Güvenlik Yönetiminde Stratejik Bakış Açısı

Stratejik Bakış Açısı

Genel olarak uzun vade büyük ölçüde kısa vadeli kararların oluşturduğu bir dinamizme sahiptir. Bu anlamda uzun vade, kısa vadeli planlara ve kararlara entegre edilmedikçe ve onlara dayandırılmadığı müddetçe en ayrıntılı uzun vadeli planlar bile boşuna bir çalışma halini alabilir. Diğer taraftan da uzun vadeli planlar için kısa vadeli planlar tek bir birleşik planla bütünleştirilmediği müddetçe, alınan kararlar kestirme yol, tahmin ve yanlış yönlendirmelerden ibaret olacaktır. Bu nedenle güvenlik yönetiminde stratejik bakış açısı hayati bir öneme sahiptir.

Stratejik Bakış Açısının Güvenlik Kurumlarına Faydaları ve İstenmeyen Sonuçları

Stratejik bakış açısının kurumlara sağladığı faydalar; strateji geliştirme faaliyetleri kurumun sorun önleme becerisini geliştirir, grup temelli stratejik kararlar almayı kolaylaştırarak en iyi alternatifin belirlenmesini sağlar, çalışanların strateji oluşturmasına katılmaları, onların her stratejik plandaki üretkenlik -ödül ilişkisine dair anlayışlarını iyileştirir ve motivasyonlarını sağlar, strateji oluşturma, roller arasındaki farklılıkları açıklığa kavuşturacağı için bireylerin faaliyetlerindeki boşluklar veya örtüşmeler azalır, bir sonraki adımın ne olduğu açıkça ortada olduğu için değişime direnç azalır.

Yöneticiler strateji oluşturmada yer almanın üç tür istenmeyen sonucuna karşı hazırlıklı olmalıdır. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır: yöneticilerin stratejik yönetim sürecinde harcadıkları zaman onların operasyonel sorumlulukları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir, stratejiyi geliştirenler onun uygulanmasında yer almazsa varılan kararlardaki sorumluluklarını kabul etmeyebilirler, astların katıldığı stratejik kararlarda gerçekleşmeyen beklentilerinden dolayı hayal kırıklığı yaşayabilirler.

Stratejik Planlama

Stratejik planlama, “mevcut risk alma kararlarını, gelecekteki durumlarıyla ilgili en fazla bilgiye dayanarak sistematik bir biçimde vermenin; bu kararları uygulamak için gerekli olan çabaları sistematik olarak organize etmenin ve bu kararların sonuçlarını düzenli, sistematik geri bildirim yoluyla beklentilerle karşılaştırmanın sürekli süreci” olarak tarif edilebilir. Stratejik yönetim üst yönetimin sorumluluğunda, operasyon yönetimi ise alt yönetimin sorumluluk alanındadır.

Stratejik planlama adımlarını; misyonun tanımlanması, stratejik hedeflerin formüle edilmesi, çıkar gruplarının analizi, durum analizi, stratejik konuların belirlenmesi, muhtemel eylem planlarının oluşturulması, faaliyetlerin değerlendirilmesi, plan uygulama ve çıkar gruplarının yönetim planlaması ile denetim ve değerlendirme şeklinde adım adım oluşturmak gerekir.

Politika ve Planlama

Stratejide politika ve planlama birbirinden ayırılmaz parçalardır. Politika, işletme veya örgütlerde arzulanan amaçların başarılması için ya da karşılaşılan problemlerin aşılması için çalışanların vermesi gerekli olan kararlara ve yapılması gerekli faaliyetlere yol gösteren bir düşünce tarzı, rehber ve bir pusula olarak tanımlanabilir.

Stratejik anlamda bir güvenlik planlaması, güvenlik organizasyonuna yönelen tehditlerin hafifletilmesi, boşlukların kapatılması ve korunan kurumun ya da bireyin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak amaçları başarmak için tasarlanır.

Stratejik Karar Verme Süreci

Karar verme sürecinde genel olarak kullanılan adımlar bulunmaktadır. Bu adımlar temelde belirli bir karar verme çerçevesi sunar. Altı adımdan oluşan bu süreci şu şekilde sıralayabiliriz: konuyu çerçevelemek, bilgi toplamak, bilgileri analiz etmek, karar vermek, uygulamak ve geri bildirim oluşturmak.

Bir kurumun karar alma hiyerarşisi genellikle üç düzeyden oluşur. Bu hiyerarşinin en üstünde, yönetim kurulu ve tepe yöneticilerinin aldığı uzun vadeli stratejik kararlar bulunur. Karar alma hiyerarşisinin ortasında iş ve birim yöneticilerinin aldığı taktik kararlar bulunur. Karar alma hiyerarşisinin en altında ise operasyonel düzeyde işlevsel alan kararları bulunur.

Hem özel sektör hem kamu sektöründe stratejik kararlar alınırken dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralayabiliriz: hedefleri tanımlayıp berraklaştırmak, durumu analiz etmek, kaynakların kullanımını analiz edip planlamak, eylem planı alternatiflerini belirlemek ve aralarından esneklik gibi güvenlik hizmetine özgü kıstaslar yoluyla seçimde bulunmak, kararların geleceği berraklaştırması ve uzun vadeli kazanımları sağlamasına çabalamak.

Stratejik Bakış Açısında Çevre Analizinin Önemi

Stratejik bakış açısı kurumun uzak ve yakın çevresinin dikkate alınıp incelenmesini gerektirir. Güvenlik kurumlarının uzak çevresi, sektörel çevresinin bir üst sistemi içinde yer alan ve kurum ile doğrudan ilişki içinde bulunmamalarına rağmen kurumun faaliyetlerini etkileyen taraflardır. Bunlar; politik çevre, yasal çevre, ekonomik çevre, sosyokültürel çevre, demografik çevre, teknolojik çevre ve uluslararası çevredir.

Güvenlik kurumlarının yukarıda sayılan uzak çevre taraflarının yanında yakın çevreyi oluşturan tarafların analizi de önemlidir. Güvenlik sektörünü oluşturan ana pazarın incelenmesi, suç çevrelerinin takip edilmesi, rekabet analizi ve özel güvenlik kurumları özelinde rakip firma analizi stratejik bakış açısında önemli bir yere sahiptir.

Strateji ve Risk Değerlendirme

Riskin belirlenmesi, deneyim ve bilimsel uygulamalar yoluyla potansiyel sonuçların ölçülmesine dayanır. Riski mantıklı ve belirli bir esneklikle kontrol altında tutabilmek için, kurum kaynaklarını tehdit oluşturacak unsurlara yönelterek bertaraf etmek gerekir.

Stratejik risk değerlendirme süreci beş adımdan oluşmaktadır. Bunlar; varlıkların değerlendirilmesi, güvenlik ölçekleri, tehdit değerlendirme, hassasiyet değerlendirmesi, risk değerlendirmesidir.

Güvenlik Stratejisi için Gereklilikler

Stratejiyi takip eden kişilerin bir güvenlik stratejisini şekillendiren gereklilikleri değerlendirmeye ihtiyacı vardır. Bu ana hatların bütünleştirilmesi için altı temel takviye edici zorunluluğu şu şekilde sıralayabiliriz kalite ve maliyetlerde gelişim, müşteri ile yakın ilişkilerin ilerletilmesi, tedarikçilerle yakın ilişkilerin kurulması, teknolojinin etkin bir şekilde kullanılması, yönetimin minimum tabakaları ile çalışmak, güvenlik elemanlarının sürekli geliştirilmesi.