Dış Ticarete Giriş
Dış ticaret, ülkeler arasında gerçekleştirilen mal, hizmet ve sermaye ihracat ve ithalatını ifade etmektedir.
Bir ülkenin ihracat ve ithalatı, dış ticaret hacmini göstermektedir. Dış ticaret hacminin bu iki önemli bileşeni, aynı zamanda dış ticaret ile ilgili temel makroekonomik göstergeleri de vermektedir. Bu göstergelere örnek olarak; dışa açıklık oranı, dış ticaret açığı veya fazlası, ihracatın ithalatı karşılama oranı verilebilir.
Dış ticaretin GSMH (Gayrisafi Millî Hasıla) içerisindeki payı, ülkenin dışa açıklık oranını göstermektedir. Dışa açıklık, bir ülkenin diğer ülkelerle yaptığı ekonomik işlemlerin boyutunu göstermektedir.
Mal ihracatı gelirleri, mal ithalatı giderlerinden fazla olduğunda ise dış ticaret fazlası; tersi durumda ise dış ticaret açığı söz konusudur.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, ithalatın ne kadarının ihracat tarafından karşılandığını göstermektedir.
Dış ticaret, bireylerin, toplumun ve ülkelerin refahını artırdığı için gereklidir. Ancak kiminle dış ticaret yapılmalıdır veya hangi mallar dış ticarete konu olmalıdır? İktisadi açıdan bu soruların çözümüne dair dış ticarete yönelik çeşitli teoriler bulunmaktadır. Bu teoriler; sırasıyla Merkantilizm, Merkantilizm’e bir tepki olarak ortaya çıkan liberalizme dayalı Klasik İktisat teorisi kapsamında A.Smith’in Mutlak Üstünlükler Teorisi ve D.Ricardo’nun Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi, Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi’nin eksik yönlerini gidermeye çalışan Hecksher–Ohlin Teorisi ve buradan hareketle geliştirilen yeni dış ticaret teorileri kapsamındadır. Yeni dış ticaret teorileri ise dinamik teoriler olup; Nitelikli İşgücü Teorisi, Teknoloji Açığı Teorisi, Ürün Dönemleri Teorisi, Tercihlerde Benzerlik teorisi, Ölçek Ekonomileri Teorisi, Monopolcü Rekabet Teorisi, Endüstri İçi Ticaret Teorisi ve Taşıma Giderleri Yaklaşımı’dır.
Merkantilizm’e göre zenginliğin kaynağı, kıymetli madenlerdir. Dış ticaret ise bir ülkenin zenginliğe ulaşması için tek yoldur. Ülkenin ihracatını artırarak, ithalatını kısıtlanması gerektiğini savunmuşlardır.
A. Smith’in Mutlak Üstünlükler Teorisi’ne göre bir ülke hangi malı daha ucuza üretiyorsa o malın üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç etmelidir. Mutlak üstünlük, bir ülkenin bir malı diğer ülkeden daha düşük maliyetle üretmesi nedeniyle elde ettiği avantajdır.
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi’ne göre ise, her ülkenin diğer ülkelere göre karşılaştırmalı olarak daha üstün olduğu malların üretiminde uzmanlaşması sonucunda yapılacak ticaretten, ticarete taraf olan ülkelerin tümü kârlı çıkacaktır. Böylece kıt kaynaklar en etkin şekilde kullanılacak ve ekonomik refah artacaktır.
Faktör Donatımı Teorisi, bir ülkenin bir malı diğer ülkelere göre daha ucuza üretmesini, üretim faktörlerinin (iş gücü ve sermaye) bol ya da kıt olmasına ve bu faktörlerin fiyatlarına bağlı olarak açıklamaktadır.
Devletin dış ticaret akımlarını düzenlemeyi amaçlayan politikasına Dış Ticaret Politikası adı verilmektedir. Devlet; ekonomik, siyasi ya da sosyal amaçlarla dış ticarete müdahale etmektedir.
Devletin dış ticareti düzenlemek amacıyla kullandığı araçları, gümrük tarifeleri (gümrük vergileri) tarife dışı araçlar (kotalar, tarife benzeri faktörler, gönüllü ihracat kısıtlamaları), ihracat teşvikleri ve bağlı ticaretten oluşmaktadır.