Estetik ve Sanat Felsefesi

Estetik; kavramı Gerekçe “Aisthesis” ya da “Aisthanesthai” kelimelerinden gelen bir anlama sahiptir. Aisthesis kavramı duyum, duyular, algı anlamına gelirken, Aisthanesthai duyu ile algılama anlamına gelmektedir.

Sanat; bir duygunun tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık bir başka anlamda ise belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatıma denilir.

Sanat felsefesi; felsefenin sadece sanat eserleri ile ilgili, bağlantılı problemlerini ve kavramlarını ele alan disiplinine denilir. Özelliklede form, anlam, dışavurum, soyutlama, sembol ve güzellik gibi kavramları analiz eden bir daldır.

Estetik ve Sanat Teorileri

Taklit Olarak Sanat

Sanatla ilgili bilinen ilk sanat anlayışıdır. Sanatın doğası üzerinde yoğunlaşarak onun ne tür bir faaliyet olduğunu açıklamaya çalışır. Bu anlayış sanatsal faaliyetin bir tür taklit (mimesis) olduğunu söyler.

Yaratım Olarak Sanat

Taklitçi yaklaşımın görüşlerine zıt olarak sanatçının hayal gücü ve yaratma gücünün olduğunu kabul eder. Bu görüş on dokuzuncu yüz yıl romantik yazarlarının ve düşünürlerinin ortaya koyduğu bir görüştür.

Oyun Olarak Sanat

Sanatın özünü sanatsal faaliyetin kendisinde arayan bir başka sanat kuramı da oyun olarak sanat anlayışıdır.

Estetiğin Temel Kavramları

Estetik yalnızca güzellik dediğimiz değeri inceleyen bir bilim dalıdır dersek, estetik biliminin alanını sınırlandırmış oluruz. Çünkü estetik biliminin ilgi alanı içerisine sadece güzellik değeri girmez. Estetik biliminin ilgi alanı içerisinde güzellik değerinin yanı sıra yüce, trajik, komik, zarif, ilginç,çocuksu ve çirkin gibi değerlerde bulunur.

Güzellik problemi, doğada ki güzellikle, sanatta ki güzelin ne olduğu sorularının cevaplandırılması ile iç içedir. Düşünürler genelde doğal güzellik ve sanatsal güzellik arasında bir ayırım yaparlar.

Güzellik ve Doğru;Doğruluk; bilgimizin bir niteliği olarak var olanlar üzerine söylenenlerin var olanlara uygunluğunu gösterir. Güzel ise, bilginin bir niteliği değil, var olan üzerine söylenen önermenin yüklemi ya da öznesidir.

Güzel ve iyi; sanat doğayı ve dış gerçekliği yansıtır. Bu durumda güzellik ve iyiliği bir arada bulundurur.

Güzel ve Yüce;Güzelin yücelikten farklı olduğu düşüncesi ilk kez Aristoteles tarafından ortaya konulmuştur. Ona göre güzellik sınırlı bir objeyi gerektirir. Yüce ise sınırsızlıktan sonsuzluktan gelir.

Güzel ve hoş; duygularımızla ilgili iki değerdir. Hoş olan şey bize haz veren şeydir. Bu duruma bakarak haz ve hoşluğun güzellik üzerine yoğunlaşmış gibi gözüktüğünü düşünebiliriz.

Güzel ve Fayda;Antik Yunanda düşünürler güzel ve fayda değerlerini birbirleriyle özdeş saymışlardır. Çünkü onlara göre her ne ki güzeldir o aynı zamanda iyi ve faydalıdır.

Güzel ve Çirkin;Çirkin kavramı genellikle güzelin karşıtı olarak tanımlanır. Bu kavramı ilk defa ele alan kişi K. Rosenkranz ’dır. Onu 1853’te yazdığı ‘Çirkinliğin Estetiği’ adlı eserinde çirkinlik ile ahlaki kötülük arasındaki benzerliğe dikkat çekmiştir.

Estetikle İlgili Diğer Kavramlar

Estetik Değer;Bir sanat eserini güzel ya da başarılı bir eser haline getiren özelliklere estetik değer denilir.

Estetik Haz;Sanat eserlerine ve doğal güzelliğe verilen estetik tepkide yer alan duygusal unsura estetik haz denilir

Estetik Nesne;Güzellik değerinin taşıyıcısı olan ve estetik bir beğeniye sahip bulunan insanın kendisine yöneldiği nesne, insanın estetik ilgisinin veya estetik tavrının konusu olan her şey, estetik nesne kategorisi içine girer.

Estetik Özne;Nesnenin taşıyıcısı olduğu güzellik değerini algılayan ondan etkilenmeden geçemeyen belli bir güzellik duygusuna estetik beğeniye sahip olan bilinçli insan varlığına estetik özne denilir

Estetik Tavır;İnsanın belli bir estetik değere sahip nesne ya da sanat eserine sanatın bizatihi kendisine onun asıl değer ve algısal niteliklerine kıymet verecek ve takdir edecek, sonuçta estetik yaşantı içinde olacak şekilde yaklaşma imkânı veren duruş ya da zihin haline estetik tavır denilir.

Sanatçı; Tüm algılarını kullanarak oluşturacağı eserinde kullanacağı teknikleri seçerek tasarlayan ve bunlara hayal gücü ve yaratıcılığını da ekleyerek eserini oluşturan kişidir.

Sanat Eseri;Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eserlere de sanat eseri adı verilir

Alımlayıcı; Sanat eseri görülmek ve işitilmek için vardır. Alımlayıcı bir sanat eseri karşısında hissettiklerini, duygularını dile getirerek ifade eden kişilerdir.

Estetik Değer; Bir sanat eserini güzel ya da başarılı bir eser haline getiren özelliklere estetik değer denilir.

Eleştirmen;Eleştirmenler özel bir tür izleyici kategorisindedir. Onlar, bir sanat eseri hakkında yazıp çizen ve konuşan kişilerdir.

Zanaat; İnsanların maddeye dayanan ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte tecrübe, beceri ve ustalık gerektiren İş’e verilen addır.

Estetik Yargıların Yapısı ve Özellikleri

Yargı bir kişinin her hangi bir nesne karşısında kendine özgü idealarını dile getirdiği söz dizisidir.

Bilimsel Yargılar; Bilimsel yargılar objektif (nesnel) yargılardır.

Estatik Yargılar; Estetik yargılara beğeni yargıları diyebiliriz. Çünkü beğeni yargıları estetik yargı verme gücünü temsileder.

Ortak Estetik Yargıların Olabileceğini Red Edenler;Bu görüşe mensup kişilere göre herkesin kendine göre bir haz duyma ve güzellik anlayışı vardır.

Estetik Yargıların Olabileceğini Kabul Edenler;Bu düşünceye mensup düşünürlere göre estetik yargının genel geçerliliği söz konusudur.