Toplum Ruh Sağlığı

Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler afet boyutlarına ulaşabilen bulaşıcı hastalıklar ile mücadelede çok önemli başarılara ulaşmıştır. Aşı ve serumların uygulanması, antibiyotiklerin keşfi ve kullanımı, gıda ve su sanitasyonu, alt yapı hizmetlerinin güçlendirilmesi, sağlık hizmetlerine erişimin artması, bulaşıcı hastalık morbidite ve mortalitesinde önemli düşüşlere sebep olmuştur. Bu durum beklenen yaşam süresinin artışına yol açmış ve bulaşıcı olmayan hastalıkların ön plana çıkmasını sağlamıştır.

Ruh Sağlığı Epidemiyolojisi: Toplum ruh sağlığı epidemiyolojisine bakıldığında Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ)’ne göre her dört kişiden birinde ruhsal bozukluk görülmektedir. Türkiye’de ise bu oranların tedaviyi gerektirecek düzeyde %20, kesin ruhsal bozukluk % 5- 10 düzeyindedir. Nevrozlar, depresif bozukluklar ve psikosomatik hastalıklar toplum içinde en sık görülen ruh sağlığı bozukluklarıdır. Aynı zamanda uyku bozuklukları da toplum içindeki sıklığı azımsanmayacak oranlardadır(toplumun 1/3 ü). Klinik yönüyle ağır seyreden organik kökenli bozuklukların(organik beyin sendromu, epilepsi, zekâ gerilikleri) toplum içindeki oranı %o20 dolaylarındadır.

Depresyon Epidemiyolojisi: Dünyada depresyonda olan kişi sayısı 10 yılda %18 artmıştır. 322 milyon kişi depresyon ile mücadele etmektedir. Dünya genelinde % 4,4, kadınlarda bu oran %5,1, erkeklerde %3,6 dır. Türkiye’de TUİK 2015 verilerine göre totalde %11, erkekte %7,4, kadında %14,5'tir.

İntihar Epidemiyolojisi: Dünya çapında 15- 29 yaş arasındaki en sık ikinci ölüm nedeni olmuştur. Medeni durum yönüyle bakıldığında; evlenmemiş ve yalnız yaşayanlarda evli ve çocuklu olanlara göre, boşanmış ve dul olanlarda hiç evlenmemişlere göre intihar oranı yüksektir. Küresel intiharların %78'inden fazlası 2015 yılında düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. Seçilen yöntem yönüyle 2015 yılında dünyada en sık pestisitlerle zehirlenme sonrasında ası ve ateşli silah olduğu görülmektedir. 2018 yılı için kaba intihar hızı%o3,85 dir.

Toplum Ruh Sağlığı Hizmetleri

Dünyada ruh sağlığı alanında üç farklı hizmet modeli bulunmaktadır.

Hastane Temelli Model: Ruhsal hastalıkların daha çok alevlenme ve atak dönemlerine yönelik bir hizmet olup hastaların topluma kazandırılması boyutunun düşünülmediği bir modeldir.

Toplum Temelli Model: Ruhsal hastalıkları sadece ataklar sırasında değil taburcu sonrası tedavinin idamesi ve kişilerin topluma kazandırılmasını öngören bir modeldir.

Toplum -Hastane Denge Modeli: İki modelin birleşimidir.

Şiddet

DSÖ'nün yaptığı tanımlamaya göre şiddet; istemli veya tehdit ederek kişinin kendisine, başka bir kişiye, grup veya topluma yönelik olabilen; yaralanma, ölüm, psikolojik zarar, gelişim bozukluğu veya gelişim gerilemesi gibi sonuçlanacak yada sonuçlanma olasılığı yüksek bir biçimde fiziksel güç ya da nüfuz kullanımıdır.

Şiddet Tipleri: Kendine Dönük ,Kişiler Arası, Kollektif, Diğer

Kendine Dönük Şiddet: İntihar girişimi, kişinin doğrudan kendi bedenine uyguladığı zarar verici girişimlerdir.

Kişilerarası Şiddet: Çok fazla alt tipi olmakla birlikte sıklıkla aile içinde eşlere, çocuklara ya da yaşlı bireylere, uygulanan şiddet; toplumda bir başka kişiye, tek bir kişi ya da bir grup tarafından uygulanan şiddettir.

Kollektif Şiddet: Devletler, organize siyasi gruplar, militan gruplar ve teröristler tarafından gerçekleştirilen şiddet olaylarıdır.

Diğer Şiddet Tipleri: Medya şiddeti, insan ve organ ticareti, pornografi, okulda ve spor olaylarında şiddettir.

Şiddet Şekilleri: Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik özellikte olabilir.

Şiddet neden olan risk faktörleri: Bireysel, ilişkisel, topluluk ve sosyokültürel (toplum) olarak dört gruptur.

Şiddetten Korunma

Birincil korunma: Genellikle topluma yönelik tutum ve davranışların değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların bütünüdür. Geniş kitleleri etkiler, maliyet açısından daha düşüktür.

İkincil korunma: Birincil koruma daha geniş kitleleri kapsarken ikincil olan daha dar kapsamlıdır. Risk faktörlerinin ve sürekli şiddet olaylarının sık olduğu bölgelere olan müdahalelerdir.

Üçüncül korunma: Tedavi ve rehabilitasyon üçüncül koruma kapsamındadır.