Spor ve Rekreasyon Eğitiminde Müzik

Eğitimin, toplumları değiştirme ve biçimlendirmede önemli bir rol oynadığı pek çok kaynakta da belirtildiği gibi yıllar süren çalışmalarla ortaya konulmuştur .Eğitim seviyesi yüksek olan ülkelere bakıldığında bilim ve teknolojinin gelişmişliğine bağlı olarak yaşam standartlarının üst seviyede olduğu görülebilir .Bunun bir sonucu olarak insanların gelir ve eğitim seviyesi düşük ülkelere göre kendilerine daha verimli geçirebilecekleri daha çok boş zamana sahip olduklarını görmek mümkündür .Boş zaman etkinlikleri denince ilk akla gelen aktiviteler sportif aktiviteler olarak karşımıza çıkmaktadır .İnsanlığın varoluşuyla birlikte insanın doğaya ve dolayısıyla çevresine uyumu ile başlayan kazanma ve üstün olma içgüdüleriyle yaşamının hemen her alanında harekete olan ihtiyacıyla başlayan sportif etkinlikler zamanla en önemli boş zaman (rekreasyon) etkinlikleri olmuştur .

Sosyal bir varlık olarak kabul edilen insan, varoluşundan beri duyumsadığı sesleri algılayıp, çözümleyip, değerlendirmiş ve zamanla anlatım şekline dönüştürmüş ve bu şekilde gerçekleştirilen sesli anlatım sanatına “müzik” denilmiştir .Müzik, insan yaşamının her aşamasında yer alan ve onsuz olunamayan bir olgu olarak tanımlanabilir .İnsanın doğum öncesi evresinde dolaylı olarak kurulmaya başlayan insan -müzik ilişkisi, doğum sonrası doğrudan ilişki biçimine dönüşmekte yaşamı boyunca giderek çeşitlenip zenginleşerek, gelişme göstererek sürüp gitmektedir .Müzik, yaratıcı, üretken, düşünen ve sorgulayan bireyler yetiştirmek maksatlı etkili bir eğitim aracıdır .Müziğin yapı taşını, içinde bulunduğumuz evrenin doğal ritmik akışına ve uyumuna bağlayan ilkçağ düşünürleri, insan vücudunun yapısını ve işleyişini de müzik gibi ritim ve uyum öğelerini taşımasına bağlamışlardır.

Müziğin temel öğelerinden biri ritimdir.

Seslerin ve durakların sürelerinin düzenlenip periodik bir biçimde tekrarlanmasıyla oluşan kalıba denir .Ritim, bir müzik parçasının kısacası müziğin olmazsa olmazıdır. Tartım olarak da tanımlandığı farklı kaynaklarda görülmektedir .Ritmi yalnızca müzikte değil birçok alanda görmek mümkündür .Kalbimizin atışı da içimizde hissettiğimiz ritimdir ve ömür boyu devam eder .Nefes alırken, yürürken, konuşurken, spor yaparken de ritmik hareketler yaparız .Bu nedenle insan hayatı bir ritim olarak adlandırılabilir . Müzikte temel zaman birimi olan vuruş, notaların sürelerini ölçmek için el, ayak yada bir alet aracılığı ile yapılan sayma hareketidir. Bu hareket müzik yapanların birbirleriyle uyum içerisinde kalmalarını sağlamaktadır. Dinleyicilerin de müzikte hissettiği nabızla ilişkilendirilebilir. Kısaca vuruş, dinleyicilerin müzik eşliğinde alkış tutması, dans etmesi söz konusu olduğunda, ritme göre hareket etmeleridir .

Çağımızda müzik yalnızca bir etkinlik, bir hoşça vakit geçirme aracı değildir . Aynı zamanda bir kültür olarak kabul edilmektedir .İnsan hayatında böylesine yer etmiş bir kültürün serbest zamanlarımızdaki yeri de tartışılmaz bir gerçektir .Spor ve Rekreasyon açısından da önemli bir araç olarak kabul edilmektedir .Sportif olarak insanı harekete geçiren ve ortaya çıkan performansı etkileyen olgular arasında müziğin yadsınamaz bir yeri bulunmaktadır .Müzik kişilerin ve toplumların her alanına nüfuz etmiş, onlarla bütünleşmiş ve yaşamın her boyutunda karşılaşabileceğimiz bir kavram haline gelmiştir .Sporun hemen her alanında müzik yoluyla gerginliklerden kurtulma (rahatlama), odaklanma, performansı artırma gibi yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır .Yapılan araştırmalar müziğin, egzersiz sırasında ve rahatlamada pozitif etkileri olduğunu da göstermektedir .

Müziğin etkilerinin incelendiği çeşitli araştırmalarda, egzersizlerin müzik eşliğinde yapılmasının performansı, performansın süresini ve dayanıklılığı artırdığı gibi sporun değişik alanlarında da seçilen müziklerin motivasyonu artırdığı görülmüştür .Ayrıca spor yapanlarca dinlenilen vuruşları güçlü, tempolu müziklerin kalp ritmini de etkilediği bilinmektedir. Bu bağlamda insandaki hareketle müzikteki ritim arasındaki benzerlik dikkat çekici görülebilir .Sporcularca egzersiz sırasında kullanılan müziğin sporcuları özgüven, kendine değer verme ve odaklanma konularında olumlu yönde etkilediği uzmanlarca belirtilmektedir .

Sportif ve rekreatif çalışmalarda yaratıcı drama yöntemi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır .Boş zamanı verimli bir şekilde geçirme, eğlenirken öğrenme, eğitsel kazanımlar elde etme amacıyla oyunun ön planda olduğu ve yaratıcılığı geliştirmek için yapılan etkinlik olarak görülmektedir .Bu bağlamda çalışma sürecinde kullanılacak olan etkinliklerin görsel olmasının, müzik eşliğinde yada müzikten yararlanılarak eğlenerek ve oynayarak öğrenme sürecini hızlandıracağı, çalışmanın daha eğlenceli ve verimli geçmesine yardımcı olacağı, akılda kalıcılığa da katkı sağlayacağı düşünülmektedir .Yaratıcı, esnek, kararlı, yetkin bir lider eşliğinde katılanlar dramatik deneyimler yaşar ve oyunlar oynarlar. Bu etkinliklerde önemli olan, katılımcılarca bir deneyimin yaşanması, paylaşılması ve ortaya çıkan ürünün gruba ait olmasıdır .Drama, beden diliyle ifade etmektir .Harekettir, eylem halidir, canlılıktır, yaşamın kendisidir .Dramanın müzikteki karşılığı ise ritimdir .Bu nedenle sportif ve rekreatif etkinliklerde müziğin kullanılmasının sürece yapacağı katkı gözardı edilmemelidir .