Eski Yunan Tarihi 2

Yunanistan, Girit ve Adaların Prehistoryası

Bugünkü Yunanistan’ın topraklarında ilk insan faaliyetleri MÖ 20.000, Anadolu’da ise 1.2-1 milyon yıl eskiye gider. Paleolitik çağdan Tunç çağına kadar devamlılık gösteren kronolojik sekans Mora Yarımadasının doğusunda kalan Kiladha körfezindeki Frankti mağarası buluntularında görülmektedir. Yunanistan’nın başka bölgelerinde de çeşitli mağara yerleşimleri tespit edilmiştir. Girit’te daha eski dönemlere gidebileceği iddia edilmektedir.

Yunan ana karasının neolitik dönemi 6500, Girit 6000, Kikladlar ise 4300lere tarihlenir- Anadolu’da ise seramiksiz neolitik çağ MÖ 9. binyılı civarına kadar çıkar. Yunanistan, Girit ve Kikladlarda tarım toplumları, yerleşik hayat ve kap kacak üretimi bir dizi prehistorik gelişmenin sonucunda değil, göçmenlerce dışardan getirilmiştir. Bu ilk göçmenlerin Anadolu’dan yola çıkan insanlar olduğu yerleşim yapılarının, kap kacaklarının ve kadın heykelciklerin büyük oranda benzer ve eş olmasından anlaşılmaktadır. Benzer bir göç dalgası tunç madeninin kullanılmaya başlandığı kalkolitik çağda da ortaya çıkmıştır. Bazı tarih çevreleri göçleri Balkanlarla ve onların üzerindeki Anadolu’nun etkisiyle açıklamak istemektedirler. Avrupa’ya tarımın yayılışının ve ilk tarım topluluklarının Anadolu kökenli olduğu görüşü son 50 yıldır sıklıkla dile getirilmektedir.

Minos Kültürü

Yunanistan’da ilk yazılı kültür MÖ 1900lerde Girit’te ortaya çıkmıştır. Kendi belgeleri henüz okunamadığı için yöneticileri, tarihi, coğrafi, ekonomik ve sosyal yapıları arkeolojik buluntular üzerinden değerlendirilmektedir.

Eski Yunan kaynakları Girit’in bu kültürünü efsanevi kral Minos ile ilişkilendirir ve Minotauros, Girit boğası, labirent, Perseus, Ariadne ve İkaros gibi çeşitli efsanevi anlatımlarla süsler. Girit’te boğa kültürü güçlü bir şekilde görülmektedir. Labirent, mimari bir unsur olarak bugüne değin respit edilmemiş olmakla birlikte, olasılıkla, sembolik ve dekoratif bir unsur olarak Girit’te mevcuttu.

Çeşitli Girit kentleri yazılı kültürün ortaya çıkışıyla birlikte üniter niteliği bulunmayan hiyerarşik bir elit düzenine geçmiştir. Adada çok farklı kültür gruplarının bulunduğu anlaşılmaktadır ancak kentler arası çatışma ve savaşa dair izler yoktur.

Girit kentleri, başta Knossos olmak üzere, orta tunç çağından itibaren uluslarası deniz ticaretinin de etkisiyle büyük bir kalkınma yaşamışlardır. Girit saraylarında örneklerine rastlanan duvar resimlerin benzeri Mısır’da da görülmektedir.

Girit sarayları 1600ler civarında gerilemeye başlamıştır. Bunun sebebi olarak depremler, tsunami, Santorini yanardağının infilak etmesi ve Mikenlerin gelişi gösterilmektedir.