Proteinler
Organizmada var olan hücrelerin yapısında %50’den fazla protein bulunmaktadır. Proteinler kendine özgü şekil ve yapıya sahiptirler. Hidrojen, karbon ve azot bütün proteinlerin yapısında bulunmaktadır. Proteinlerin yapısında %50 -55 karbon, %6 -7 hidrojen, %12 -19 nitrojen, %20 -23 oksijen, %0-3 kükürt, %0 -3 fosfor bulunmaktadır.
Amino Asitler
Proteinlerde temel yapı taşı olarak kabul edilen 22 amino asitten 8 tanesinin organizmada üretilemediği bilinmektedir. Vücut tarafından sentezlenebilen amino asitlere esansiyel olmayan amino asitler, organizmada üretilemediği için dışarıdan alınması gereken aminoasitlere elzem aminoasitler, bir diğer adıyla esansiyel amino asitler adı verilmektedir.
Proteinlerin Sindirim ve Metabolizması
Proteinler ağız yoluyla alındığında herhangi bir değişikliğe uğramazlar. Fakat mideye geçen proteinler, pepsin ve hidroklorik asit karışımıyle birlikte denatüre olurlar ve böylece iri protein molekülleri kimyasal reaksiyonlar sonucu biraz daha parçalanarak ince bağırsağa geçiş yaparlar. İnce bağırsağa geçen proteinler, pankreastan salgılanan kemotripsin ve tripsin enzimleri sayesinde amino asitlere kadar ayrışırlar. Kimyasal reaksiyonlar sonucu ayrışan bu amino asitler bağırsaklardan kana emilirler. Kana emilimi gerçekleşen amino asitler karaciğere taşınır ve burada esansiyel amino asitler sentezlenerek protein sentezi gerçekleştirilir.
Proteinlerin Organizmadaki Görevleri
Bilindiği üzere organizmadaki tüm hücreler yaşamsal fonksiyonların devam etmesi durumunda sürekli olarak yenilenmektedir. Hücrelerin onarımı ve yenilenmesi bakımından proteinlere büyük görevler düşmektedir. Proteinler organizmanın denge durumunda kalabilmesi ve sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi bakımından önem arz eden, düzenleyici ve biyokimyasal aracılar olarak görev üstlenen enzim ve hormonların oluşumunda görev alırlar.
Protein İhtiyacı ve Kaynakları
Vücudumuzun üretemediği ve bu nedenle dışarıdan almak zorunda kaldığımız proteinleri bitkisel ve hayvansal kaynaklı besinlerden elde ederiz. Hayvansal kaynaklı besinlerden elde edilen proteinin yaklaşık olarak %91 - 100’ü, tahıl ürünlerinden elde edilen proteinlerin %79 -90’ı ve kuru baklagillerden elde edilen proteinin ise %69 -90 kimyasal reaksiyonlar ile sindirilebilir durumdadır.
Egzersizde Proteinlerin Önemi
Kaslarımızda var olan protein miktarını muhafaza edebilmek için, günlük olarak vücudun harcadığı protein miktarını almak yeterli olacaktır. Ancak fiziksel aktivite düzeyi yüksek bireylerde kaslar daha aktif çalıştıklarından dolayı, protein gereksinimleri de artış gösterecektir. Proteinler her ne kadar vücudun yapı taşları konumunda olsa da ihtiyaçtan fazla alınan protein daha fazla kas oluşumuna neden olmaz. Kas gelişimi amaçlanıyorsa kuvvet antrenmanlarının yapılması elzemdir. Sporcunun ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamasında yetersizlik oluştuğu durumda, protein ihtiyacının giderilmesi de güç olacaktır.
Spor Türüne Göre Protein Alımı
Dayanıklılık sporcuları protein alımı yaparken, yaklaşık 1.1 -2.0 g/kg/gün olup, toplam enerjinin %12 -20’sini oluşturacak düzeyde olmasına dikkat etmelidirler.
Kuvvet sporcuları 1.4 -2.0 g/kg/gün şeklinde protein alımını yapmalıdır. Ancak sporcunun hedefi mevcut kas kütlesini artırmak ise; 2.5 -3.0 g/kg şeklinde protein alımını, kuvvet antrenmanları ile birlikte gerçekleştirmelidir .
Takım sporcularına, 1.2 -1.7 g/kg protein alımı yapılması tavsiye edilmektedir.