Felsefe Nedir?
Felsefenin bir bilgi etkinliği olduğu ve Aristoteles’in “her insan, doğal olarak bilmek ister” ifadesi dikkate alındığında felsefenin de bilgiyle başlaması gerektiği, yine doğal olarak anlaşılacaktır.
Felsefenin Tanımları
Felsefe terimi önce Yunanca ‘philosophia’dan çeviri çağlarında Arapçaya oradan da Türkçemize geçmiştir. Yunanca bir terim olan philosophia, iki ayrı kelimeden oluşmuş birleşik bir terimdir. Bunlardan ilki olan philo (filo) sevgi, sevmek; ikincisi olan sophia (sofia-sofya) ise hikmet, bilgelik demektir.
Bilgi ve Bilgi Çeşitleri
Bilgi, en genel tanımıyla bilen (süje) ile bilinen (obje) arasındaki ilgidir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran niteliğinin bilgi olduğunu belirttiğimize göre bilginin objesi insandır. Objesi yani nesnesi ise evrendeki tüm varlıklardır.
Gündelik Bilgi: Tecrübe yoluyla elde edilen bilgidir. Bir konuda birkaç defa aynı sonuçla karşılaştıktan sonra bir genelleme yapmaktır. Sözgelimi bir bahçede ekili olan biberlerden birkaç tanesini yiyip acı olduklarını tadınca bahçedeki tüm biberlerin acı oldukları yargısına varmak gibi.
Bilimsel Bilgi: Bilim, insanın da içinde bulunduğu evrendeki tüm varlıkları, toplumu, olguları ve olayları, özel yöntemlerle inceleyen bir bilgi çeşididir. Bilimleri temelde teorik (formal) bilimler, pratik (doğa) bilimler ve insan bilimleri (sosyal bilimler) olmak üzere üç kısımda incelemek mümkündür.
Teknik Bilgi: Teknik terimi bazen sanat, bilim ve meslek dallarındaki yöntem anlamında kullanılırken bazen de çeşitli bilim alanlarında elde edilen verilerin pratik amaçlar doğrultusunda işlenmesi ve yapımı anlamında endüstri alanında kullanılmaktadır. Bu anlamda araç yapımı için teknik denilmektedir. Daha açık bir ifadeyle doğal kaynakların insanların ihtiyaçlarının giderilmesi kullanılması, yeni kaynakların bulunması ve bunların üretilmesidir.
Dini Bilgi: Din, mutlak gerçeklik olan Tanrı’nın kendisini tanıtmak ve insanların yapmalarını istediği isteklerini bildirmek amacıyla gönderilen emirler ve yasaklar sistemidir. Dini bilgi de bu sistemin bilgisidir.
Sanat Bilgisi: Sanat, hayata anlam katan bir etkinliktir. Diğer bilgi türlerinin akıl ve tecrübeyle ilgisi varken sanat tamamen duygulara, sezgilere ve coşkuya dayalıdır. Olayların gerçekliği, tamamen sübjektif bir bakış, duyuş ve sezişle ifade edilir. Sanatta varlığa bütüncül bir yaklaşımla bakılmaz; tabiatın çok küçük bir bölümü, sanatçının bakış açısıyla derinlik kazandırılarak, kendine özgü bir ifade edişle ortaya konur.
Felsefi Bilgi: Felsefe, varlığı sorgulayan bir düşünme tarzı olduğu gibi, yeni bilgilere ulaşmayı da amaç edinen bir bilgi türüdür. İnsan, merak, şüphe ve hayretten kaynaklanan sorgulama yeteneğiyle evrende ve ötesinde bulunan tüm varlıklar hakkında sorular sorarak, tartışarak gerçeğe ulaşmaya çalışır. İşte bu gerçeğe ulaşma gayretinin adı olan felsefe, insana bir hürriyet alanı da açar. Aslında insanı, varlık hakkında sorgulamaya yönelten de bu özgürlüğü ve kendine olan güvenidir.
Felsefenin Bölümleri
Kesin sınırlarla bölümlere ayırmak mümkün olmasa da felsefeyi felsefe tarihi ve sistematik felsefe olmak üzere iki ana bölümde incelemek mümkündür.
Felsefenin Problem Alanları (Sistematik Felsefe)
Felsefe, başlangıçta başta bilimler olmak üzere birçok konuyla ilgili sorgulamalar yaparken, bilimlerin felsefeden ayrı birer disiplin haline gelişinden sonra o, değişmeyen problem alanları olarak varlık, bilgi ve değerlerle ilgilenmektedir.
Varlık: Felsefenin en eski konularından biridir. Varlığın ne olduğu, başlangıcı, var olma sebepleri, ilkeleri, var olmanın gayelerinin olup olmadığı gibi konular felsefenin varlık alanı ile ilgili temel meseleleridir.
Bilgi: Felsefenin bir başka problem alanı da bilgidir. Filozoflar bilgi konusunda, bilginin kaynağı nedir? İnsan, bildiklerini hangi bilgi vasıtalarıyla öğrenir? Bilginin sınırı nedir? Neyi ne kadar bilebilirim? tarzında sorular sorup bunlara cevaplar aramışlardır.
Değerler: Değerler, ahlak, siyaset, eğitim ve estetik olmak üzere çeşitli başlıklar altında ele alınabilir. Ancak geleneksel olarak öne çıkan iki önemli değer alanı ahlak ve sanattır.
Felsefe Tarihi
Felsefe, genel olarak Yunan düşüncesiyle başlatılsa da bu, daha önce felsefe olmadığı anlamına gelmez. Düşünce tarihinde Yunan düşüncesinden önce veya onunla çağdaş olan Doğu’da Çin ve Hint, Asya’nın ortalarında Türk, Afrika’nın kuzeyinde Mısır ve Ön Asya civarında da Babil medeniyeti ve düşüncesinin bulunduğu görülmektedir.
Çin Düşüncesi: MÖ. altıncı asırdan itibaren Çin’de Taoizm ve Konfüçyanizm gibi fikirler gelişmiştir.
Hint Düşüncesi: Dini düşüncenin egemen olduğu Hint düşüncesinin kutsal kitabı Veda, düşünürlerine de Brahman denir ve Hint düşüncesinde görülen bir başka anlayış Budizm’dir.
Mısır Düşüncesi: Erken dönemlerde ortaya çıkan Mısır düşüncesi, hem din hem de düşünce alanında gelişmiştir. Bazı kültür tarihçilerine göre medeniyet, dünyaya Mısır’dan yayılmıştır.
Türk Düşüncesi: Milattan önceki asırlardan Orta Asya bölgesinde yaşayan Türk milletinin de ileri düzeyde bir medeniyet kurdukları bilinmektedir. Demiri ilk defa eriterek savaş ve ev eşyaları üreten, atı ilk defa ehlileştiren Türklerin ileri bir tekniğe sahip oldukları anlaşılmaktadır.
Felsefenin Yunan Düşüncesiyle Başlatılmasının Nedenleri
Felsefe, kültür alışverişinin yoğun olduğu tartışma ortamlarında gelişebilir. Hint ve Çin gibi düşünce yapıları, tartışma ortamının yoğun olduğu bölgelere uzaktır. Bu yüzden buralarda ortaya çıkan düşünceler gelişememiştir. Akdeniz havzası ise en yoğun kültürel, siyasi ve ekonomik olayların yaşandığı bölgedir. Yunan düşüncesi, bu hareketli bölgede ortaya çıkmış ve farklı düşüncelerden de etkilenmek suretiyle kendini yenileyip geliştirmiş, bu da Yunan düşüncesinin felsefi bir nitelik kazanmasına neden olmuştur.