İnsan Kaynakları Yönetimi ve Hukuk
İnsan kaynakları yönetimi, işletmelerin çalışma ilişkilerinin sağlıklı işlemesi için gereken tedbirleri almasıyla ilgili bir kavramdır. Bu açıdan örgütlerin verimli bir şekilde çalışabilmesi, burada çalışan işgörenlerin etkili yönetilmesine ve onlardan yararlanabilme kapasitesiyle de ilişkilidir.
İşgören ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk günümüzde İKY’nin bütün politikalarını doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. Dolayısıyla İKY politikaları ve uygulamalarının hukuk ile bütünleştirilmesi şirkelter açısından stratejik önem taşımaktadır. Çünkü şirketlerde hukuki olarak bugün doğru bir şekilde atılmayan adımlar yarın olumsuz sonuçlar yaratabilmektedir. Bu nedenle çalışanlar ile ilgili her olumsuz olayın getireceği hukuki sonuçlar önceden iyi bilinmeli ve değerlendirilmelidir. Eğer İKY departmanı hukuk kurallarına aykırı işlemlerde bulunursa bunun sonucunda şirketin büyük miktarlarda tazminat ödemesine neden olabilir. Bu durum şirketin mali kayıplar yaşamasına, zarar etmesine hatta iflas etmesine neden olabilir.
İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) ve hukuk arasında önemli bir ilişki vardır. Çalışma hayatında ücretler, sözleşmeler, izinler vs. gibi hemen her konuda bir takım anlaşmazlıklar çıkabilmektedir. Bu anlamda bu anlaşmazlıkların çözümü için hukuka ihtiyaç duyulmaktadır.
İKY'yi etkileyen belli başlı hukuk kaynakları Anayasa, İş Hukuku, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku, Bireysel İş Hukuku, Toplu İş Hukuku, ilgili mevzuat ve yönetmeliklerden oluşmaktadır.
Şirketleri ve çalışanların başlıca maruz kaldıkları hukuk uygulamaları; ücretler, izinler, analık izni, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası gibi konuları içerir.
İş sözleşmesi sona eren çalışan, hak etmiş olduğu ücret, resmî ve genel tatil, fazla çalışma ücretleri ile prim gibi haklarının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir.
Kıdem tazminatı, yasada belirtilen asgari bir çalışma süresini dolduran çalışanın iş sözleşmesinin yine yasada sayılan nedenlerden biriyle son bulması hâlinde, çalışana (veya mirasçılarına) kıdemi ve ücreti dikkate alınarak işverence ödenmesi gereken bir miktar paradır.
İhbar tazminatı çalışanın, işten haber verilmeden ya da ihbar süresi bitiminden önce işten çıkarttığı durumda işveren tarafından çalışana ödemek zorunda olan tutardır.
İş güvencesi tazminatı hakkında işe iade kararı verilen işçinin başvuru yapmasına rağmen bir aylık süre içinde onu işine başlatmayan işverenin çalışana ödemek zorunda olduğu tazminattır.
Kötü niyet tazminatını ise iş güvencesinden yararlanamayan (6 aydan az kıdemi olan) işçiler açısından, belirsiz süreli iş akdinin işveren tarafından kötü niyetli olarak feshedilmesi sonucunda meydana gelmektedir.
Sendikal tazminatı hesaplamada işçilerin sendika üye olup olmamaları ve sendikal faaliyetler içerisinde bulunup bulunmamaları nedeniyle iş sözleşmelerinin feshedilmesi veya sendikalı işçi ve sendikaya bağlı olmaksızın çalışan işçiler arasındaki ayrımın varlığı çerçevesinde kendini göstermektedir.
İşsizlik sigortası, “Bir iş yerinde çalışırken çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigortadır.
İş Kanunu'na göre bildirim süreleri içinde işveren, işgörene yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermek zorundadır.