Yaşam Tarzı Fotoğrafçılığı

Yaşam tarzı fotoğrafçılığı, insanları günlük gerçek yaşamlarındaki farklı anlarını hareketli (dinamik) portreler şeklinde çekmeyi amaçlayan bir fotoğrafçılık tarzıdır. Bu fotoğrafların asıl amacı, gerçek dünyadaki insanların yaşamlarını göstermektir. Yaşam tarzı çekimi sırasında insanlar poz vermez. Fotoğrafçı onların içinde bulundukları durumun ruh hâlini ve duygusal tepkilerini yakalamaya çalışır. Yaşam tarzı fotoğrafçılık eski anıları saklamanın bir yoludur. Günümüzde yaşam tarzı fotoğrafçılığının neredeyse foto muhabirliği kadar itibarı vardır. Burası etkileşimlerin samimi olduğu yerdir.

Yaşam tarzı fotoğraf çekimleri sırasında modelin hareketleri planlanmaz. Bu, fotoğraf çekiminin bir yapıya sahip olmadığı anlamına gelmez. Ancak yaşam tarzı fotoğrafçılığının klasik portre fotoğrafçılığından farklı bir yaklaşıma ihtiyacı vardır. Klasik portre konusunda uzmanlaşmış bir fotoğrafçı, çerçevenin içinde ne olduğunu tam olarak kontrol etmeye çalışır; ışığı, arka planları, kıyafetleri, pozları ve sahneyi düzenler. Modellerinin bedenlerini nasıl konumlandırdıklarından, hareketlerine kadar her şeye net komutlarla müdahale eder. Yaşam tarzı fotoğrafçısı ise modellerini anlamak için onlara zaman ayırır. Beğenileri, ailece yaptıkları aktiviteler, hafta sonlarını nerede geçirdikleri ve nasıl eğlendiklerini sorarak öğrenmek gerekir. Onları anladıktan sonra onlara uygun doğal aktiviteler önerebilir. Bu yolla zevk aldıkları bir şeyi yaparken fotoğraf makinesi önünde yaşayabilecekleri endişenin önüne geçilmiş olur.

Bir yaşam tarzı çekimi için yerler her zaman modeller tarafından seçilmelidir. İnsanlar çoğu zaman kendi evlerinde fotoğraflanmak isterler. Çünkü sık sık buluştukları, etkileşim içinde oldukları ve günlük duyguları gösterdikleri yer burasıdır. Ancak daha büyük etki elde etmek için fotoğrafçı modellerine alışkın oldukları başka mekânlarda çekim önerisinde bulunabilir. Diğer bir husus ise çekim yapılan mekânın doğallığının korunmasıdır. Yaşam tarzı fotoğrafçıları çalıştıkları mekânda herhangi bir estetik veya düzenleyici dokunuş yapmazlar. Özellikle çocuk odasındaki yere saçılmış oyuncaklar veya mutfaktaki dağınık malzemeler belli bir samimiyet ortamı için hikâyenin tamamlayıcı öğeleridir.

Yaşam tarzı fotoğrafçılıkta;

Doğal olarak meydana gelebilecek durumlar fotoğraflanarak her zaman gerçeğe sadık kalınır.

Başlangıç noktaları önerilir (oyunlar, durumlar) ve olaylar akışına bırakılır.

Modellere kıyafet tavsiyesinden ziyade tamamlayıcı aksesuarlar ve fotojenik giysiler giymeleri önerilir. Fotoğraf çekimi için yeni kıyafetler almaları önerilmez.

Işığı kontrol etmek ve profesyonel görüntü elde etmek için doğal ışık ve aydınlatma kaynakları kullanılır.

Modellerden poz vermeleri (lütfen başınızı dik tutun gibi) istenmez.

Kameraya bakmamaları ve birbirleriyle doğal etkileşim içerisinde olmaları sağlanır.

Duygulara ve gerçekliğe tamamen odaklanmak için mekânsal düzenlemelerden kaçınılır.

En iyi yaşam tarzı çekimleri plansız olanlarıdır. Bu çekimler ani gerçekleşeceğinden fotoğrafçı makine ayarlarına sürekli hâkimdir ve hızlı hareket eder.

Her fotoğrafın zaman içinde gerçekçi bir nokta hâline gelmesine yardımcı olmak için çerçeveleme ve kompozisyona da dikkat edilmelidir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu anların tümü doğal ve özgün olmalı, pozlanmamalı ve tartışılmamalıdır.

Gündelik anları yakalamak, yaşamlarımızı yeni açılardan incelememize olanak tanır. Yaşam tarzı fotoğrafları bizi, olağan duruşumuzdan ziyade kendimize dışarıdan bakmaya zorlar. Foto muhabirliğinden sokak fotoğrafçılığına, macera fotoğrafçılığından seyahat fotoğrafçılığına kadar her türlü yaşam tarzı fotoğrafçılığı, gerçekliğin yeniden gözden geçirilmesine izin verir. İster kendi çevremiz, kültürümüz isterse yabancı bir ülkenin kültürüne baktığımızda yaratıcı bir kamera açısı ya da benzersiz bir lens seçimi sayesinde daha önce fark etmediğimiz ayrıntılar görürüz.

Yaşam tarzı fotoğraf ilk önce insanların deneyimlerini yansıtmalıdır. Bu türdeki bir fotoğrafın, insanların çevrelerindeki dünyayı nasıl yaşadıklarını ve deneyimlediklerini bize anlatması gerekir. Bu, tüm yaşam tarzı fotoğraflarının içinde insan olması gerektiği anlamına gelmez. Fotoğrafın çekilme şekli, o kişinin çevresiyle nasıl etkileşime geçtiği hakkında bir şeyler söylüyorsa yine bu kategoriye uyuyor demektir.

Yaşam tarzı fotoğraf bir hikâyedir ve her hikâyenin yeterince ayrıntıya sahip güçlü bir başlangıcı, ortası ve sonu olmalıdır. Fotoğrafın çekildiği yerin gerçekçiliği, mekân hissinin oluşturulabilmesiyle ilişkilidir. Bu da ayrıntılarla sağlanır. Bu ayrıntılar her zaman giysi veya aksesuardan oluşmaz. Ayrıntılar fotoğraflanan için çok önemlidir ve hikâyenin anlatılmasına yardımcı olur. Örneğin bir aile fotoğrafı çekiminde aile bireylerinin fotoğrafta olması doğaldır. Ancak evin köpeğinin o fotoğrafta yer alması bir ayrıntıdır ve fotoğrafın hikâyesini güçlendirecektir.

Yaşam tarzı fotoğrafçılığındaki hikâye anlatımı, insanları masallara yaklaştırır. Fotoğraf dizisinin başlangıcı ve bitişi için çekilen sıralı resimler takibi kolaylaştırır ve anlatım sürecinin hikâyeleştirilmesini sağlar. Oluşturulan sıralı dizi anlatının dikte ettiği sıraya göre sergilenir. Bu esnada dijital efektler ve yazılar kullanılabilir.

Sokak fotoğrafçılığı, seyahat fotoğrafçılığı, macera fotoğrafçılığı, hatıra fotoğrafçılığı, sosyal medya fotoğrafçılığı yaşam tarzı fotoğrafçılık türlerindendir.