Hayat Sigortalarının Demografik Temeli
Mortalite tabloları bir nüfus topluluğunun gözlem altında tutularak oluşturulan yaşama ve ölüm istatistiklerine göre elde edilen sonuçlarından her bir yaşta bir yıl içerisinde kaç kişinin hayatta kalacağının, kaç kişinin öleceğinin öngörüldüğü tablolar olarak tanımlanır. Mortalite tabloları özellikle sigortacılar, aktüerler, demograflar veya halk sağlığı ile uğraşan kesimler tarafından, göç, doğurganlık, nüfus tahminleri, yetimlik veya dul kalma, hayat beklentisi, evlilik ve çalışma yaşamı ile ilgili konularda çeşitli çalışmalar yapmak amacıyla kullanılmaktadır.
Hayat sigortacılığında riski belirleyen unsur ölüm ve yaşam beklentisidir. Mal sigortalarında olduğu gibi bir menfaatte ortaya çıkacak zararı tespit etmek kolay değildir. Örneğin bir otomobilin başına gelebilecek en büyük zarar, o otomobilim tamamen kullanılamaz hale gelmesidir. Bu durumda sigortacı bilir ki azami ödeyeceği tutar, aracın sigorta değeri veya piyasadaki rayiç bedelidir. Ancak hayat sigortası bir meblağ sigortasıdır. Otomobil, ev veya işyeri gibi bir bedel tespit etmek mümkün değildir. İnsanın bir piyasa değeri olması bu anlamda beklenemez. Peki hayat sigortalarında sigorta primleri nasıl hesaplanacaktır? Mal sigortalarında, sigorta bedeli belli olduğu risk primlerini hesaplamak daha kolaydır. Oysa hayat sigortalarında böyle bir piyasa bedelinden söz etmek mümkün olmadığı için farklı varsayımlara ihtiyaç bulunmaktadır. İlk olarak riskin ne olduğu önemlidir. Hayat sigortalarında risk, ya ölüm veya hayatta kalmaktır. Sigortacı eğer ölüme karşı bir hayat sigorta yapmış ise bu durumda sigortacı için risk ölüm riskidir. Yok eğer sigortacı yaşam olasılığına karşı bir sigorta yapmış ise bu sefer de risk, hayatta kalmaktır. O zaman riskin ölüm veya yaşam olduğu bir ortamda kişilerin veya toplumların ne zaman ölüp ne kadar hayatta kalacaklarını az çok istatistikler yoluyla kestirebilmek gerekecektir.
Mortalite tabloları bünyesinde çeşitli yaşları veya yaş gruplarını içermektedir. Mortalite tabloları yaşa özel ölüm hızları yardımıyla oluşturulur ve bu tablolardan elde edilen sonuçlar ölümlülük, hayatta kalma ve yaşam beklentisi ölçümlerinde kullanılmaktadır . İki çeşit mortalite tablosu bulunmaktadır. Bunlar; kuşak mortalite tablosu ve kesit (periyot) mortalite tablosudur.
Mortalite tablolarının hayat sigortası şirketleri için fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir:
Çok sayıda kişiyi bir araya getirerek belirsiz olan riski (ölüm) belirgin hale getirmek ve ölüm olasılıklarını saptamak, Sigortacının primden sağladığı gelir tutarını belirlemek ve böylece sigortacıya yatırımlara yöneltebileceği fonların miktarını göstermek, Sigortacıya ilerde ödeyeceği toplam tazminat tutarı hakkında bilgi sağlar. Böylece ileriye dönük planlama yapmasına yardımcı olur, sigorta işletmelerinin yönetim ve satış maliyetlerini planlamasına yardımcı olur, Karşılık (rezerve) ve kar paylarının hesaplanmasına imkân verir.
Hayat tablolarının hazırlanmasında kullanılan en önemli veri kaynağı ölüm bilgileridir. Ölüm sebepleri ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Ancak ölüm olasılıklarını etkileyen faktörler incelendiğinde tüm ülkeler için bu durum benzerlik göstermektedir. Sigortacı için de bu faktörler büyük önem arz etmektedir. Çünkü sigortacı prim karşılığında ölüm riskini üstlenmiş olur. Çeşitli gruplara ilişkin ölümlülük yapısındaki değişikliği görebilmek için buna etki eden faktörleri incelemek gerekir. Bu sayede mortalite tablolarının oluşmasındaki temel etken olan ölümün nelerden etkilendiği de anlaşılmış olacaktır.