Roma Tarihi II

Cumhuriyet Dönemi

Sınıf Mücadelesi ve Siyasi Değişimler

MÖ 5. yüzyılda Roma’da, Patriciler, dini ve siyasi gücü ellerinde bulundururlarken Plebler, belli anayasal ayrıcalıklardan yoksundular. Yüksek memuriyetleri icra etme görevi, başlangıçta Patricilerin tekelindeydi.

Roma Cumhuriyeti’nde en yüksek makamı işgal eden consul’ler, Senatus’u ve Comitia Centuriata’yı toplama, dictator’ların ve Comitia Centuriata üyelerinin seçimlerini yönetme ve aday gösterme hakkına sahiptiler.

Adaletin yerine getirilmesinden sorumlu olan magistratus’lara praetor, maliyeden sorumlu olanlara ise queostor adı verilmekteydi. Aedilis’ler ise Roma’nın sokaklarını, tapınaklarını, mahallelerini ve cura annonae’yi (tahıl dağıtımı) denetlediler.

Vatandaşlık listelerini düzenlemek, nüfus sayımı yapmak, Senatus üyelerinin listelerini hazırlamak ve devletin ahlak yapısını korumak censor’lerin yetki alanına giren konulardı.

Sınıf mücadelesinin bir sonucu olarak, MÖ 494’te, Pleblerin savunucusu ve koruyucusu olarak hareket eden tribuni plebis (pleb tribunusları/pleb memurları) makamı oluşturuldu. Yaklaşık bir elli yıl sonra, consul gücüne sahip askeri tribunus makamları kuruldu.

Tüm bu makamların oluşturulmasıyla birlikte Cumhuriyet rejiminde devletin siyaset ve maliye gibi yüksek işlerinde söz sahibi bir kurul haline dönüşen yeni bir Senatus yapılanması ortaya çıktı.

Roma’da seçimle oluşan meclisler, savaş ve barış gibi konularda, yasa önerilerinde ve ciddi suç durumlarında karar verme yetkisine sahiptiler. Örneğin Comitia Centuriata, savaş ve barış konularını karara bağlarken Comitia Tributa yasama faaliyetleri ile meşguldü. Her ikisinin de magistratus tayin etme yetkisi bulunmaktaydı.

Sosyoekonomik Değişimler

Cumhuriyet Dönemi’nde, geniş halk kitlelerinin artan baskısına paralel olarak meclislerden geçirilen yasalarla belli başlı alanlara yönelik düzenlemeler getirilmiştir.

MÖ 367’de Lex Licinia Sextia (Licinius ve Sextius Yasaları) adlı yasa ile vatandaşların yaklaşık 125 hektardan fazla kamu arazisini kiralaması yasaklanmış ve borçluluğun hafifletilmesi sağlanmıştır.

MÖ 287’de çıkarılan Lex Hortensia (Hortensius Yasası) da borç yükünün azaltılmasına yöneliktir. Öte yandan, bu yasa ile Concilium Plebis kararlarının (plebiscita) bağlayıcılığı da devlet güvencesi altına alınmıştır.

MÖ 172 yılına gelindiğinde ise Plebler, her iki consul’lüğü birden ele geçirmişlerdir.

İtalya’da Roma Hegemonyasının Oluşturulması

MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Roma genişleme siyasetini hayata geçirmeye başladı.

MÖ 426’da Fidenae ve MÖ 396’da Veii fethedildi.

MÖ 390’da Senonların Roma'yı yağmalamasından yaklaşık elli yıl sonra, I. Samnit Savaşı’nda (MÖ 343 -341), Campania topraklarının önemli bir bölümünde denetim sağlandı.

Takip eden yıl gerçekleşen Latin Savaşı (MÖ 340- 338) ile Latin Birliği dağıtıldı.

II. ve III. Samnit Savaşları ile Samnit Konfederasyonu dağıtılarak Roma’nın İtalya üzerindeki egemenliği güvence altına aldı.

Pyrrhos Savaşı’nın (MÖ 280 -275) sonrasında gerçekleşen fetihlerle İtalya’nın güney kıyılarından Arnus ve Rubicon ırmaklarına kadar tam bir egemenlik sağlandı.

Birinci ve İkinci Kartaca Savaşları

I. Kartaca Savaşı (MÖ 264 -241) sonrasında Sicilya ve Lipari Adaları Roma’nın egemenliğine geçti.

II. Kartaca Savaşı (MÖ 218 -201) sonrasında ise Roma, Batı Akdeniz’i kontrol eden bir güç konumuna yükseldi.

Akdeniz’de Roma Hegemonyasının Oluşturulması

Roma ikinci Kartaca Savaşı esnasında birkaç cephede birden savaşmaya devam etti.

Batıda, I. Makedonya Savaşı’nda (MÖ 214 -205), Makedonya Kralı V. Philippos ile karşı karşıya geldi. Roma, bu savaşta ezici bir üstünlük kuramasa da MÖ 197’de Kynoskephalai Savaşı’nda Philippos’u ağır bir yenilgiye uğrattı.

MÖ 191’de Thermopylai ve MÖ 190’da Magnesia ad Sipylum’daki savaşlardan sonra imzalanan Apamea Antlaşması’yla (MÖ 188), Seleukos Kralı III. Antiokhos Torosların doğusuna çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşlar, Roma’ya Doğu Akdeniz egemenliğinin kapılarını açan etmenlerdi.

Philippos’un ölümünün ardından Makedonya tahtına çıkan Perseus’la yapılan Pydna Savaşı’ndan (MÖ 168) sonra, Makedonya dört cumhuriyete bölündü. MÖ 148 yılına gelindiğinde ise tüm özerkliğini yitirdi.

MÖ 146’da, Yunanistan’da, Akhaia’lıların isyan hareketleri bastırıldı ve Korinthos şehri yağmalandı.

MÖ 133’te, Pergamon Krallığı, III. Attalos’un vasiyetiyle Asia eyaleti olarak Roma topraklarına katıldı.

Batı’da ise Romalılar, İspanya’daki savaşları, MÖ 133 yılında, Numantia’nın fethedilmesiyle sonuçlandırdı.

MÖ 120’de Gallia’nın güney kesimi, Gallia Narbonensis adıyla bir provincia’ya dönüştürüldü.

III. Kartaca Savaşı’nın (MÖ 149 -146) sonunda, Kartaca, Africa eyaleti olarak Roma’ya ilhak edildi.