Etrüsk Sanatı, Ege Uygarlıkları ve Roma Sanatı
Etrüsk Sanatı başlığında Akdeniz bölgesinde yeşeren birçok antik sanat gibi, Yunan sanatının etkisi altında yaklaşık beş yüzyıl boyunca gelişen Etrüsk sanatı, hakkında bilgi verilmiştir. Bununla birlikte, orta İtalya'nın belirli bir kapalı doğası olan coğrafi durumu nedeniyle bu bölgeye ve etnik gruba özgü unsurlara sahip olmaya devam eden bir sanattır. Mükemmel dekoratif el sanatları, tapınak mimarisi ve kemerler kullanılarak geliştirilen inşaat mühendisliği teknikleri, MÖ 4. yüzyıldan sonra, bunların Roma sanatının oluşumu üzerinde büyük bir etkisi oldu, Etrüskler bu anlamda Yunan ve Roma sanatı arasında arabuluculuk rolü oynamıştır.
Ege Uygarlıkları başlığında Ege Denizi’ne kıyısı olan Girit, Yunanistan, Makedonya, Trakya, Batı ve Güneybatı Anadolu’da yaşayan topluluklar tarafından kurulmuş medeniyetler hakkında bilgi verilmiştir. Girit, Miken ve Yunan uygarlıklarından oluşur. Yunanlılar felsefe, tarih, aritmetik, geometri, tıp ve astronomi alanlarında ileri gitmişlerdir. Felsefe, Batı Anadolu’da doğup Yunanistan’a geçmiştir. Yunan sanatının en önemli eserleri mimari, resim ve heykeltıraşlık alanlarında ortaya çıkmıştır. Birçok tiyatro, tapınak, tanrı ve insan heykelleri yapılmıştır.
Roma Sanatı, başlığında, Antik Roma ve Roma İmparatorluğu topraklarında yapılmış olan görsel sanatları, mimariyi, resmi, heykeli ve mozaik çalışmaları ile metal işçiliğini, mücevher gravürünü, fildişi oymaları ve cama işlenen lüks nesneleri içeren tüm özellikler verilmiştir. Romalılar, Ağır Yunan modellerine dayanan ve aynı zamanda Etrüsk, yerli İtalik ve hatta Mısır görsel kültürünü de kapsayan motiflerle güçlü bir sanat ekolü oluşturmuşturlar. Roma sanatının en büyük yenilikleri mimarlık alanında yapılmıştır. Roma İmparatorluğu çok geniş bir alana yayıldığından ve çok sayıda kentleşmiş alan içerdiğinden, Roma mühendisleri şehir kullanımı için beton kullanımı da dâhil olmak üzere büyük ölçekte yöntemler geliştirdiler. Roma uygarlığının resim sanatı; başlangıçta büyük ölçüde Yunan resim sanatını tekrarlar. İlerleyen zamanda Helenistik sanatın devamı niteliğini taşımakta olsa da zamanla Helenistik kompozisyonu ve ifade tarzını kendilerine uygun biçimde değiştirip geliştirmişlerdir. Roma heykelleri büyük ölçüde Yunanlıları taklit etmişlerdir. Roma portrelerinde gerçekçi bir tutum izlenir. Romalılar heykelcilikte mimari kadar olmasa da özellikle portre alanında önemli eserler vücuda getirmişlerdir. Tarih îkişilere verilen önem, imparator ve ailesi başta olmak üzere, büst yapılmasına yol açmıştır. İmparatorların tanrılaştırılmış olması, onların heykellerinin yapılışına da yansımıştır.