Hukuk ve Toplumsal Yaşamı Düzenleyen Diğer Kurallar
Hukuk, toplumda şahısların davranışlarını ve ilişkilerini düzenleyen ve uyulması devlet zoruna (yaptırıma) bağlanmış kuralların bütünüdür. Ne var ki toplumsal ilişkileri sadece hukuk kuralları düzenlemez. Hukuk kurallarından başka, ahlak kuralları, din kuralları, görgü kuralları ve örf ve âdet kuralları da kişilerin toplumsal davranışlarını düzenleme amacını taşır.
Ahlak kuralları iyi davranışın, hukuk kuralları ise, haklı davranışın ne olduğu sorusuna cevap verir. Hukuk kuralları ile ahlak kuralları arasında çoğu kez bir etkileşim ilişkisi vardır. Din kuralları, evrenin yaratıcısı tarafından konulduğuna ve peygamberler aracılığıyla insanlara ulaştırıldığına inanılan kurallardır. Din kurallarının kaynağı, ilahî iradedir. Hukuk kurallarının kaynağı ise, beşeri bir iradedir. Hukuk kuralları, sadece dünyevî ilişkileri düzenler, din kuralları ise hem dünyevî hem de uhrevî ilişkileri düzenler. Görgü kuralları, aynı çevreye mensup kişilerin birbirleri ile karşılaştıkları veya belirli bir faaliyete katıldıkları zaman takınmaları gereken davranış biçimleri ve hareket tarzlarını gösteren kurallardır. Görgü kuralları, ahlak kuralları gibi insanlara sadece yükümlülükler yüklerken; hukuk kuralları kişilere aynı zamanda yetki verir, hak bahşeder.
Hukuk kuralları ile toplumu düzenleyen diğer kurallar arasındaki en önemli fark, hukuk kurallarının Devlet yaptırımı ile desteklenmiş olmasıdır. Yaptırım, hukukun emir ve yasaklarına aykırı davranılması hâlinde karşılaşılacak olan tepki şeklinde tanımlanabilir. Yaptırımlar; ceza, idari işlemlerde iptal, tazminat, geçersizlik ve cebri icra olarak karşımıza çıkabilir.
Hukuk, toplumda dirlik ve düzeni, adaleti ve eşitliği sağlar, güçlülere karşı zayıfları korur, herkesin bağlı olacağı kuralı önceden bilmesine ve davranışlarını buna göre düzenleyebilmesine olanak tanır. Hukuk kuralları, insan davranışlarını konu alan, normatif, soyut, genel ve sürekli nitelikte kurallardır.
Müspet hukuk (pozitif hukuk), belirli bir zamanda, belirli bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen tüm hukuk kurallarıdır. Mevzu hukuk ise, bir ülkede yürürlükte bulunan ve yetkili makamlar tarafından konulmuş olan yazılı hukuk kurallarıdır. Anayasa, milletlerarası andlaşmalar, kanunlar, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler ve yönetmelikler mevzuatı oluşturur.
Kamu hukuku, kamu gücüne ve otoritesine sahip kuruluşların bu otoriteye tâbi kişilerle veya birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır. Özel hukuk, kişilerin eşit şart ve yetkilere tâbi kimseler olarak kendi aralarındaki ilişkilerini düzenleyen kurallardır.
Hukukun kaynakları, asli (yazılı) kaynaklar ve tali (yazılı olmayan) kaynaklar biçiminde bir ayırıma tabi tutulabilir. Diğer yandan, hukukun uygulanmasında hâkimlere yol gösteren bilimsel görüşler ve yargı kararları, yardımcı kaynak olarak nitelendirilebilir. Asli kaynaklar, hâkimin önüne gelen hukuki uyuşmazlığı çözmek için ilk önce başvuracağı kaynaklardır. Asli kaynaklar, devletin yetkili organları tarafından konulmuş olan yazılı hukuk kurallarından oluşur. Yazılı hukuk kuralları arasında bir altlık üstlük ilişkisi vardır. Buna normlar hiyerarşisi veya hukuk düzeni piramidi adı verilir. Hukukun tali kaynağı, örf ve adet hukuku kurallarıdır. Bir örf ve âdetin yazılı olmayan hukuk kuralı olarak kabul edilebilmesi için, süreklilik, genel inanç ve devlet desteği unsurlarını taşıması gerekir. Örf ve âdet hukukunun, tamamlayıcı, belirtici, yorumlayıcı ve zorlayıcı işlevleri vardır.
Özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklarda somut olaya uygulanabilecek bir yazılı hukuk kuralı ve örf ve âdet hukuku bulunmadığı takdirde, hâkim kanun koyucu gibi hareket ederek, önündeki uyuşmazlığı çözmek için soyut ve genel nitelikte bir hukuk kuralı koyar. Buna "hâkimin hukuk yaratması" denir.
Hâkim, hukuk kurallarını uygularken veya hukuk yaratırken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
Kanunların, milletlerarası andlaşmaların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmeliklerin yürürlüğe girebilmesi için Resmi Gazete’de yayımlanmaları gerekir.