Video Art ve Enstalasyon

Video art ve enstalasyon kavramsal sanat çatısı altında birlikte var olabilen sanatlardır. İki sanatın da geçmişinde özellikle Dada ve Fluxus Hareketi vardır. Duchamp, sıradan bir nesneyi sanat eseri olarak göstermiş ve sanatta önemli olanın fikir olduğunu vurgulamıştır. İkinci Dünya Savaşı ardından gelen pop- art ise kes -yapıştır özelliği ile daha sonra ortaya çıkacak olan video art çalışmalarına yol gösterici olmuştur. 1961’de ortaya çıkan Fluxus kaynakların tüketimine ve sanatın bir meta hâline gelmesine karşıdır. Fluxus ruhunu taşıyan sanatçıların bir çoğu hem video art, hem de enstalasyon alanında faaliyet göstermişlerdir.

Video Art

Video art, modern sanatın bir türüdür ve 20. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Terim Türkçede video sanatı olarak da kullanılmaktadır. Video art sinemanın ögeleri üzerine kurulu değildir.

Sinemada 1 saniyede göz önünden geçen 24 kare hareketi sağlar. Televizyon teknolojik temelinde 1 saniyede 25 karenin göz önünden geçtiği video teknolojisine dayanır. Video art geleneksel sinema ve televizyon akışını izlemez.

Video Art Çeşitleri

Video Art basit anlamda şu şekilde sınıflandırılabilir:

  • Gerçek video art (Real Video Art)
  • Sanal video art (Virtual Video Art)
  • Machinima

Video Art Tarihi

Videonun sanat aracı olarak kullanımındaki ilk uygulama, 1952’de Ernie Kovacks’ın video sinyallerini bozarak yaptığı deneysel çalışmalardır.

Sony’nin elde taşınabilen kamera ve kayıt cihazını piyasaya sürmesi (Sony Portapak) video sanatının net bir şekilde ortaya çıkışında etkili olmuştur. Video sanatının kurucusu olarak kabul edilen kişi Güney Koreli Nam Jun Paik’tir. Paik, Portapak sistemi ile 1965 yılında Papa’nın görüntülerini çekip göstermiştir.

Paik’in en çok bilinen eserlerinden bazıları 1974 tarihli TV Buddha, 1976’da monitörlerden oluşan çellosu ve 1986’da gerçekleştirdiği Robot Aile eserleridir.

Enstalasyon

Enstalasyon sanatının ortaya çıkışı 20. yüzyılın hemen başlarında Marcel Duchamp’ın 1917 yılındaki bir sergiye alelade bir pisuarı üzerini imzalayarak ve “Fountain” (Çeşme) adını vererek göndermesi ile gerçekleşmiştir. Duchamp’ın pisuvarı hazır nesne olarak kullanması enstalasyon sanatının da temellerini atmıştır.

Kurt Schwitters 1919’da evinin içinde birçok obje ekleyerek yaptığı yapıya Merz Yapısı adını vermiştir. Schwitters bugünkü anlamda enstalasyonun ilk örneklerini vermiştir.

Minimalist Dan Flavin ise ışık enstalasyonlarını gerçekleştiren öncü bir sanatçıdır.

Enstalasyon tarihinde Joseph Beuys da bir diğer önemli sanatçıdır. Beuys her insanın içinde sanat yapma potansiyeli bulunduğunu söyler. Sanatta mutlak bir estetik gerekmediğine inanır.

Bulunmuş Nesne ve Hazır Yapım Nesne

Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan süreçte tüketiciler hazır yapım malları tüketmeye başlamışlardır. Marcel Duchamp pisuarı bir hazır yapım nesne olarak kullanmıştır. Nesne bulunduğu veya bulunması gereken mekânın dışında yer alarak sanatçı tarafından ona başka anlamlar ve değerler yüklenmesiyle bir anlatım formunun parçası hâline gelmektedir.

Mekân Açısından Video Art ve Entalasyon Uygulamaları

Enstalasyon, video artı da içine alacak şekilde, önce kapalı mekânlarda, daha çok galerilerde sergilenmeye başlasa da, sonrasında kamusal alanlarda ve doğada da yapılmaya da başlanmıştır. Galerilerde sergilenen enstalasyonların dışında mekân açısından video art ve enstalasyon uygulamalarını ikiye ayırabiliriz: Çevresel sanat adı da verilen doğada yapılan enstalasyonlar ve kamusal alanda yapılan enstalasyonlar.

Doğada Yapılan Enstalasyon (Çevresel Sanat)

İnsan-doğa ilişkisine dayanan çevresel sanat kendi içinde birçok sanatı da barındırır. Bunlar; “Arazi Sanatı”, "Yeryüzü Sanatı”, “Restorasyon Sanat”ı, “Doğada Sanat” ve "Bio- Sanat"tır.

Kamusal Alanda Enstalasyon

Kamusal alanda yapılan enstalasyonlardan kasıt galeriler, müzeler, kültür merkezleri veya bunun gibi özel mekânlarda değil, kentin içinde her yerde yapılabilen enstalasyonlardır. Bu mekânlar caddeler, sokaklar, meydanlar,binaların dış cepheleri, parklar, bahçeler, pazar yerleri, otobüs durakları, tren istasyonları, metro istasyonları olabilir. Önemli olan herkesin ulaşabileceği ortak kullanım alanlarında yapılmasıdır.