Anahatlarıyla Hadis İlimleri I Cerh -Ta’dîl İlmi

Cerh -Ta’dîl İlmi Tanımı, Önemi ve Meşruiyeti

Hadis senedlerinde geçen şahısların ravi olmaları yönüyle incelenmeleri, “hadis ricali” ve “cerh -ta’dîl” adında iki ilim dalı ile bunlara bağlı alt disiplinlerin doğmasına yol açmıştır. Hadis ricali ilmi, hadisleri nakleden ravileri tanıtan; cerh -ta’dîl ilmi ise, ravilerin rivayetlerinin kabul veya reddinde etkili olacak vasıflarını araştıran ilim dalıdır. Bu iki ilim dalı birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış değildir. Zira ravileri tanıtan kitaplarda onların cerh -ta’dîl durumlarına değinildiği gibi, bir ravi hakkında cerh -ta’dîl hükmü vermek için de önce onun kimliğinin bilinmesi gerekir. Bu yüzden ikisinin birden “rical ilmi” adı altında ele alınması daha uygun olacaktır.

Rical ilminin konusu, hadis ravilerini ve onların güvenilirlik durumlarını araştırmaktır. Bu ilmin genel kaideleri ışığında; ravilerin kimlik bilgilerini, cerh -ta’dîl durumlarını, rivayeti kabul edilecek ve edilmeyecek olanları öğreniriz. Kaidelerin tek tek ravilere uygulanması iki şekilde olur. Birincisi ravinin asrında olandır. Muasırı olan rical âlimleri onun hakkında ya bizzat kendi müşâhedeleri veya onu tanıyan sika birinin şehâdeti ile hüküm verirler. İkincisi ise, ravinin yaşadığı asırdan sonra olandır. Bunda ravi hakkında rical kitaplarındaki bilgilerden hareketle hüküm verilmesi söz konusudur. Bugün bir ravinin rivayetini kabul veya reddetme hususunda hüküm vermek için, onunla ilgili olarak elimizdeki rical kitaplarındaki bilgilere rical ilminin kaidelerini tatbik etmek durumundayız.

Cerh-Ta’dîl Konuları

Ravilerin cerh -ta’dîli hakkında hüküm vermek, fıkıh ilmindeki ictihad gibi kabul edilir. Cerh -ta’dîl âlimlerinin raviler hakkındaki hükümleri, onları ve rivayetlerini tanımalarına göre farklı olabilmektedir. Ama bu âlimler, hiçbir zaman "zayıf bir raviyi sika sayma yahut sika bir raviyi zayıf sayma hususunda" ittifak etmemişlerdir. Bilakis hükümleri, birçok ravi hakkında birbirine yakındır. O h âlde, ittifak ettikleri hükümler tartışmasız kabul edilir. Biri hükmünde şâz kalırsa o hüküm terk edilir. İhtilaflarında ise delillere göre bir tarafın görüşü tercih edilir.

İsnad sistemi ve ravilerin tenkidi için geliştirilen kaideler orijinal olup Müslümanlara hastır ve muhaddislerin Hz. Peygamber'in sünnetini korumak için ortaya koydukları gayretleri göstermektedir. Cerh -ta’dîl âlimleri, hadis rivayet eden kişileri kelimenin tam anlamıyla ince eleme ve sık dokumadan geçirmişlerdir. Zira son derece dikkatli olmaya çalışsalar da raviler birer insan olarak elbette hata yapma, unutma, yanılma vb. gibi beşerî kusurlardan tamamen uzak değillerdir. Âlimler, Hz. Peygamber’in sünnetini koruma düşüncesi ve dinleri hususunda Müslümanlara nasihat gayesiyle, onların hata ve yanlışlarını göstermek için hadislerdeki kusurları zikretmişlerdir. Kusurlarını araştırmak hadislere ve ravilere saldırmayı gerektirmez, bilakis kusurlardan uzak hadislerin sıhhatini kuvvetlendirir.