Kedilerin ve Köpeklerin Davranışları

Kedi ve köpek davranışları, sinir sistemi gelişimine paralel olarak doğal bir sırayla gelişir. Yavruların gelişimi, doğumla birlikte ilkel ve refleks davranışlarla başlayıp karmaşık davranışlarla devam eder.

Davranışların gelişim sırası kedi ve köpeklerde aynı olmakla beraber süresi farklıdır. Kedi ve köpeklerin yaşamı altı dönemden oluşur; ilk dört dönem yavrunun gelişim dönemi, diğer iki dönem ise olgunluk ve yaşlılık dönemidir.

Neonatal dönem (0 -2 hafta):Kedi ve köpeklerde doğumdan yürümeye başlayana kadar geçen dönem.

Geçiş dönemi (2. -3. Haftalar): Hareket yeteneklerinin arttığı, görsel ve işitsel duyuların geliştiği dönem

Sosyalizasyon dönemi (kedilerde 3 -10 köpeklerde 3. -12. Haftalar):Sosyal davranışları öğrenme dönem.

Juvenil Dönem (gençlik dönemi): Sosyalizasyon dönemi ile seksüel gelişim arasında kalan dönemdir.

Olgunluk dönemi (6 -12 aylar): Kedi ve köpeklerin cinsel gelişimini tamamladıkları dönem.

Yaşlılık dönemi (8 yaş ve üstü).

kedi ve köpek yavruları plesenta içinde gözleri ve kulakları kapalı olarak dünyaya gelir. gözler ve kulaklar 10 -14 gün içinde açılır ancak net görüş kedilerde 4. , köpeklerde 6. haftadan itibaren gelişir.

Kediler 3. haftanın başında, köpekler ise sonunda ayaklanmaya başlar.

Dördüncü haftadan itibaren refleks eliminasyon kaybolur.

Sosyalizasyon dönemi, kedilerde ortalama 9 -10 haftalık, köpeklerde 12 haftalık yaşa kadar devam eder. Köpeklerde bu dönemin 3. -8. haftaları diğer köpeklere, 5. -12. haftaları insanlara sosyalize olduğu dönemdir. Sosyalizasyon dönemi, hayvanın hayatındaki en önemli dönem olmakla birlikte, kedilerde köpeklerden daha az önem arz eder.

Kedilerde, dört ayak üzerine düşme, havada düzelme refleksi 4. haftadan itibaren görülmeye başlar.

Cinsel gelişimini tamamlamış kedi ve köpek, olgun birer birey olarak düşünülebilir. Cinsel olgunluk yaşı kedi ve köpeklerde 7 -9.aylar olarak kabul edilir.

Sekiz yaşından itibaren yaşlı kabul edilen kedi ve köpeklerin vücut fonksiyonlarında ve davranışlarında değişimler görülür. Ağız çevresindeki kılların ağarması yaşlılık belirtisidir.

Koku duyusu, kedi ve köpeklerde insandan iyi gelişmiştir. Duysal nöronlar içeren, olfaktör epitel, köpeklerde ırka bağlı olarak 18 -150 cm2, kedide 21 cm2, insanda sadece 3 -4 cm2 kadardır.

Kedi ve köpeklerde gündüz görüş insana göre zayıf karanlıkta görme ise daha iyi gelişmiştir.

Gözlerin üstü, yanaklar, ağız ve burun çevresi ile çene altında bulunan duyu kılları, normal kıllardan daha uzun ve daha serttir. Karanlıkta veya bir yere kapatılmış hayvanlarda, rahat hareket edebilmek için bilgi temin eder.

İnsan saniyede 20 -20.000 titreşime sahip sesleri duyabilirken köpekler ırk özelliğine bağlı olarak 47.000 -60.000 titreşime sahip sesleri, kediler ise 60.000 titreşimin üstündeki sesleri duyabilir.

Evcil kediler atasal davranışları gereği önlerinde sürekli yemek bulunduğunda dahi küçük porsiyonlarla beslenirler. Evcil köpekler de ataları olan kurtların yeme davranışlarına benzer özellikler gösterir. Çoğu köpek ırkında görülen fazla miktardaki besini çok hızlı şekilde tüketme, sürü üyeleri ile girdikleri hızlı yeme mücadelesinden kalan bir özelliktir.

Kediler, gün ışığı uzamaya başladığı ilkbahar aylarında östrus göstermeye başlar. Dişilerin çiftleşmeye izin verdikleri dönem östrus (kızgınlık) olarak tanımlanır. Kedilerde çiftleşme olmadığı sürece ovulasyon gerçekleşmez. Bu durum provake ovulasyon olarak tanımlanır.

Dişi köpekler mevsime bağlı monoöstrik hayvanlardır. Dişiler yılda 1 veya 2 kez östrus siklusu gösterir.

Kedi ve köpekler doğumdan bir hafta önce sıcak, karanlık ve sessiz bir yer arayışına girer. Gebe dişiler, yavrularını koruma içgüdüsüyle, doğumdan birkaç gün önce hırçın ve sinirlidir. Doğum, ortalama 59 -68 günlük gebelik dönemi sonunda gerçekleşir. Anne kedi 5 -7. haftalarda, anne köpek ise 6 -8. haftalarda annelik görevini tamamlar.

Yavru kedi ve köpeklerde refleks işeme ve dışkılama iki -dört hafta devam eder.

Köpeklerin birbirlerinin tüylerini koklaması, pozitif sosyal davranışlardır.

Aktif boyun eğme davranışı pozitif sosyal davranıştır.

Zayıf konumdaki köpeklerin, baskın köpeklerin varlığında sergilediği, pasif boyun eğme davranışı, kavgayı engellemeye yönelik bir davranıştır.

Anlaşmazlık durumunda, ortaya çıkan zıtlık içeren davranışlar (agonistik davranışlar) tehdit ve saldırı davranış modellerini içermektedir.

Köpeklerde düşük tonlu sesler saldırganlık ve baskınlık, yüksek tonlu sesler mutluluk ifade eder.

İşaretleme davranışı, dişi ve erkek köpeklerde görülür. Köpekler arasında hiyerarşi oluşturmak amacıyla kullanılır.

Arkadaşlık kurmak isteyen kedide kuyruk dümdüz havadadır. Havada dik ve kabarık kuyruk, sinirli ya da korkmuş ruh halini yansıtır.

Kuyruğu normal asılı, başı yukarıda, kulak açıklıkları öne doğru yönelmiş, bıyıklar yanlara doğru açık -normal pozisyonda, pupillanın hafifçe yuvarlak olduğu durumda kediler rahat ve huzurludur.

Tehdit hisseden kediler, sırtlarını kamburlaştırır, kulaklarını hafifçe yana - geriye doğru yatırırlar.

Endişeli korkmuş bir kedi, çömelir, vücudunu küçültür. Baş omuzlara, kulaklar geriye doğru çekilmiştir. Kendini savunmak için hazırlanır.

Huzurlu kedilerin mırlama sesleri, ağrı durumunda daha derin ve daha sesli çıkarılır. Endişeli ya da yalvaran kediler yüksek sesler çıkarırken, saldırı ve savunma amaçlı tıslama, çığlık şeklinde sesler çıkarılır.

Kediler herhangi bir kokuyu araştırırken, flehmen refleksi” sergiler.