Hayat Sigortalarının Aktüeryal Temeli
Sigortacılık sistemi tüm dünyada aktüeryal denge adı verilen kusursuz bir hesaplama dengesi üzerine kuruludur. Aktüeryal denge kısaca sigortacının bir yıl içerisinde toplayacağı pimlerin, bir yıl içerisinde ödeyeceği tazminatları karşılayacak düzeyde olmasını ifade eder. Daha açık bir ifadeyle sigortacının en temel asli görevi olan prim toplamak ve tazminat ödemek eylemleri arasında bir tutarlılığın sağlanması önemlidir. Sigortacı eğer bir yıl içinde ödeyeceği tazminatlardan daha az miktarda prim toplamış ise mali açıdan sıkıntı yaşaması kaçınılmazdır.
Ancak hangi sigortalıdan ne kadar prim toplanacağı rastgele bir eylemin sonucu değildir. Sigortacı her sigortalıdan aynı miktarda prim toplama şansı yoktur. Çünkü bazı bireyler diğerlerine kıyasla daha yüksek risk içeriyor olabilir. Örneğin hayat sigortası yaptırmak isteyen bir vatandaşın hastalıkları, kalıtımsal rahatsızlıkları, cinsiyeti, yaşı hatta mesleği onun risk düzeyini belirleyecektir. Çünkü bu değişkenlere göre kimi bireyler daha az riskli çıkacakken, kimi bireyler daha yüksek riskli olduğu anlaşılacaktır. Dolayısıyla kişilerin risk düzeylerine göre sigortacının çok teknik bir analizle doğru prim miktarını onlardan talep etmesi gerekecektir. Eğer sigortacı tüm bu risk hesaplarını doğru ve kusursuz bir şekilde yapmış ise aktüeryal dengeyi sağlaması adına önemli bir başarı sağlamış olacaktır.
Diğer yandan aktüeryal dengenin diğer tarafında ise ödenecek tazminatlar yer almaktadır. Belirtmek gerekir ki gerek prim gerekse de tazminat için en kritik gösterge geçmiş dönemde yaşanan hasar olaylarıdır. Geçmiş dönemde, yukarıda belirttiğimiz risk faktörlerine (örneğin, geçmiş hastalıklar, cinsiyet, yaş, meslek, ikamet ettiği yer vs.) göre sigortacı geniş bir istatistik havuzuna sahiptir. Dolayısıyla bu havuzdaki verileri kullanarak gelecekte de benzer şekilde bu risklerin gerçekleşebileceğini tahmin eder ve bekler. Sigortacı bu verileri kullanarak düzenli ve sistematik olarak toplayacağı primleri matematiksel olarak hesaplar. Daha açık bir ifadeyle geçmiş hasar verilerini kullanarak gelecekte ödeyeceği tazminatları kestirip yine elinde olan bu veriler yardımıyla hangi risk gurubundan ne kadar prim toplayacağını hesaplar.
Hayat sigortalarında sigortalının başlıca görevi sigortacıya prim ödemektir. Komütasyon tabloları sayesinde hesaplanan sigorta primi net prim veya risk primi olarak tanımlanır. Komütasyon tabloları, mortalite tablolarından üretilen ve sigortalıların hangi sigorta türü için ne kadar prim ödeyeceğini gösteren bir başka tablodur. Primlerin belirlenmesinde birtakım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlar ölüm oranı, kullanılan teknik faiz ve sigorta şirketinin giderleridir.
Komütasyon tablolarını, aynı mortalite tablosuna ait farklı yaşlardaki sigortalıların belirli bir faiz oranı kapsamında ve belirli bir zaman periyodunda hayatta kalma veya ölme olasılıklarına göre ödemeleri gereken net primlerin, alacakları tazminatların veya sigorta şirketinin ayırması gereken karşılık miktarının ne olacağının öngörüldüğü tablolar olarak tanımlayabiliriz.
Mortalite tabloları, hayat sigortalarına ilişkin birtakım hesaplamaları yapabilmek için yeterli değildir. Çünkü hayat sigortaları ölümü ve yaşamayı teminat altına almasının yanında belirli bir faiz oranı yardımıyla da kar artışını da sağlamaktadır. Bu sebeple sigortalılar tarafından belirli bir süreç içinde yapılan ödemeler, yine belirli bir süreç içerisinde sigortacı tarafından yatırıma yönlendirilmiş olur. Dolayısıyla bu tür etkenleri sadece mortalite tablosuyla açıklamak mümkün değildir. Yani komütasyon tabloları hayat sigortası teminatının karşılığı olan sigorta primlerinin hesaplanmasında kullanılan temel unsurdur.