Hukuk ve Toplumsal Kurumlar

Bu bölümde temel toplumsal kurumlarla hukuk arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Aile, ahlak, din, devlet ve ekonomi kurumları ile hukuk arasındaki ilişkiler kavramsal, kuramsal, tarihsel ve güncel yönleriyle ele alınıp tartışılmıştır.

Sosyolojik açıdan kurum ne bir kişi ne de bir gruptur. Kurum, kültürün bir kavramıdır; insanların yaşam tarzlarının örüntüleşmiş bir parçasıdır. Açık ya da kapalı davranış örüntüleri, kişilerin oynadığı sosyal roller ve kişiler arası çeşitli sosyal ilişkilerle ilişkilidir. Sosyal ilişki ve roller kurumun temel ögeleridir. Kurum, çoğunluğun paylaştığı ve bazı temel grup gereksinmelerinin karşılanması amacına yönelik davranış örüntüleri bileşimidir.

Temel toplumsal kurumlar olarak özellikle aile, ahlak, hukuk, din, devlet ve ekonomi modern toplumlarda en dikkat çekici kurumlardır. Kurumun temel ögeleri, sosyal ilişki, mevkiler, roller, örüntü, sosyal değer ve normlardan oluşur. Aile, hukuk, din, ahlak, ekonomi, siyaset, eğitim, gibi temel toplumsal kurumlar bu bileşenlerden oluşan bir yapıya sahiptir.

Kurumlar toplumda birçok işlevi yerine getirirler. Örneğin kurumlar, kişilerin sosyal davranışlarını kolaylaştırırlar. Bu işlevin bir sonucu olarak kurumlar bireylere hazır yapılmış sosyal rol ve sosyal ilişki formları sağlarlar . Kurumlar, toplam kültürün istikrarlılığı ve eşgüdümü için birer ajan olarak da hizmet ederler. İstikrar işleviyle yakından bağlantılı bir gerçek de kurumların davranışları kontrol etme özelliğidir. Kurumlar bir tür kontrol mekanizmalarıdır. İnsanların rolleri ve davranışlar üzerinde baskı yaparlar

Toplumun yapısal ve işlevsel bir bütün olduğu, birey ve grupların temel sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik gereksinimlerini karşılayan kurumların birbirleriyle çeşitli bağlam ve biçimlerde ilişkili olduğu vurgulamıştır.

Hukuku ve hukuksal olguları anlamak ve açıklamak için toplumun kurumsal yapısı ve bu yapı ile hukuk arasındaki ilişkilerin ne derece önemli olduğu güncel ve tarihsel örneklerle tartışılmıştır.

Hukuk ve aile kurumu arasındaki ilişkiler çeşitli ve çok boyutludur. Bu ilişkiler zaman boyutunda ve toplumdan topluma farklılıklar göstermektedir. Hukuk, sosyolojik anlamda içinde yer aldığı toplumla ilişkili bir olgu ve kurumdur.

Toplumların evrimi ve gelişimi sonucunda hukuk ve aile arasındaki ilişkiler giderek artmıştır. Günümüz hukuk sistemlerinin önemli bir alanı aile hukuku ile ilgilidir. Hukuk, aile yaşamı ile ilgili pek çok ilişkiyi düzenleyen bir özelliğe sahiptir. Evlenme, boşanma, miras, çocukların korunması ve hakları, eşlerin statüsü gibi birçok konu ve sorun hukukun düzenlediği olgulardır.

Ahlak ve hukuk toplumsal düzeni koruma ve sürdürme yönünde işlev(ler)de bulunan temel toplumsal kurumlar olarak görülür. Bu iki temel kurum arasındaki ilişkiler tarihsel süreçte toplum tiplerine göre değişerek karşımıza çıkmaktadır. Örneğin ahlak ve hukuk kuralları ilkel (basit) toplumlarda birbirleriyle karmaşık hâlde, iç içe bulunurlarken, modern toplumda farklılaşma ve uzmanlaşma sonucunda bu iki kurum sınırları daha belirgin insan ilişki alanlarına ayrılmışlardır.

Din, toplumsal düzenle ilişkili son derece önemli bir kavram olarak karşımıza çıkar. Dinin önemli bir toplumsal kontrol aracı olması, toplumu oluşturan bireyler ve gruplar arasında ortak değerler sağlayarak toplumsal istikrara katkıda bulunması bu açıdan önemlidir.

Modern toplumda devlet -hukuk ilişkisi toplumsal düzen bağlamında iki temel boyutta karşımıza çıkar. Bunlardan birincisi, hukukun kaynağı problemiyle ilişkilidir. İkincisi ise devletin meşruluğunu da içerecek anlamda hukukun örgütlenmesi, uygulanması ve anlaşmazlıkların çözülmesi konusunda odaklanır.

Modern ekonomi, her şeyden önce, bir “geçimlik ekonomi” değil, daha çok kârı ve tüketimi hedefleyen dinamik bir yatırım ekonomisidir. Kapitalist toplumda insanlar hukuksal açıdan eşit ve özgür kabul edilir. Piyasa mekanizmasının otomatik işleyişi ile ekonomik ilişkiler düzenlenir. Bu ilişkilerden doğan anlaşmazlıklar ise hukuk yoluyla devletin mahkemelerinde çözümlenir.