Ergojenik Yardım ve Doping
Ergojenik yardım”, enerji üretimi, kontrolü ve verimliliği de dahil olmak üzere, enerji kullanımını artırmanın herhangi bir yolu olarak tanımlanır. Sporcular, performanslarını iyileştirmek ve yarışmada kazanma şanslarını artırmak için sıklıkla ergojenik yardımcılar kullanırlar ( Bamberger ve Yaeger, 1997)
Ergojenik yardım türleri beşe ayrılır: 1. mekanik yardımcılar2.psikolojik yardım 3. farmakolojik yardım 4. beslenme ve 5. doping sııflarına ayrıllır.
Mekanik yardımcılar giyilebilir kıyafetler, ayakkbılar, paraşüt yelken vb. ürünleri kapsamaktadır.
Fizyolojik yardım: Kan dopingi sporcular performansını arttırmak amacıyla, Hemoglobin konsantrasyonunu yükseltmek için yüksek irtifalarda kalarak kandaki hemoglobin oranında artış olduktan sonra kanları alınarak müsabaka veya yarış öncesi sporculara tekrar verilmesidir.
Spor psikolojisinin en temel özelliklerinden biride, yarışma esnasında sporcuların bulunduğu psikolojik ortamları ve bu psikolojik etkilerin sporcular üzerindeki olumlu ve olumsuz durumları değerlendirmektedir. İnsan psikolojisi, kişiden kişiye farklılık göstermesi ile, spor psikolojisi kavramı içinde ele alınıp incelendiğinde, bir karmaşa ile karşı karşıya gelir.
Ergojenik Yardımcılar (Beslenme): Son dönemlerde sporun, sporculara kazandırdığı maddi imkanlar ve insanlar arasında tanınırlık, sporcuların performansını arttırmak, müsabaka ve antrenman sonrası hızlı toparlanmak için beslenme harici ek gıdalara baş vurmaktadırlar. Bu ek gıdalara ergojenik yardımcılar olarak tanımlanmaktadır.
Vitaminler: Birçok elit sporcu, günlük takviyelerinin yanı sıra genellikle en çok kullanılan yasal ergojenik yardımcılar olan vitamin / mineral takviyeleri (VMT) kombinasyonunu tüketir. VMT tüketicileri arasında en yaygın türler multivitaminler/multimineraller, C vitamini, D vitamini ve demirdir.
Amino asitler: Doğada 22 tür amino asit bulunmaktadır, bunların 8 tanesini organizma üretememektedir. Vücudun ihtiyaç duyduğu bu 8 amino asitler valin, löysin, izolöysin, treonin, metionin, fenilalanin, triptofan, lizin elzem amino asitlerdir. Dallı zincirli amino asitler (BCAA'lar) lösin, izolösin ve valindir. Teorik olarak, daha fazla yağsız kütleye yol açabilen protein kaynaklı bozulmayı azaltırlar
Protein: Sporcuların günlük ihtiyacı kilogram başına 1.2 -2g/kg kuvvet gerektiren branşlarda ise 2,0 -2,3g/kg ihtiyaç duyulmaktadır.
Karbonhidrat: Vücudun günlük enerji ihtiyaçı en fazla karbonhidratlardan sağlanır. karbonhidralar bileşik ve basit olmak üzere ikiye ayrılır. kasta ve kanda depo edilen glikojen formuna dönüşür ve egzersizde enerji buradan sağlanır.
Kreatin: kaslarda bulunan kreatin kinaz (CK) enzimi tarafından düzenlenen ve hücre içi adenozin trifosfat (ATP) üretimi oluşturmak için kullanılan fosfokreatine (PCr) dönüştürülür. anaerobik sporlarda hızlı ve güçlü bir aktivitenin gerçekleşmesi için kullanılır.
Kafein: uyarıcı etkisinden dolayı 2004 olimpiyat oyunlarına kadar WADA yasaklı listesinde olan bir madde olarak doping listesindeydi. hemen tüm sporcular tarafından performansa olum etki ettiği düşünüldüğü için kullanılmaktadır. egzersizden ortalama 1 saat önce tüketilmektedir.
Doping: Tarih boyunca sporcular daha daha başarılı olmak için çeşitli maddeler kullanmışlardır. Doping maddelerinin kllanımı arttıkça, insan sağlığına zararları ve hatta ölümlere neden olmasından dolayı ilk önce Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından yasaklanmıştır, daha sonra OIC tarafından ve 1999 yılında WADA kurularak dopingle mücadele başlamıştır. Temel erkeklik hormonu olan testosteron ilk kez 1935'te sentezlendi ve 1940'larda sporcular kas kütlelerini artırmak için anabolik steroidler almaya başlanmıştır. 1950'ler ve 1960'lar boyunca amfetaminler ve anabolik steroidler sporda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.1990’larda İnsan büyüme hormonu (hGH) ve eritropoietin (EPO) kullanılmaya başlanmıştır. Son zamanlarda ise peptitlerin kullanımı yaygınlaşmıştır.