İdari Yargılama Usulünde Kanun Yollarına İlişkin Dilekçeler
Yargı makamları tarafından verilen nihai kararların kesinleşmesini önleyen kanun yollarına "olağan kanun yolları" denilmektedir. 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik öncesinde olağan kanun yolları" temyiz", "itiraz" ve "karar düzeltme" olmak üzere üç taneydi. 6545 sayılı Kanun'un getirdiği değişiklikle bugün idari yargılama hukukumuzda olağan kanun yolları; "temyiz" ve "istinaf" olmak üzere iki tanedir.
6545 sayılı Kanun'un getirdiği değişiklik sebebiyle istinaf olağan ve genel bir kanun yolu olmuştur. Bununla birlikte, idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen her tür karar istinafa tabi olmayıp; verildiği anda kesin olan kararlar da vardır. Bu kararlar temyiz kanun yoluna da tabi değildir. İstinaf mercinin kararları kural olarak kesindir. Ancak kanunda sayılan hâllerde bu kararlar için temyiz denetimi açıktır.
İstinaf kanun yoluna başvurulan bir karar, bölge idare mahkemesi tarafından hem maddi hem de hukuki bakımdan incelenir. Yani karara konu olay tüm detayları ile birlikte yeniden ele alınarak bir karara varılmaktadır. İstinaf başvurusunda süre kararın taraflara tebliğinden itibaren 30 gündür. İstinaf başvurusu, karşı taraf sayısından bir fazla olarak hazırlanan ve bölge idare mahkemesi başkanlığına hitaben yazılan dilekçe ile yapılır. İstinaf süresinin kaçırılması yahut kesin olan bir karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması hâlinde başvuru reddedlir. İstinaf dilekçesinin İYUK m. 48'de öngörülen dilekçe şekil kurallarına uygun olmaması hâlinde, başvurana 15 gün süre verilir. Başvuruda bulunan taraf, verilen süre içinde eksiklikleri tamamlamamazsa istinaf isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verilir. İstinaf başvurusu için gerekli harç ve giderlerin yatırılmamış veya eksik yatırılmış olması hâlinde, başvurana 7 gün süre verilir, bu süre içinde eksiklik giderilmez ise kararın istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilir.
6545 sayılı Kanun'un getirdiği değişiklik sebebiyle temyiz kanun yoluna tabi olan kararlar, İYUK m. 46'da sınırlı olarak belirtilmiştir. Böylece temyiz genel kanun yolu olmaktan çıkmış, olağan ve özel kanun yolu hâline gelmiştir. Bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan kararları ile Danıştayın ilk derede idari yargı yeri olarak gördüğü davalarda verdiği kararlar ve İYUK m. 20/A ve 20/B'ye göre verilen kararlara karşı temyiz yolu açıktır.
Temyiz süresinin geçirilmişse aleyhine temyize başvurulacak karar kesinse, temyiz dilekçesinin şeklinde, başvuru harç ve giderlerinde hata veya eksiklik giderilmezse, sırasıyla temyiz başvurusunun reddine, temyiz başvurusunda bulunulmamış sayılmaya ve kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir.
Olağanüstü kanun yolları, yargı makamları tarafından verilen nihai ve kesin kararlara karşı başvurulabilen kanun yollarını ifade etmektedir. İdari yargılama hukukumuzda "yargılamanın yenilenmesi" olağanüstü kanun yoludur. Bu yolla ilk derece yargı yeri olarak hareket eden yargı makamlarının vermiş olduğu esas hakkındaki nihai ve kesin kararların kanunda belirtilen sebeplerin ortaya çıkması halinde kararı veren mahkeme tarafından yeniden ele alınarak karara bağlanması sağlanır.Yargılamanın yenilenmesi dilekçesi bakımından da İYUK m. 48’de yer alan şekil kuralları uygulanır. Bu sebeple, dilekçenin İYUK m. 3’te yer alan şekil kurallarına uygun olarak karşı taraf sayısından bir fazla hazırlanması gerekir. Dilekçede hangi kararın yargılamanın yenilenmesi talebine konu edildiği, yargılamanın yenilenmesi sebebi ve bu sebebin gerçekleşme tarihi yer almalıdır. Yargılamanın yenilenmesi başvurusunun süresinde yapılmaması hâlinde başvurunun reddine karar verilir.