Ameliyathanede Hasta ve Çalışan Güvenliği

Ameliyathaneler stresli, izole ve yoğun çalışma temposunun yanı sıra ileri tıbbi teknolojik donanım ile cerrahi yöntemlerin uygulandığı diğer sağlık bakım alanlarından oldukça farklı çalışma ortamlarıdır.

Çalışma düzeni açısından özel bilgi, beceri, donanım ve dikkat gerektiren bu özel alanlarda, uzun çalışma saatleri, delici/kesici aletlerle çalışma ve ameliyat kesisine bağlı doku bütünlüğünün bozulması, kullanılan kimyasal maddeler, tehlikeli atıklar, gürültü, radyasyona maruz kalma, enfeksiyon bulaşma gibi risk faktörlere bağlı olarak hasta ve çalışan güvenliği tehdit altındadır.

Güvenli bir ameliyathane ortamı için öncelikle olası risk faktörlerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve gereken önlemleri almak üzere süreçlerin tanımlanması ve yazılı talimatların eksiksiz uygulanması önemlidir.

Ameliyathanelerde hasta ve çalışan güvenliğini olumsuz etkileyecek faktörler, biyolojik, kimyasal, fiziksel ve psikososyal risklerden oluşmaktadır.

Biyolojik olarak İğne batması, bistüri kesileri, enfekte kan ya da vücut sıvılarının mukozaya sıçraması ile en yaygın bulaşan patojenler; Hepatit B virüsü (HBV), Hepatit C virüsü (HCV), Human Immunodeficiency Virüs (HIV)’dür.

Kimyasallar ameliyathanede çok çeşitlidir. Bunlar içinde sabun, deterjan, sterilizasyon amaçlı kullanılan maddeler, anestezi gazları, cerrahi duman, lateks alerjisi, radyasyon ve lazer önemli risk ajanlarıdır.

Fiziksel riskler içinde ameliyathanenin mimarı yapısı havalandırma, aydınlatma, gürültü ve yangın tehlikesi gibi hasta ve çalışan güvenliğini tehdit eden fiziksel durumlar yer almaktadır.

Ameliyathanelerde mimari yapının ameliyathane koşullarına uygun yapılmamış olması, yorgunluk, vücut mekaniğini zorlayıcı durumlar, tedavi ve bakımın etkilenmesi, gereksiz enerji kaybı ve bıkkınlık gibi olumsuzlukları ortaya çıkarmaktadır.

Ameliyathaneler çalışanlar için; çalışma ortamı, çalışma süreleri, tükenmişlik ve şiddete maruz kalma gibi psikososyal risk faktörlerini de barındırmaktadır.

Ameliyathanelerde hasta ve sağlık çalışanlarında risk değerlendirmesi için; çalışılan alana yönelik tehlikelerin tanımlanması, değerlendirilmesi, önlemlerin belirlenmesi, önlemlerin uygulanması ve izleme ile gözden geçirme önemlidir.

Son yıllarda cerrahi girişimlerin sayısındaki artış cerrahiye bağlı risklerin ve beklenmedik olayların artmasına neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada olası beklenmedik olayların %50’sinin ameliyathanede ortaya çıktığı belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2007 yılında; cerrahi operasyonlarda olası hataların önlenmesi amacıyla “Cerrahi Güvenlik Kontrol Listesi”nin uygulanması hâlinde, ölüm, sakatlık ya da organ kaybı ile sonuçlanan ameliyat hatalarının engellenebileceğini belirtmiştir.

DSÖ cerrahi güvenlik kontrol listesi : Anestezi verilmeden önce (giriş kontrolü), cilt veya ameliyat kesisinden önce (son kontrol mola anı) ve hasta ameliyat odasından çıkmadan önce (çıkış kontrolü) olmak üzere üç aşamadan oluşmuştur. DSÖ bu kontrol listesini her bir kurumun kendi gereksinimlerine göre düzenleyebileceğini vurgulamıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı, DSÖ’nün üç aşamalı olan kontrol listesine “Klinikten ayrılmadan önce” bölümünü eklemiştir.

Her evrede kontrol listesi koordinatörü ekibin listede belirtilen görevleri tamamlayıp tamamlamadığına bakmalıdır. Görev tamamlanmamış ise bir sonraki evreye geçiş izni vermemelidir. kontrol listesinde bulunan her bir uygulamanın gerçekleştirildiğinden emin olunmalı ve bu uygulamalar kayıt altına alınmalıdır.