Hz. Peygamber Döneminde İdarî Yapı, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Hayat

Nübüvvetin Mekke döneminde Müslümanlar baskılara maruz kaldıkları için özgürce örgütlenme imkânına sahip olamamışlar; bu fırsatı ancak Medine'de bulmuşlardır.

Hz. Peygamber, sosyal ilişkilerinde olduğu gibi idarî ve siyasi ilişkilerinde de Allah’ın kulu ve Resulü olduğunu unutmadı. Sadakatten ayrılmamak, otoritesinin etrafındaki insanlar tarafından tanınmasını önemsemek, ilk dikkat çeken özelliklerindendir. Şahsi ya da kamuya ait işlerde danışmaya önem verirdi. Adil olmak, temel hedefiydi. Görevlendirdiği kişilerde liyakati arar; Allah’a isyan hususunda olmaması kaydıyla itaate önem verirdi. Bütün bunların yanında tevazu, terk etmediği bir hasletti.

Allah Resulü, Medine döneminin başından itibaren antlaşmalar yapmış; İslam’a davet faaliyetlerini yürütmüş; elçiler, valiler, kâtipler, kadılar, komutanlar görevlendirmiştir. İbadetin düzenli yürütülebilmesi için hac emiri tayin etmiş; zekâtı da zekât memurları eliyle toplamıştır.

Hz. Peygamber’in ortaya koyduğu yönetim şekliyle Müslümanlar için yönetim ahlakının temellerini atmış ve uygulamıştır.

Hz. Peygamber, Müslümanların ekonomik alanda çektikleri sıkıntıları bertaraf etmek amacıyla Medine’de pazar yeri belirlemek gibi çalışmalara önem vermiştir. Kendisi de bir tacir olan Allah Resulü, ticareti teşvik etmiş; sağlam bir ticarî ahlakın yerleşmesi için tavsiyelerde bulunmuştur. Öte yandan zulme ve haksızlıklara sebep olan faiz ve bazı ticaret yöntemlerini kaldırmıştır.

Hz. Peygamber döneminde toplum, Müslümanlar ve gayrimüslimler olarak ayrılıyordu. Müslümanların dinlerini özgürce yaşama hakları olduğu gibi gayrimüslimler de bu haklara sahip olmuşlardır.

Müslümanlar arasındaki ilişkileri pekiştirmek için kardeşleştirme yapması, Hz. Peygamber'in Medine’de ilk önemli icraatlarından biridir. Böylece Müslümanların imkânlarını en verimli şekilde paylaşmaları sağlanmıştır

Toplumun eğitimi için hem yaygın eğitim yöntemi olarak hutbe ve vaazlara hem de okuma -yazma öğretimine önem verilmiştir.

Toplumun temel kurumu olan ailenin korunması ve geliştirilmesine önem verilmiş; aile bireylerinin birbirlerine karşı hak ve sorumluluklarının adalet temelinde oluşturulmasına önem verilmiştir.

Müslümanlar evliliğe teşvik edilmiş; sağlıklı bir ailenin kurulması için hukukî ve sosyal koşulların geliştirilmesine önem verilmiştir.

Sosyal adaletin sağlanması için zekât ve infak üzerinde durulmuştur.

Aile, Peygamber döneminin önemli sosyal kurumlarının başında gelir. Aile bireyleri arasında dayanışma, saygı, sevgi ve fedakârlık esastır. Ailenin kurulması için meşru şekilde evlilik gerekir. Evlilik beraberliğinin sonlandırılması istenirse, bu meşru ve zulüm doğurmayacak şekilde olmalıdır.

Kadınların ve kölelerin durumu cahiliye dönemiyle mukayese edilmeyecek şekilde iyileştirilmiştir. Kadınların ekonomik durumu iyileştirildiği gibi, sosyal konumlarında da önemli gelişmeler yaşanmıştır. İbadetlerini Mescid -i Nebevî’de yaparak Hz. Peygamber’i dinleme ve ondan yararlanma imkânına sahiplerdi.

Hz. Peygamber döneminde ilme ve âlime büyük değer verilmiştir.

Yazı kullanımı yaygın olmamakla birlikte Hz. Peygamber döneminde okuryazar oranında ciddi bir artış olmuştur.

Hitabet ve şiir, cahiliye döneminden beri önemsenen edebiyat ve iletişim sanatlarıydı. Hz. Peygamber, iyi bir hatip olduğu gibi çevresinde çirkin ve gayriahlaki konuşmalardan kaçınan, İslam’ı ve Müslümanları savunan şairler vardı.

Asr-ı Saadet’te dinî ilimler daha çok Kur’an’ın anlaşılması çerçevesinde gelişmiştir. Ayrıca tıp, astronomi gibi alanlarda günün ihtiyacını karşılayacak gelişmelerden söz edilebilir.