Gutiler, III. Ur ve İsin-Larsa Dönemleri
Giriş
Akad Devleti’nin yıkılmasının ardından Mezopotamya topraklarında düzensizlik, anarşi ve parçalanmışlığın görüldüğü yaklaşık bir asırlık sürede farklı boylardan oluşan Gutilerin hâkimiyet süreci yaşanmıştır.
Gutiler
Gutiler'in Menşei: Gutilerin menşei hakkında günümüzde pek çok görüş bulunmaktadır. Bu görüşler arasında en gerçekçi olanı, Gutilerin Türk menşeli bir kavim olduğudur.
Gutiler'in Yaşamış Olduğu Bölge: Çivi yazılı metinlere göre Gutiler, bugünkü Küçük Zap Suyu ile Diyala Nehri arasındaki Doğu Torosları ile Zagros Dağları bölgesinde yaşamaktaydılar.
Eski Çağ Mezopotamyası’nın Siyasal Hayatında Gutiler: Çivi yazılı belgelere göre Akad kralları 70 Guti kabilesi ile savaşmak zorunda kalmıştır. Bir çeşit konfederasyon özelliği taşıyan bu boyların Akad Devleti’ni yıkması neticesinde Mezopotamya tarihinde Gutilerin hâkimiyet süreci başlamıştır. Sümer Krallar Listesi’nden elde edilen bilgilere göre, bölgede 21 Guti kralı toplamda 91 yıl 40 gün hâkimiyet sürmüştür.
III. Ur Hanedanlığı (Yeni Sümer Devleti): Ur -Nammu (MÖ 2112 -2095) bağlı olduğu Uruk kenti yöneticisi Utuhegal'e isyan etmiş ve Yeni Sümer Devleti olarak da adlandırılan III. Ur Hanedanlığı dönemi başlamıştır. Ur -Nammu 18 yıllık saltanatının ardından ölmüş ve yerine oğlu Şulgi geçmiştir. III. Ur Hanedanlığı'nın en dikkat çekici kralı olan Şulgi, toplamda 48 yıl tahtta kalmış ve iktidarı sırasında kendisini tanrılaştırmıştır. Söz konusu kralın ardından yerine oğlu Amar-Sîn geçmiştir. Dokuz yıllık krallığı süresinde ülkede pek çok sorun baş göstermiştir. Sümer Krallar Listesi’nde Amar -Sîn’den Sümer ülkesine yıkım getiren basiretsiz bir kral olarak bahsedilmesinin temel sebebi, bu sorunlardır. Amar -Sîn’in ardından III. Ur Hanedanlığı tahtına kardeşi Şu - Sîn çıkmıştır. Söz konusu kral da tıpkı kardeşi Amar -Sîn gibi dokuz yıllık bir saltanat sürmüştür. Söz konusu kralın en büyük inşa faaliyeti ise, Fırat ve Dicle Nehirleri’nin arasına Amurru (Martu) Duvarı adı verilen büyük bir sur duvarı inşa ettirmesidir. Şu -Sîn’in ardından III. Ur Hanedanlığı tahtına hanedanlığın son kralı olacak olan İbbi -Sîn çıkmıştır. Ülkede görülen gerek idari sorunlar gerek de Amurru göçlerinin ortaya çıkarmış olduğu sıkıntılı durum ekonomik problemleri de beraberinde getirmiştir. İbbi -Sîn’e son darbeyi Şimaşki kralı Hutran -temti vurmuştur. Ur kentine saldıran Hutran - temti kenti ele geçirerek İbbi-Sîn’i esir etmiş, Ur kenti Elam ordularınca yakılıp yıkılmış ve yağmalanmıştır. Bu gelişmelerin ardından III. Ur Hanedanlığı yıkılmıştır.
İsin-Larsa Dönemi: III. Ur Hanedanlığı’nın yıkılmasının ardından hanedana bağlılığı bilinen kentlerin her biri bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bu sürece İsin-Larsa Dönemi adı verilmektedir.
İsin Krallığı: İsin kentine bağımsızlığını kazandıran kral, İşbi -erra’dır. Ur kentinin Elamlıların h âkimiyetine girmesinden yalnızca beş yıl sonra otorite boşluğundan yararlanmasını bilen İşbi -erra, Ur kentine askeri bir sefer düzenlemiş ve kenti Elamlılar’dan geri alarak bu bölgeye hâkimiyetini tanıtmıştır. İşbi-erra’nın MÖ 1939’da ölümünün ardından İsin kenti tahtına oğlu Şu-İluşu (MÖ. 1939 -1929) çıkmıştır. Söz konusu kralın en büyük başarısı, Elamlılar tarafından Anşan’a götürülmüş olan Tanrı Nannar’a ait heykelin geri getirilmesidir. Ardından İsin tahtına oğlu İddin-Dagan (MÖ 1939 -1909) ve torunu İşme-Dagan (MÖ 1909 -1890) çıkmıştır. İşme - Dagan’ın ardından İsin tahtına oğlu Lipit -İştar (MÖ 1890 -1879) çıkmıştır.
Söz konusu kralın iktidarının 11. yılında Larsa Kralı Gungunum tarafından gerçekleştirilmiş bir taarruz neticesinde Lipit-İştar hayatını kaybetmiş ve İsin Krallığı yıkılmıştır.
Larsa Krallığı: III. Ur Hanedanlığı’nın son kralı İbbi-Sin’e isyan eden ilk kişi, Larsa valisi Naplanum’dur. Söz konusu valinin ardından yönetime gelen ardılları Emisum, Samum ve Zabaia dönemlerindeki gelişmeler hakkında detaylı bilgilerden yoksunuz. Söz konusu kentin dönemin güçlü bir aktörü olarak ortaya çıkması, Zabaia’nın oğlu Gungunum’un (MÖ 1902 -1875) iktidarı döneminde mümkün olmuştur. Larsa kralı Gungunum bu amaç doğrultusunda İsin kentine bir sefer düzenlemiş ve İsin kralı Lipit -İştar’ı mağlup edip öldürerek söz konusu kenti egemenliği altına almıştır. Böylelikle Larsa kenti bölgenin tek hâkimi pozisyonuna yükselirken İsin kentinde de İşbi -erra hanedanlığı sona ermiş ve bu kentte Ur -Ninurta sülalesinin hâkimiyeti başlamıştır.
İsin'de Ur -Ninurta Sülalesi Dönemi: İsin kentinin Larsa hâkimiyetine girmesinin ardından Larsa kralı Gungunum tarafından İsin kenti tahtına Ur - Ninurta (MÖ 1879 -1851) adlı bir yöneticiyi atamıştır. Larsa kralı Gungunum’un ölümünün ardından Ur -Ninurta bu durumu fırsat bilerek Nippur kenti başta olmak üzere bölgedeki bazı kentleri kontrolü altına almıştır. Ancak Larsa kentinin yeni kralı Abisare, Ur -Ninurta üzerine düzenlemiş olduğu asker îsefer neticesinde İsin kenti birliklerini ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Abisare’nin ardından Larsa tahtına çıkan Sumu -El’in çağdaşı olan İsin yöneticisi kesin olmamakla birlikte Bur -Sin'dir. Bur -Sin’in ardından İsin tahtına oğlu Lipit -Enlil (MÖ 1830 -1825) çıkmıştır. Lipit -Enlil’in ardından İsin tahtına oğlu İrra -İmitti çıkmıştır. Söz konusu kral Akitu adı verilen yeni yıl kutlamaları esnasında ölmesi üzerine vekili olarak tahta çıkardığı Enlil -Bani meşru bir kral olarak tahta çıkmıştır. Bu süreçte İsin ve Larsa kentleri arasındaki çekişme sürmüştür. Nihayetinde bu mücadeleler ve iç karışıklıklardan faydalanan Elam kralı Kudur -Mabuk, Larsa kenti üzerine bir sefer gerçekleştirmiş ve kenti ele geçirerek oğlu Warad -Sin’i Larsa kentine kral naibi olarak atamıştır. Warad -Sin’in 12 yıllık iktidarının ardından Larsa tahtına oğlu Rim -Sin çıkmıştır. Bu sırada Babil tahtında bulunan Hammurabi, Larsa ve İsin kentleri üzerine askerî sefer düzenlemiş ve bölgeyi hâkimiyeti altına alarak yaklaşık iki yüz yıl süren İsin -Larsa dönemine son vermiştir.