Anadolu Selçuklu Öncesi Beylikler Sanatı ve Anadolu Selçuklu Sanatı

Anadolu Selçuklu Öncesi Beylikler Dönemi başlığı altında Artuklu, Saltuklu, Danişmentli ve Mengücekli beyliklerinin tarihi, mimarisi ve sanatı hakkında bilgi verilmiştir. Türk boyları, 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında Anadolu’ya hâkim olmuşlardır. Selçuklu komutanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Anadolu’daki fetihleri batıya yayarak, 1075'te İznik’i Bizans’tan alıp başkent yapmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece kurulan Anadolu Selçuklu Devleti 1308’e kadar varlığını sürdürmüştür. Anadolu’da, 13. yüzyılın sonuna kadar süren bu dönem, aynı zamanda Selçuklu Çağı sanatının da yaşatıldığı dönem olmuştur. Anadolu Selçuklu Çağından günümüze ulaşabilen anıt niteliğindeki mimarlık eserlerinin büyük bir kısmını başta camiler olmak üzere, medreseler, mezar anıtları, kervansaraylar, saray ve köşkler oluşturur. Selçuklunun her bir eseri dönemin süsleme ve mimari özelliklerini yansıtan sıra dışı örnekler olarak dikkat çekerler.

12 ve 13. yüzyıl Anadolu Türk sanatı, Konya Selçuklu Sultanlığı h âkim oluncaya kadar hüküm süren Türkmen beylikleri tarafından temsil edilmiştir. Artuklu, Saltuklu, Danişmendli ve Mengücekli adlarıyla anılan bu beylikler daha çok Konya’nın doğusunda kalan bölgelerde faaliyet göstermişlerdir. Birbirlerinden sadece hüküm sürdükleri bölgeler bakımından ayrılan bu beyliklerin mimari eserlerini genel olarak Selçuklu sanatı başlığı altında toplamak da mümkündür. Anadolu Selçuklu sanatının temelini Orta Asya Türk sanatının motifleri, İslam sanatının felsefesi ve Anadolu’nun yerli kültürel etkisinin birleşmesi oluşturur.

Anadolu Selçuklu Dönemi başlığında, Selçuklular'ın Anadolu'ya yerleşiminden sonra ortya koydukları mimari eserler ve Anadolu'da ki faaliyetleri hakkında bilgi verilmiştir. Anadolu Selçuklularda cami, hayatın odak noktasını teşkil etmiştir. Selçuklu medreseleri ise İslam kültürünün merkezini oluştururlar. Din îve müsbet ilimlerle ilgili derslerin yapıldığı medreselerin bir kısmı rasathane, bir kısmı ise şifahane olarak da kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu kümbetleri birçok özelliği ile Büyük Selçuklu geleneğinin devamı niteliğindedir. Plan, inşa teknikleri ve süsleme bakımından İran ve Anadolu kümbetleri arasında yakın benzerlikler görülür. 13. yüzyılda Anadolu önemli bir ticaret ağına ve yol şebekesine sahipti. Bu yol güzergâhları üzerine inşa edilen her biri kale görünümüne sahip kervansaraylar, kervan sahiplerinin canını ve malını koruduğu için ticaretin artmasına vesile olmuşlardır.