Dava Kavramı ve Türleri
Dava, bir kimsenin hakkının ihlal edilmesi veya ihlal edilmesi tehlikesinin söz konusu olduğu durumda mahkemeden istenilen hukuki korumadır. Devletin hak aramanın muhatabı olmasının sebebi, ihkak-ı hak yasağıdır, yani insanların zor kullanarak hak elde etmelerinin yasak olmasıdır.
Devlet, hukuk devletinin ve Anayasanın bir gereği olarak kişilerin hak arama yollarına başvurmalarını temin etmelidir.
Davanın temel unsurları, bir uyuşmazlığın bulunması ve bu uyuşmazlığın karşılıklı hukuki menfaate sahip iki tarafının bulunmasıdır. Davanın bir diğer ayırıcı unsuru ise, kural olarak hâkimin ancak taraf talep ettiyse harekete geçmesidir.
Bir davanın görülebilmesi için aranan şartların bir kısmı dava şartları olarak isimlendirilir. Bu şartların varlığını veya yokluğunu mahkeme kendiliğinden gözetmek durumundadır. Dava şartlarının eksik olması durumunda dava usulden reddedilecektir.
Diğer bir kısım davanın görülebilme şartları ise, ilk itiraz olarak adlandırılır. İlk itirazlar, yetki itirazı ve tahkim itirazı olmak üzere iki tanedir. İlk itirazları mahkeme kendiliğinden dikkate alamaz. Davalı taraf cevap dilekçesinde ilk itirazı ileri sürdüğü takdirde, mahkeme bu itirazı inceleyebilir.
Dava dava dilekçesiyle açılır. Davanın açıldığı tarih dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihtir. Dava açılmakla usuli açıdan mahkeme davayı incelemek zorunda kalacaktır ve dava görülmekte iken, yani derdest iken aynı dava tekrardan açılamayacaktır.
Talep edilen hukuki korumaya göre davanın talep sonucu, davalının bir şey vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmesi talebi ise, açılan dava eda davasıdır. Tespit davası ise, ancak hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğuna, bir hakkın varlığı veya yokluğuna veya bir belgenin sahte olup olmadığına ilişkin davalar olabilir.
Talep sonucu bakımından da davalar gruplandırılabilir. Örneğin, belirsiz alacak davasının talep sonucu kısmını belirlemek imkân dahilinde bulunmadığından davacı talep sonucu olarak belirleyebildiği asgari tutarı göstererek dava açmaktadır.
İdari yargıda ise, davacının talebi idari bir işlemin iptali ise, açılan dava iptal davası olarak nitelendirilir. Şayet davacı idarenin tek yanlı yaptığı bir işlem veya eylemden zarar görmekte ise bu durumda zararının giderilmesi amacıyla tam yargı davası açarak zararının giderilmesini isteyecektir. Uyuşmazlığın idari bir sözleşmeden kaynaklanması durumunda açılan idari dava, idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olarak, vergiyle ilgili bir uyuşmazlık olması durumunda ise vergi davası olarak adlandırılır.
Ceza davasının açılması ise, üç evreden oluşur. Öncelikle Cumhuriyet savcılığı tarafından olay ve iddialar araştırılır. Bu aşama soruşturma evresidir. Şayet Cumhuriyet savcısı topladığı delillere göre suçun işlenmiş olabileceği kanaatindeyse hazırladığı iddianameyi yetkili ve görevli mahkemeye sunar. Mahkeme öncelikle iddianamede yasal bir eksiklik bulunup bulunmadığını ara muhakeme evresi içinde değerlendirir ve eksiklik bulunmayan iddianameleri kabul ederek kovuşturma evresine, yani kamu davasının görülmesi evresine geçer. Nihayetinde mahkeme suçun işlenip işlenmediğini tespit ederek hüküm verir.