Kardiyovasküler Hastalıklar

Kardiyovasküler Sistemin Yapı ve Fonksiyonları

Kardiyovasküler sistemin görevi vücut hücreleri için gerekli olan oksijen, besin ve hormonları sağlamak ve hücresel atık ürünler ile karbondioksidi vücut hücrelerinden uzaklaştırmaktır. Bu sistem kalp, kalp damarları ve periferik vasküler sistemden oluşur. Kalp, göğüs ön duvarı arkasında, orta kısımda iki akciğer arasında yer alır. Kas dokusundan oluşmuş bir organdır. Kadınlarda yaklaşık 250-280 gr, erkeklerde 280 -300 gr ağırlığındadır. Kalp, endokard, miyokard ve perikard olmak üzere üç tabakan meydana gelmiştir. Kalbin dış yüzünü perikard denilen çepeçevre bir zar kaplar. Ventrikülün her atımda pompaladığı kan volümüne strok volüm adı verilir ve her kalp atımında ventrikül 60 -80 cc kan pompalar. Kalbin bir dakikada kalpten pompaladığı kan volümü kardiyak -output olarak adlandırılır. Kalbin kasılarak kendisine gelen kanı pompa gibi davranarak fırlatması elektrik akımları sayesinde kasılması ile olur.

Kardiyovasküler Sistem Hastalıklarında Tanı Yöntemleri

Kalp hastalıklarının değerlendirilmesi kapsamlı bir sağlık öyküsü (anamnez), gözlem, fizik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin uygulanmasını kapsar. Kalp hastalıklarında Elektrokardiyografi (EKG), Ekokardiyografi (EKO), Kardiyak Kateterizasyon ve Anjiyografi sık kullanılan tanı yöntemleri arasındadır. EKG; Kalbin çalışması sırasında oluşan elektriksel aktivitenin vücudun değişik yerlerine konulan elektrotlar aracılığıyla kaydedilmesi esasına dayanır. EKO; Ultrason (yüksek frekanslı ses kullanımı) ilkesine dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Kalp anjiyogarfisi ise, genellikle femoral veya radiyal arterden girilerek koroner arterlerin yapısının, kalp kasının kasılma gücünün, kalp kapaklarında kaçak veya darlığın tespit edilip kaydedildiği bir yöntemdir.

Kalp Hastalıklarında Ortak Belirti ve Bulgular

Dispne (nefes darlığı), ağrı, ödem, siyanoz, yorgunluk, palpitasyon (çarpıntı), senkop (bayılma), üfürüm, hempotizi, taşikardi, öksürük ve disfaji (yutma güçlüğü) kalp hastalıklarında en sık karşılaşılan belirti ve bulgular arasındadır.

Koroner Arter Hastalıkları

Koroner arter hastalıkları (KAH), koroner arterlerin genellikle bir plakla daralması veya tıkanması gibi miyokardın (kalp kasının) beslenmesini bozan çeşitli faktörlerin rol aldığı bir tablodur.

Ateroskleroz Arter duvarlarının kalınlaşıp elastikliğini kaybettiği arter hastalıklarından bir grubunu oluşturur. Arteriosklerozis arterlerin sertleşmesi anlamında kullanılan genel bir ifadedir.

Anjina Pektoris (Göğüs Ağrısı) Anjina pektoris, miyokard iskemisi sonucu gelişen göğüs ağrısı ve baskı hissi ile karekterize ve iskemik ataklar ile seyreden klinik bir sendromdur. Anjinanın ilk belirtisi genellikle göğüs ağrısı ya da huzursuzluktur. Klasik anjina pektorise bağlı ağrı genellikle dinlenme ve istirahatle geçer.

Myokard İnfarktüsü (Kalp Krizi ) Uzun süreli iskemi sonucu miyokard hücrelerinin geri dönüşümsüz olarak hasar gördüğü ve öldüğü (nekroz) tablodur. Hastalar oldukça şiddetli bir göğüs ağrısı tarif ederler. Dinlenme, pozisyon değişikliği ve nitrat grubu ilaçların uygulanmasına rağmen hafiflemeyen bir göğüs ağrısı vardır. İnatçı ve uzun süreli olan ağrı, sıkışma, ağırlık hissi, baskı, yanma, daralma ve ezilme hissi şeklinde tanımlanır.

Kalp Yetmezliği

Kalp yetmezliği, kalbin, dokuların metabolik gereksinimini karşılayacak miktarda kanı perifere ve hayati organlara pompalama yeteneğinin zayıflaması sonucu gelişen klinik bir sendromdur. Kalp yetmezliği bir hastalık değil çeşitli kalp hastalıkların komplikasyonu olarak ortaya çıkan klinik bir tablodur. Kalp yetmezlikleri sağ ya da sol kalp yetmezliği ya da total kalp yetmezliği şeklinde gelişebilir. Kalbin sol tarafının mekanik pompa gücünün azalmasına sol kalp yetmezliği, sağ tarafının mekanik pompa gücünün azalmasına ise sağ kalp yetmezliği denir.

Periferik Damar Hastalıkları

Periferik damar hastalıkları; periferdeki arter ve venlerde daralma, tıkanma, inflamasyon ve ven kapaklarında oluşan patolojilere bağlı olarak gelişen hastalıklardır. Periferik damar hastalıkları arasında; arterioskleroz, buerger hastalığı, raynaud hastalığı, varisler ve tromboflebit sayılabilir. Hipertansiyon ise, tüm dünyada ve ülkemizde önde gelen sağlık sorunları arasındadır.

Buerger Hastalığı; alt ve üst ekstremitelerde orta ve küçük çaptaki arterlerde tekrarlayan enflamasyonlar ile karekterize olan bir hastalıktır. Daha sık alt ekstremitelerde ortaya çıkar.

Raynaud Hastalığı; soğuk ve emosyonel strese bağlı el ve ayak parmaklarının yineleyici vasopazmı ile karakterize bir tablodur. 20 -40 yaş kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür.

Venöz Tromboembolizm; venöz dolaşımda oluşan trombozların genel ismidir. Venöz tromboembolizm sıklıkla alt ekstremite derin venlerinde (derin ven trombozu) ve pulmoner venlerde (pulmoner emboli) ortaya çıkar. Kesin nedeni bilinmemektedir.

Hipertansiyon

Arter içi kan basıncının artması ile karekterize, genetik, edinsel etmenler ve metabolik bozuklukların rol oynadığı bir sendromdur. DSÖ’ye göre hipertansiyon tanısının konulması için farklı günlerde yapılan ölçümlerde sistolik kan basıncının 140 mm Hg’nın üzerinde ya da diyastolik kan basıncının ise 90 mm Hg ve üzerinde olması gerekmektedir.