Dış Ticaretin Teorik Çerçevesi
Ülkeler Neden Dış Ticaret Yapar?
Dış ticaretin amacı, refah düzeyini artırmaktır. Teknoloji ve doğal kaynak yoksa bazı mallar üretilemez. Ülkelerin çevre, iklim, doğal kaynak ve beşeri sermaye stokları farklı olduğu için; bazı ülkeler, diğerlerinin üretemediğini üretir ve pazarlara sunar.
Uluslararası ticaretle her ülke en iyi üretebileceği malda yoğunlaşır ve ortaya çıkan uzmanlaşma sonucu dünya üretimi artar. Bir ülke dış ticarete girdiğinde, tüketim imkânları, üretim imkânlarını aşar.
Dış Ticaret ve Merkantilizm
Dış ticareti açıklayan akımlar merkantilizm ile başlar. Bu akım, 16. yüzyılda Batı Avrupa'da başlamış ve bir milletin refahının değerli maden miktarına bağlı olduğunu savunmuştur. Bunun için altın girişini sağlayan ihracatı teşvik, ithalatı caydırma politikaları özendirilmiştir.
Mutlak Üstünlükler Teorisi ‐ Adam Smith
Dış ticaretten herkesin kazanç sağlayabileceğine ilişkin ilk fikir “Mutlak Üstünlükler Teorisi” ile Smith’ten gelmiştir. Buna göre ithalat malı, bir ülkenin mutlak maliyet dezavantajına sahip olduğu mallar, ihraç malı ise diğer ülkeye karşı mutlak maliyet avantajına sahip mallar olmalıdır.
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi ‐ David Ricardo
Ricardo ise “Karşılaştırmalı Üstünlükler” teorisi ile bir ülke her iki malın üretiminde de daha az etkin (daha yüksek maliyetli) olsa bile karşılıklı ticaretin her iki tarafa da fayda sağlayabileceğini iddia etmiştir.
Hecksher ‐ Ohlin Modeli
Ricardo’nun modeline göre, ülkeler arasındaki emek verimliliği farkları, dış ticaret kazançlarının arka planını oluşturur. Bu modeldeki maliyet farklılıklarının nedenlerini açıklamak için 1930’larda Heckscher‐Ohlin modeli geliştirilmiştir. Bu yazarlara göre ülkeler arasındaki emek, emeğin nitelikleri, fiziki sermaye ve toprak farklılıkları dış ticaret kazançlarına neden olan etkinlik farklarını oluşturur.
Karşılıklı talep Kanunu
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi arz üzerine kurulmuşken Karşılıklı Talep Kanunu, talebi de analize katmıştır. İki ülkeli‐iki mallı modelde, ülkelerin birbirlerinin mallarına duydukları karşılıklı talebin şiddeti, talep esnekliği ve ülkelerin pazarlık gücüne bağlı olarak mallar arasındaki değişim oranı (dış ticaret hadleri) oluşur.
Teklif Eğrileri
Belirli bir miktar ithal malı karşılığında bir ülkenin önereceği ihraç malı miktarlarının analiz edildiği teklif eğrileri yardımıyla hem arz hem talep koşullarını birlikte görmek, ülkelerin talebin dâhil edildiği durumda karşılaştırmalı üstünlük yapılarını anlamak mümkündür.
Teklif eğrileri analizi ile dış ticaret dengesini sağlayan uluslararası fiyat, denge ihracat ve ithalat miktarını ve her bir ülkenin dış ticaret kazancı görülebilmektedir.
Yeni Dış Ticaret Teorileri
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan, dış ticareti farklı eksenlerde açıklayan modellere “yeni dış ticaret teorileri” adı verilmiştir.
Nitelikli işgücü teorisine göre, bazı mesleklerde nitelikli işgücü zengini ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı mallarda uzmanlaşırlar. Niteliksiz emeğe bol olarak sahip bulunan ülkeler ise, yoğun biçimde niteliksiz emeği içeren malların üretiminde üstünlüğe sahiptir.
Teknolojik açık hipotezinin geliştirilmiş şekli olan ürün dönemleri teorisinde yenilikçi ülkenin, yurt içinde piyasa genişlemesinin ardından dış ticarette ilk üç aşamada net ihracatçı olduğuna değinilir. Dördüncü aşamada taklitçi ülkeler de bu ürünün üreticileri haline geldikten sonra maliyet avantajları nedeniyle ihracat pazarlarına girerler. Beşinci ve son aşamada ise ihracatın tamamını taklitçi ülkeler yaparlar.
Dış ticaretin günümüzdeki en dinamik yönü, ölçeğe göre artan getiriler ve eksik rekabet modellerini dikkate almasıdır. Son dönemde, endüstri‐içi ticarete yoğun ilgi, eksik rekabet modellerini gündeme getirmiştir. Bu model gerçekçi varsayımlara dayalıdır. Bu tür modellerde ölçeğe göre artan getiri, monopollü rekabet, ürün farklılaştırması ve teknolojik değişime dikkat çekilmektedir.
Ölçek ekonomileri teorisi; geniş iç piyasaya sahip ülkelerin, ölçek ekonomileri ve azalan maliyetler avantajına sahip olduğunu iddia eder. Bu ülkelerin ölçek ekonomilerinin etkili olduğu malları ihraç ederek diğer malları ithal ettiği vurgulanmaktadır.
Monopolcü Rekabet modeli gerçekçi varsayımlara dayalı olduğu için; ölçeğe göre artan verimler, monopollü rekabet piyasaları ve ürün farklılaştırması ekseninde teknolojik değişime dikkat çekmektedir. Üretim faktörleri ülkeler arasında hareketli varsayılarak taşıma giderleri de modele dâhil edilir. Buna göre, uluslararası fiyatın belirleyicisi, monopollü rekabet piyasalarında faaliyet gösteren firmalardır. Endüstri‐içi ticaret nedeniyle bir malın hem ihracatçı hem ithalatçısı olan ülkeler karşılaştırmalı üstünlüklere göre uzmanlaşmaya gidemezler. Monopollü rekabet, özellikle sanayi mallarında büyük boyutlara ulaşan endüstri içi ticareti, “ürün farklılaştırması” ve “ölçek ekonomileri” bağlamında açıklamaktadır.
Tercihlerde benzerlik hipotezi, farklılaşmış sanayi ürünleri ticaretini konu alır. Bu malların ticareti, üretim maliyetlerinden çok ülkeler arası zevk ve tercih benzerliğine, yani talep koşullarına bağlıdır. Bunu belirleyen temel etken ise gelir düzeyleridir.
Rekabetçi üstünlükler modelinde ise, teorinin uygulanabilirliğini kolaylaştıran “elmas modeli” çerçevesinde firma, endüstri ve ülke düzeyindeki rekabetçi üstünlükler açıklanmaya çalışılır.