyon içermektedir. İnsanlar ve bütün canlılar yaşamları boyunca radyasyona maruz kalmışlardır. Elektromanyetik dalgaların veya parçacıkların enerji yayımı ya da aktarımı biçimindeki bu olaylara radyasyon denilmektedir. Radyasyona Işınım adı da verilmektedir. Radyasyon olayında ortamda bulunan fazla nötronlar parçalanarak alfa, beta ve gama adı verilen ışınlar yayarlar. Bu ışınlar çıplak gözle görülemezler. Radyasyon ölçümü için çeşitli birimler kullanılmaktadır. Bu birimler radyasyonun zararlı etkilerini ifade etmekte kullanılır.

Radyasyon miktarının ölçülmesinde kullanılan iki farklı birim seti vardır. Bunlar klasik sistem ve SI sistemidir. Kullanılan ölçü birimleri; Aktivite Birimi, Işınlama Birimi, Soğurulma Doz Birimi ve Doz Eşdeğer Birimi olarak sıralanabilir. Radyasyon iyonlaştırıcı radyasyon ve iyonlaştırıcı olmayan radyasyon olmak üzere ikiye ayrılır. İyonlaştırıcı radyasyon genel tanımıyla atomları iyonlaştırabilecek kadar enerjiye sahip olan radyasyona denir. Bu radyasyon çarptığı maddelerde iyon, yani yüklü parçacık oluşturmaktadır.

İyonlaştırıcı radyasyon parçacık tipi ve dalga tipi olmak üzere ikiye ayrılır. Parçacık radyasyonu belli bir kütle ve enerjiye sahip çok hızlı hareket eden çok küçük parçacıklardır. Dalga tipi radyasyonun ise kütlesi olmayıp belli bir enerjiye sahiptir. Parçacık tipi radyasyon alfa, beta ışınları, nötron parçacıkları; dalga tipi radyasyon ise X ve gama ışınlarından oluşmaktadır.

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon ise bir atom veya molekülden bir elektronu koparabilmek için atomları veya molekülleri iyonlaştırabilecek yeterli enerji taşıyan kuantumlara sahip olmayan herhangi bir elektromanyetik radyasyon türüdür.

Radyasyon doğal ve yapay radyasyon olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Alınan radyasyonun %85’i doğal kaynaklı, %15’i yapay kaynaklıdır. Doğal kaynaklı radyasyon uzaydan gelen ışınlar ve güneşten gelen ışınlardan oluşmaktadır. Uzaydan ve güneşten gelen UV radyasyonları atmosferin katmanlarından olan stratosferde bulunan ozon tabakası filtre görevi görerek bunların yeryüzüne ulaşmasına engel olur. Bunlar doğal radyasyon olmasına rağmen insan faaliyetleri sonucunda kirlilik oluşturmaktadır. Kirlilik sonucunda ozon tabakası delinerek bu zararlı radyasyonun dünyaya ulaşarak canlılara zarar vermektedir. Yapay radyasyonda ise insan faaliyetleri sonucunda oluşan radyasyon yer almaktadır. Yapay radyasyon kaynaklarının başında medikal ve tıbbi kaynaklar, zirai ve endüstriyel amaçlı kullanılan kaynaklar gelmektedir.

Ayrıca enerji elde etmek için kullanılan nükleer santrallerden kaynaklı radyasyonda yapay kaynaklar sınıfına girmektedir. Yapay radyasyon kaynağının %95’i tıbbi uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Tıbbi kaynaklı radyasyon genel olarak hastalık tanı için kullanılan radyografi, diğer tanılama için kullanılan X ışını gösterilebilir. Bunun yanında radyoterapi ve nükleer tıp uygulamalarına maruz kalan hastalar ve buradaki görevliler yüksek miktarda radyasyon almaktadır.

Tıbbi uygulamaların yanında, endüstride, tarımda, araştırmada ve günlük kullanılan ürünlerde radyasyon kaynaklı ışınlar kullanılmaktadır. Radyasyon insan ve canlı sağlığını etkilemekte ayrıca besin zincirine girmektedir. İyonlaştırıcı radyasyon doz ve maruziyet süresine bağlı olarak etki göstermektedir. Bilindiği üzere radyasyonun etkileri radyasyon dozuna göre değişmektedir. Aşırı miktarda vücuda alınana radyasyon dozu ile değişmektedir. Radyasyon hayatın her evresinde olup insanlar sürekli radyasyona maruz kalmaktadır. Nükleer enerji atom çekirdeğinin parçalanması veya prensibine dayanmakta olup bu olayların oluşması sonucunda ortaya çıkan enerjiye denmektedir. Fisyon denilen olayda atom çekirdeği nötronlarla bombardımana uğramakta ve bunun sonucunda atom parçalanarak yüksek miktarda enerji açığa çıkmaktadır. Dünyada Atom enerjisi ile ilgili olarak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bulunmaktadır. Kurum bağımsız olarak yürüttüğü çalışmaların sonucunda hazırlanan raporları da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‘na ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi‘ne sunmaktadır. Ülkemizde ise radyasyon, nükleer enerji ve atom konusunda bütün yetkiler Atom Enerjisi Kurumuna verilmiştir .