İdari Yargıda Dava Dilekçesi
İdari yargı sisteminde, daha güçsüz konumda olan bireylerin korunması için, adli yargıdan farklı bazı usul kuralları öngörülmüştür.
Türk idari yargı sisteminde benimsenmiş olan yazılı yargılama usulü gereğince, idari yargıda dava açacak kişiler davalarını sadece dilekçelerle açmak zorundadırlar.
Danıştayın, idare mahkemelerinin ve vergi mahkemelerinin başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçeler İle idari bir davanın açılması mümkündür. Sözlü olarak yapılan bir başvuru dikkate alınmaz.
Dava dilekçesinde t arafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin adı ve soyadı ile unvanı, adresi ve gerçek kişilerde ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası belirtilir.
Ayrıca davanın konusu ve sebepleri ile dayanılan deliller, idari işlemin bildirim tarihi ve uyuşmazlık konusu miktarın dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir.
Dilekçenin sağ en alt kısmını, davacının ya da varsa vekili veya temsilcisinin imzalaması zorunludur. İmzasız bir dilekçe, hukuken dava dilekçesi vasfını kazanamaz. Davacı sayısı birden fazla ise tüm davacıların dilekçeyi imzalamaları gerekir. Diğer davacıların dilekçeyi imzalamamaları, dilekçenin reddine sebebiyet verir.
İYUK m. 3’te belirtilen ve dava dilekçesinde bulunması gereken bilgileri içermeyen bir dilekçe ile başvuruda bulunulursa “dilekçenin reddi kararı” verilir. Bunun üzerine, tespit edilmiş bu eksiklikler otuz gün içerisinde tamamlanmalıdır.
Davacı, dilekçe ret kararının kendisine tebliğini izleyen günden itibaren otuz gün içerisinde dilekçedeki eksiklikleri tamamlayarak davasını yenileyebilir. Yenilenen dava dilekçesinin bildirim tarihi kısmına dilekçe ret kararının bildirim tarihi yazılır. Dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapılır veya eksiklikler doğru şekilde tamamlanmazsa bu sefer davanın reddine karar verilir.
İYUK m. 4’te, dava dilekçelerinin hangi mercilere verileceği şu şekilde düzenlemektedir: “ Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hâkimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. ”
İdari yargıda kural olarak her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerekir. Ayrıca kişiler, kendileri ile ilgili davaları, her ne kadar farklı kişileri ilgilendirse de, tek başlarına açarlar. Ancak aynı konuda yargı yerleri tarafından farklı kararlar verilmesinin önüne geçilmesi ve usul ekonomisi açısından yarar sağlanabilmesi adına, birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılmasına ve birden fazla kişinin ortak bir dilekçe ile dava açmasına imkân tanınmıştır.
Tek dilekçe ile birden fazla idari işleme karşı dava açılacağı takdirde, dava dilekçesinin konu bölümünde her bir idari işlem ayrı ayrı gösterilmelidir.
Ortak dilekçeyle açılan davalarda birden çok davacı olacağı için, dava dilekçesinde tüm davacıların adı ve soyadı ile adresi ve varsa unvanı ayrı ayrı belirtilmelidir. Ayrıca, tüm davacılar dava dilekçesini imzalamalıdır. Aksi takdirde, mahkeme tarafından bu eksikliklerin otuz gün içerisinde giderilmesi için dava dilekçesi reddedilir.