Fiziksel Uygunlukta Esnekliğin Ölçümü ve Değerlendirilmesi

Esnekliği Etkileyen Faktörler

Esneklik düzeyi, bireyin vücut yapısı, cinsiyeti, yaşı ve fiziksel aktivite düzeyi özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Erkeklerin bağ dokularının farklılığından kaynaklı kadınlara nazaran daha az esneklik düzeyine sahip oldukları ve en yüksek esneklik düzeyine 15-16 yaş aralığında sahip olunduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda esneklik, bireyin; eklem tipinden, eklem yapısından ve şeklinden, kas yapısından, deri yapısı ve kas lifinin gerilme kapasitesinden, yorgunluk düzeyinden ve egzersiz/antrenman düzeyinden etkilenir.

Esnekliği Sınırlayan Faktörler

Esnekliği sınırlayan faktörleri; “Eklem kapsülü - %47”, “Kas ve fasya - %41”, “Tendonlar ve ligamentler - %10” ve “Deri - %2” olarak sıralayabiliriz. Hareketsiz yaşam ve yetersiz fiziksel etkinlik bağ dokusunda sertleşme ve kısalmaya neden olarak eklem hareket açıklığının sınırlanmasına yol açar. Benzer şekilde devamlı aynı pozisyonda kalma durumunda da kas dokusunda kısalma ve sertleşme ortaya çıkması söz konusudur. Bu doğrultuda sürekli aynı konumda çalışan bireylerin, eklem ve kas gruplarını farklı açılarda germeleri ve harekete dahil etmeleri gerekmektedir. Esneklik çalışmalarından önce uygulanacak ısınma egzersizleriyle eklem hareket açısını yaklaşık %20 kadar arttırabilmek mümkünken, çalışmaların soğuk alanda uygulanması esnekliğin %20-10 kadar düşüşüne neden olabilir.

Esnekliğin Ölçümü ve Değerlendirilmesi

Bireylerin statik esneklik düzeylerini ölçebilmek amacıyla çeşitli testler geliştirilmiştir. Söz konusu testler eklem hareket açısının doğrudan ve dolaylı ölçümünü içermektedir. Ancak bireylerin dinamik esneklik düzeylerini belirlemek için henüz yeterli çalışma bulunmamaktadır.

Esneklik Testleri İçin Genel Kurallar

Bireyin esneklik düzeyini tespit edebilmek için spesifik olarak ölçüm yapılabilecek testin belirlenmesi gerekmektedir. Doğrudan ölçümü içeren testler hareket genişliğini açısal olarak tespit edebildiğinden, esneklik düzeyinin çizgisel olarak belirlenmesini içeren dolaylı ölçümlere nazaran daha kullanışlıdır. Söz konusu testlerin uygulanışında; ısınma için süre vermeye ve süre içerisinde ağrı oluşturabilecek hareketlerden uzak durmaya, uygulama içerisinde yer alan her bir test ölçümü için bireye 3 deneme hakkı vermeye ve söz konusu 3 deneme hakkı içerisinden bireyin en iyi derecesini normlarla karşılaştırmaya dikkat edilmelidir.

Statik Esnekliğin Ölçümünde Doğrudan Yöntemler

Bireyin eklem hareket açısının ölçülmesinde goniometrelerden yararlanılabilir. Goniometre, belirlenmiş harekete bağlı olarak bireyin esneklik düzeyinin belirlenmesinde kullanılabilen bir ölçüm yöntemidir. Elektrogoniometre veya elgonda yer alan potansiyometre cihazın kollarındaki hareket değişimlerini elektriksel girdi olarak algılayarak açısal olarak belirler. Leighton fleksometresi kullanılarak boyun, gövde, omuzlar, dirsek, radiulnar, el bileği, kalça, diz ve ayak bileğinin hareket genişliği için testler geliştirilmiştir. İnklinometer diğer bir yer çekimine dayalı ölçüm yapan goniometredir. İnklinometer yerçekimi çizgisi ile hareket eden beden parçasının uzunlamasına ekseni arasındaki açıyı ölçer. Doğrudan esnekliğin ölçümünde kullanılan araçların geçerliği ve güvenirliği ölçülen ekleme ve ölçüm yapılan becerisine bağlıdır. Goniometrik ölçümlerin geçerliğini belirlemede radiografi en iyi referans yöntem olarak bildirilmektedir.

Statik Esnekliğin Ölçümünde Dolaylı Yöntemler

Statik esnekliği dolaylı belirlemek için kullanılan alan yöntemlerinde hareket genişliği çizgisel olarak ölçülmektedir. Bu amaçla metre şeridi, cetvel, kayan kaliper veya fleksometre kullanır ve sonuç skorları derece cinsinden değil santimetre cinsinden elde edilir.