Genel Haciz Yoluyla Takip (Haciz -Satış -Paraların Paylaştırılması)

Haciz, para alacaklarının ödenmesini sağlamak amacıyla borçluya ait mal ve haklara icra dairesi tarafından hukuken el konulmasıdır. Takibin kesinleşmesi ile birlikte alacaklı, takibin yapıldığı icra dairesinden, yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz istemelidir. Haczin konusu, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları ve diğer malvarlığı haklarıdır. Alacaklı kanuni süre içinde hacizli malların satışını istemezse veya talep geri alınıp da bu süre içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haciz kalkar. Borçlunun hacizli malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanır. Üçüncü bir kişinin malı borçlunun sanılarak haczedilmiş ise, bu konudaki iddialar haciz tutanağına geçirilir ve istihkak prosedürü işletilir.

Borçlunun parasal değeri olmayan veya para ile ölçülemeyen mal ve hakları haczedilemez. Maddi hukuka göre başkasına devredilemeyen, dolayısıyla satılıp paraya çevrilemeyen mal ve haklar da haczedilemez. İİK m. 82’de yazılı durumlarda da haczedilemezlik gündeme gelir.

Hacze iştirak, borçlunun bir malı üzerine haciz koyduran alacaklının koydurmuş olduğu hacze, borçlunun başka alacaklıların iştirak edip edemeyeceğini düzenleyen bir müessesedir. Hacze iştirak adi (takipli) ve imtiyazlı (takipsiz) iştirak olmak üzere iki çeşittir.

Borçlunun malları haczedilirken, aslında başkasına ait olan mallar da haczedilmiş olabilir. Bu malların hacizden kurtarılması için açılan davalara da istihkak davaları adı verilir.

Alacaklı ile borçlu henüz hacze gidilmeden ya da hacze gidilmesine rağmen henüz haciz yapılmadan önce anlaşarak borcun taksitle ödenmesi konusunda anlaşabilirler. Taksitle ödemenin hacizden önce yapılabilmesi için mutlaka alacaklının rızası gerekir.

Satış işlemi icra dairesi tarafından ve kural olarak talep üzerine yapılır. Alacaklının talebi olmadan icra dairesinin kendiliğinden satış yapması kural olarak mümkün değildir. Ayrıca geçici haciz veya ihtiyati hacizde alacaklı, hacizler kesin hacze dönüşmedikçe satış isteyemez. Satış talebi yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak takibin yapıldığı icra dairesinden istenir. Satışı istenilen şey taşınır mal ise, kesin haciz tarihinden itibaren altı ay; taşınmaz ise bir yıl içinde satışı istenmelidir. Süresi içinde satış istenmezse, o mal üzerindeki haciz kendiliğinden kalkar. İcra ve İflas Kanunu m. 112/1 hükmü gereği, icra memuru satış talebinden itibaren iki ay içinde taşınır malların satışını yapmalıdır. Yetişmemiş mahsuller borçlunun muvafakati olmadan satılamaz (İİK m. 112/2). Taşınır mallar kural olarak açık artırma ile satılır. Alacaklının hacizli taşınmaz bir malın satışını talep etmesinden sonra, icra memuru bu talepten itibaren üç ay içinde açık artırma ile bu taşınmazı satmalıdır (İİK m. 123). Taşınmazların pazarlık suretiyle satışı mümkün değildir.

İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla, icra mahkemesinden, şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.

Paraların paylaştırılması takibin son aşamasıdır. Takibin diğer aşamalarında gerekli işlemlerin icra dairesince yapılabilmesi için ilgililerin talebi gerekirken, paraların paylaştırılması için herhangi bir talebe gerek yoktur. İcra müdürü satıştan sonra icra dairesinin hesabına yatırılan paraları kendiliğinden alacaklıya ya da alacaklılara öder.