Emek Piyasaları
İş gücü arzı ile iş gücü talebinin karşılaştığı, ücret ve istihdam miktarının belirlendiği piyasalara, emek piyasaları denir. Emek piyasaları, bireyler zamanlarının çoğunu burada geçirmeleri, toplumsal kimliklerin oluştuğu yer olması ve sosyal çevrenin burada oluşması sebebiyle diğer piyasalardan önemlidir.
Emek piyasalarının işleyişinde etkili olan yazılı ya da sözlü, kural, usul veya politikalar emek piyasası kurumlarını oluşturulur. Bu kurumlar ne kadar güçlüyse emek piyasası o denli istikrarlı olacaktır.
Emek piyasasındaki işsizlik gibi dengesizliklerle mücadele etmek için geliştirilen emek piyasası politikaları iki ana başlıkta ele alınmaktadır. İşsizliğin yan etkilerini hafifletmeye yönelik politikalara pasif emek piyasası politikaları denirken, işsizlik sorunu daha yaşanmadan gerçekleşmesini engellemeye yönelik politikalara aktif emek piyasası politikaları denir.
Pasif emek piyasası politikaları, işini tamamen kaybedenlerin ve/veya emeğini yeterince değerlendirme imkânı bulamayıp yeterli gelir elde edemeyenlerin yaşayacakları sorunları azaltmaya yönelik olarak uygulanan politikalardır. İşsizlik sigortası ödeneği, işsizlik yardımı, sosyal yardımlar, sağlık yardımı ve çalışma pasif emek piyasası politikalarından bazılarıdır.
Aktif emek piyasası politikaların esas gayesi, insanların emek piyasasına hızla dönmesini ve/veya emek piyasasında en uzun süre kalmasını sağlayacak tedbirlerin alınmasıdır. Bu politikalar içerisinde; meslek edindirme eğitimleri, yeniden mesleki eğitim programları, kendi işini kurma eğitimi ve teşvikleri, iş arama yardımları ile işverenlere verilen ücret veya prim sübvansiyonları yer almaktadır.
Emek piyasaları birçok özelliği olan farklı piyasalardan oluşmaktadır. Firma içi gelenek ve kurallar ile içeridekilerin, dışarıdakilerin rekabetinden korunduğu piyasalara içsel emek piyasası denir. İyi işleri tanımlayan birincil piyasalar ile kötü ve güvencesiz işleri tanımlayan ikincil piyasalar ayrımı ise ikili emek piyasalarını ifade etmektedir.
Piyasa mekanizmasında yaşanan başarısızlık; toplumunun refah kaybına, kaynakların yanlış tahsisine, ekonomik performansın zayıflamasına, sosyal problemler ve negatif dışsallıklara sebep olmaktadır.
Emek piyasalarında emek arzı ve emek talebinin buluşması sonucunda ücret ve istihdam miktarı belirlenir. Ücret kavramı ülkelere, coğrafi bölgelere, sektörlere, işkollarına, işletmelerin kamu ya da özel sektörde faaliyet göstermesine ve işletmelerin büyüklüğüne göre farklılık göstermektedir. Ücret ile ilgili çok sayıda kavramı, yaygın bir kullanma alanı bulmuş ve bu da bu kavramların birbiri yerine kullanılmasın ve kavramların karıştırılmasına yol açmıştır. Bu kavramlar genel olarak; nominal ücret, reel ücret, nakdi (parasal) ücret, ayni ücret, brüt ücret, net ücret, kolektif ücret, efektif ücret, asgari ücret, ana ücret, kök ücret, çıplak ücret, giydirilmiş ücret olarak sıralanabilir. Ayrıca ücret haddi, emeğin belirli bir süre karşılığında elde ettiği para miktarını ifade etmektedir.
Emek piyasalarında birçok alanda eşitsizlik mevcuttur. Bunlardan bazıları; ücret eşitsizliği, cinsiyet eşitsizliği, yaşa dayalı eşitsizlikler, göçmenler ve ırk eşitsizliği, engelli ayrımcılığıdır.
Ticarette dış piyasalara açıklık, sermaye hareketliliği, finansal serbestleşme ve üretimde ileri derecede dış piyasalara açılma olarak adlandırılabilecek bir süreci ifade eden küreselleşme, emek piyasalarının işleyişi üzerinde ciddi bir etkiye sahiptir.